İçeriği gör
KHK Haber

Her şey olursun, mağdur olamazsın! - Evrensel

Önerilen Yorum

Editör

Tarih şöyle yazıyor: Yıl milattan sonra 246.

Vietnamlı Trieu Thi Trinh, kendisini evlendirmek isteyen kardeşine, “Fırtınaya binmek, tehlikeli dalgaları aşmak, anavatanı geri kazanmak, köleliğin boyunduruğunu yok etmek, insanları boğulmaktan kurtarmak istiyorum. Başımı eğip diz çökmek istemiyorum. Neden kendimi bayağı ev işlerine adayayım?” diyor.

Akabinde 1000 kişilik bir ordu toplayarak Çin ordusunu tam 30 kez püskürtmeyi başarıyor.

Savaşta öldürüldüğü ya da esir düşmemek için intihar ettiği rivayet ediliyor. Bu dünyada 24 yıl kaldığı biliniyor.

Tarih yazıyor: Yıl milattan sonra 2020

Bir kadın cinayeti daha işleniyor. ‘Milli boksör’ denilen bir adam, kalbinden bıçaklıyor Zeynep Şenpınar’ı. Öldürüldüğünde 24 yaşında.

Ardından AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Hamdullah Arvas şunu söylüyor:

“Hikaye aynı; özgürlük düşkünü bir kadın ve gayrimeşru yaşantısı içinde geçen bir ölüm hikayesi. Sizce bu tesadüf mü, yoksa maksatlı yapılan bir algı yönetimi mi? Edep yahu”

Sanık Boksör Selim Ahmet Kemaloğlu savunmasının bir yerinde, “Burada bir mağdur varsa Zeynep’ten sonra benimdir” diyor.

Trieu’dan 1773 sene sonra biz fırtınaya binip, dalgalar aşıp, köleliğin boyunduruğunu yok edebileceğimize ikna etmeye çalışıyoruz bir yandan da öldürülemeyeceğimize.

Önümüze konulan her ket, dünyanın, halkların, gelişimin, olası zaferlerin zararına aslında. Dinletemiyoruz. 

Bırakın orduların başına geçmemize izin verilmesini, biz daha mağduriyetimize ikna edemiyoruz.

Kadın evin süsüdür, analık bir kadının en önemli kariyeridir, yuvayı dişi kuş yapar, kadınlar iş aradığı için işsizlik oranı yüksek çıkıyor vesaire vesaire...

Kadını eve, bir erkeğin güdümüne hapsetme çabası sürüyor.

Newyorklu kadın işçilerin yaşamları pahasına yükselttikleri “eşit işe eşit ücret” şiarına borçlu olduğumuz 8 Mart’ta, emeğimizin sömürüsü, can derdi ile başa baş gidiyor.

Kentli genç kadın işsizliği yüzde 42’lere dayanmış, pandemide kayıt dışı iş gücünün önemli bir bölümü olan temizlik emekçisi kadınlar hepten işsiz kalmış, ev içi şiddet artmış, küçük çocuğu olan kadınlar evden çalışma ve çocuk bakımını birlikte yürütmekte zorlandığı için işi bırakmak zorunda kalıyor, kadınlar hayatta kalmak derdinde bu iktidar konuyu eviriyor çeviriyor, namusa getiriyor. 

İktidarın küçük ortağı kalkmış muhalefetin kadın genel başkanına “fosforlu” diyerek sosyal medya kampanyası yapıyor, biri çıkmış bir diğer muhalefet partisi eş başkanına cinsel taciz içeren tweetler atıyor.

Ortalık erkek devlet dilinden, ataerkil sistemin baş belası namus mevhumundan yıkılıyor.

İktidar yanlısı değilseniz size mağdur olma ihtimali tanınmıyor. 

Oysa bir iktidar vekili kadın, hakkında eleştirel 50 bin tweet atılmışken, içlerinden bir tanesi ahlaksız bir içeriğe sahip olduğundan lince uğramış sayılıyor. Tweeti atan acilen alınsın, yargılansın.

Hanımefendi çok mağdur oldu, derhal kanal kanal gezip mağduriyetini anlatsın.

Ömrünü kadın mücadelesine adamış on binlerce aktivist kadının, ekonomik, fiziksel, psikolojik şiddet mağduru milyonlarca kadının, kıdemi verilmemiş, emeği görülmemiş, mobbinge uğramış yüz binlerce kadının ömrüne basıp bize kürsüden parmak sallıyor “Utanmadan kadın hakları da kadın hakları, siz ne anlarsınız kadın haklarından”,

Başörtüsü yüzünden geçmişte yaşanılan en ufak tedirginlik, bin ömürlük mağduriyet oldu, biz çıplak aransak, işsiz kalsak, işkence görsek, tutuklansak, tehditler alsak, öldürülsek ne yazar? Mağduriyet mi canım bizimki de?

Eylem yapmışlardı başörtüsü yüzünden, biz kimiz ki eylem yapmış bir kadına “dilin eril dil” dersi veriyoruz?

Alt tarafı 1921’den beri 8 Mart kutlanıyor ülkede, iki komünist kadın; iki kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova sayesinde.

1975’ten beri de alanlardayız ama lafı olmaz bu eylemliklerin tabii ki ’90’ların başörtüsü eylemleriyle kıyaslanınca.

Ülkenin ödüllü akademisyenlerinden, bu iktidarın bir zamanlarki kutsalı başörtülüsüne kadar kadınlara çıplak arama yapılıyor, her yaşta kadın sokak ortasında kameralar önünde kolluk şiddetine uğruyor, güya en yüce kariyer olan analık mertebesindeki kadınlar bebekleriyle cezaevine gönderiliyor ama mağdur olamıyor.

Onlar ne bilirler başörtüsü ile okula girememek acısını?

Onunla kıyaslanır mı hiç bunlar?

Yahu avukatlık yemini ederken başını eğmek zorunda kalan vekilin çektiği acıyla akademiye verdiği onlarca yılı, emekliliği, pasaportu boşa çıkan KHK’linin, ayağında elektronik kelepçe ile ev hapsi alanın, senelerdir sebepsiz yere tutsak kalanın, şafak operasyonları ile kapısı kırılıp gözaltına alınanın yaşadığı travma bir mi Allah aşkına?

Kolay mı öyle bu ülkenin ilk başörtülü grup başkan vekilini eleştirmek? Bu ülkede ilk kez bir kadın parti genel başkanı olduğunda yıl 1975’ti, şu an bir genel başkan, bir eş başkan kadın ama olsun.

Başörtülü pek çok kadın var muhalefette hem belediyelerde, hem partilerde, hem Mecliste ama saylanmaz, onlar malum vitrine dahil edildi, geçti gitti. Onlar mağdur olamıyor, onlara ancak mübah oluyor.

Kadınların defalarca koruma kararı için dilekçe verdiği öldürülünce ortaya çıkıyor, hani İstanbul Sözleşmesi, nerede 6284? diyorsun, “Ya o bizi mağdur ediyor, aile yapısını bozuyor" diyorlar.

Avrupa İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de Anayasa da ayrımcılığı yasaklıyor ama LGBTİ+ aile yapısını mağdur edebilir şeklinde ortaya atılan ve kaynağı anlaşılamayan tez üzerine, yönelen nefret suçu yüzünden saldırıya da uğrasalar, işten de atılsalar, okuldan da uzaklaştırılsalar mağdur sıfatı yakıştırılamıyor.

Bu ülkede bir satır tweet yazdığınız için, hatta bir haber linkini retweet ettiğiniz için, dolarınızı bozmadığınız için, yastık altına bir gram altın sakladığınız için, soğan pahalı dediğiniz için dahi terörist olabilirsiniz ama mağdur olamazsınız.

Bir şiir yüzünden hapiste geçen üç ayla, başörtüsü yüzünden girilemeyen üniversiteyle, her gün başka yerden hortlayan, ülkenin sabrını sınamaya kalkan bazı dış güçlerle bir mağduriyet kalesi diktiler. Tuğlalarını hesap vermezlik harcıyla ördüler. Surlarına tehdit, tenkit, hakaretleri savunma olarak diktiler. Bize bilinmezlik oklarını yönelttiler.

Bu satırları 5 Mart Cuma günü yazıyorum. Çünkü cumartesi Kadıköy’de eylem var.

Daha yeni İnsan Hakları Eylem Planı açıklanmış ama başımıza ne gelir bilmiyorum.

Orada gözaltı mı olur, gazdan genzimiz mi yanar, cuma akşamından eve gelip evden mi alırlar, bilmiyorum. Hiçbirimiz bilmiyoruz.

8 Mart Pazartesi Feminist Yürüyüş var. Müdahale ederler mi bilmiyoruz, eve dönebilecek miyiz bilmiyoruz. Salı günü işimize gidebilecek miyiz bilmiyoruz. Birileri doların artacağını bilip bir günde parasını ikiye katlıyor ama biz yarın sabah evde uyanacak mıyız bilmiyoruz.

Olsun.

Madem mağdur olamıyoruz, biz de güçlü oluruz o zaman.

Fırtınaların eğip de kıramadığı sazlar gibi, kesmekle kurutulamayan Amazon Ormanları gibi, çakal sürüye saldırınca tüm tepelerden son hızla yardıma koşan yelesiz aslanlar gibi, kaldırım taşlarını bir arada tutan kum taneleri gibi, harabeler arasında biten devedikeni, ayazda çiçek açan kardelenler gibi oluruz.

Mağdur olamıyorsak yan yana dururuz. Birlikten gelen güçtür bunun adı.

Mağduriyetleri için üzgünüm, 20 yıl oldu belki zaman aşımından geçer, biz de geçmiş olsun diyebiliriz.

Kadınların mağduriyeti yaklaşık insanlık tarihi kadar eski malum, taşa döndü. Kimseye de ağırlığını tartmayı tavsiye etmem.

En kıymetli taşımı, bir nevi elması, kadınlığımı ve isyanımı alıp çıkacağım yarın sokağa.

Güçlüyüz ya bu mağdur edebiyatından yeğ.

Fırtınalara binmek, tehlikeli dalgaları aşmak, köleliğin boyunduruğunu yok etmek için bir kez daha çıkıyoruz sokağa!

Yaşasın 8 Mart!

Yaşasın Kadın Dayanışması!

evrensel-pazar.jpg
Reklamsız Evrensel için abone ol

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Kaynak


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




×
×
  • Yeni Oluştur...