İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Haber

KHK MAĞDURU EMEKÇİLER İŞİNİ İSTİYOR! - Mersin Haberci Gazetesi

Önerilen Yorum

Editör
7G4R6B7D6O3S6T3J2M2S.jpg

HEDİYE EROĞLU

 

Mersin KESK Şubeler Platformu, OHAL kapsamında KHK’larla işsiz bırakılan emekçilere karşı “Çalışma hakkımı işimi geri istiyorum” konulu basın açıklaması ile hükümete seslendi. Özgür Çocuk Parkı’nda Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) binası önünde yapılan açıklamaya KESK üyesi sendikalar destek verdi.

KESK Dönem Sözcüsü ve SES Mersin Şube Eş Başkanımız Dr. Zeki Sinan Doğan’ın okuduğu bültende, konfederasyon tarafından “Çalışma Hakkımı/İşimi İstiyorum” talebiyle İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatıldığı açıklandı.

 

KOMİSYONUN TÜM BAŞVURULARI KARARA BAĞLAMASI YILLARI BULACAK

OHAL hukuksuzluğunun yıllardır OHAL Komisyonu önünde bekleyen dosyalarla devam ettiğini bildiren Doğan, OHAL Komisyonunun ihraç kamu emekçilerini hala oyaladığını, ihraç kararları ile ilgili hukuki bir denetim yapmadığını söyledi. “OHAL Komisyonu başvuruları reddedilen kamu emekçilerinin ‘özel yetkili’ idare mahkemelerinde görülen davalarında adil yargılanma hakkı ihlal edilmekte, Mahkemeler iktidarın hukuksuzluğunu onaylayan merciler olarak işlev görmektedir” diyen Dr. Zeki Sinan Doğan, “OHAL hukuksuzluğunun karşısında, OHAL KHK’lerinin iptal edilmesi ve ihraç kamu emekçilerinin işlerine iade edilmesi talebiyle başlayan yürüyüş, nedeniyle, yaşanan OHAL hukuksuzluğunun getirdiği sendikal hak ihlalleri kamuoyunun takdirine sunmak istiyoruz.

Görev süresi iki yıl olarak belirlenen komisyonun görev süresi son olarak 25.12.2020 tarihinde bir yıl süreyle daha uzatılmıştır. Fiilen komisyonun görev süresinin bir sınırı bulunmamaktadır. Komisyonun tüm başvuruları karara bağlamasının yılları bulacağının daha baştan belli olduğunu defalarca ifade ettik.

 

“KESK’LİLERE AİT HALA KARARA BAĞLANMAYAN DOSYA SAYISI YAKLAŞIK 2 BİN 400 DÜR”

Komisyonun 2020 yılı faaliyet raporuna göre, KHK’ler ile kamu görevinden çıkarılanların sayısı 125.678 olup 123.025 kişi Komisyona başvuru yapmıştır. 31.12.2020 tarihi itibariyle kamu görevinden çıkarılanların Komisyona yaptığı başvurularda 12.988’i kabul, 96.717’si ret olmak üzere toplam 109.705 başvuru sonuçlandırılmıştır. Bu rakamlara göre başvuruların %89,17’si sonuçlandırılmış ve sonuçlanan başvuruların %88,16’sında ret kararı verilmiştir.

KESK üyelerine ait 4267 ihraç dosyasının sadece yüzde 38’i karara bağlanmış, yüzde 62’si ise 4 yıldır karara bağlanmayı beklemektedir. KESK’lilere ait hala karara bağlanmayan dosya sayısı yaklaşık 2 bin 400 dür.

 

“MASUMİYET KARİNESİ İHLAL EDİLİYOR”

Sendikamız üyelerinin başvurularına dair veriler de OHAL hukuksuzluğunun Komisyon eliyle de sürdüğünü göstermektedir.

Komisyonun kuruluşunun üzerinden geçen dört yılın ardından üyelerimizin başvurularının ancak %37,86 sının sonuçlandığını belirtmek isteriz.

Baş vurularının hangi sırayla ve ne kadar sürede sonuçlandırılacağı tamamen keyfi kriterlere dayanmaktadır.

Masumiyet karinesini ihlal eden komisyon kararları gerekçeli olmayıp neredeyse tamamı ‘irtibat ve iltisak’ gibi hukuksal bir değer taşımayan tespitlere dayanmaktadır. Özel yetkili idare mahkemelerinin üyelerimiz adına açılan davalarda verdiği kararlar Mahkemelerin de OHAL ihraçlarını tasdik merci olarak çalıştığını göstermiştir.

Özel yetkili idare mahkemelerinde görülen davalarda hukuki denetim yapılmadığı gibi davaların ne kadar sürede karara çıkacağı ve kesinleşeceği öngörülebilir değildir.

OHAL kaktıktan sonra bile, OHAL rejimi; OHAL Komisyonu, özel yetkili idare mahkemeleri, Bakanlık ihraçları ve yeniden getirilmeye çalışılan güvenlik soruşturmaları ile devam etektedir.

OHAL’in devamını sağlayan 7145 sayılı Kanunun 26. Maddesi ile keyfi ihraçların devamı sağlanmış, Bakan Onayı ile çok sayıda kamu emekçisi ihraç edilmiştir.

Demokratik her türlü hak kullanımının bastırıldığı süreçte sendikal haklar da yok sayılmaktadır.

 

“NİCE SARAY NİCE SALTANAT TARİHE GÖMÜLDÜ, BİZ HALEN BURADAYIZ”

Sonuç olarak; OHAL rejimi devam etmektedir. OHAL Komisyonu kararları, siyasi yargılamalar, siyasi yargı kararlarıyla hukuksuzluklar olağan hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu anti demokratik uygulamaları kabul etmeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. KESK tarihi Türkiye emek, demokrasi, hak ve özgürlükler mücadelesinin tarihi ile iç içedir. Bu mücadeleyi dün olduğu gibi bugünde sürdürmeye ve büyütmeye devam edeceğiz.

Bizi sıkıyönetim, darbe ve OHAL rejimleri ile terbiye etmeye çalışan nice saray nice saltanat tarihe gömüldü, biz halen buradayız. Bu KHK’lar da gidecek ve biz son ihraç dönünceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak


Haber Editörü • Ohal Komisyonu Haberleri • Hardcoded by MSA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
    • Yanıbaşlarında bu kadar insan o kadar acı çekerken bu nasıl oluyor çok merak ediyorum. Hepsinin akrabaları, komşuları, eski dostlarıyız aslında. Bence tek başına milletin bencilliği ile de açıklanacak bir durum değil bu. Bizi "dehumanize" ettiler akıllarında. İnsan olarak görmüyorlar. Hatta hayvan olarak bile görmüyorlar. O yüzden empati sıfır. Benzeri bir durumun bir zamanlar Amerika'da siyahların da başına geldiğini düşünüyorum. Psikoloji bilimi bu duruma mutlaka el atmalı ve gelecekte atar diye umuyorum.
    • Hiç kimsenin gündeminde yokuz. Hiç kimsenin bizleri düşündüğü yok. Koca ülke için bir 'hiç' ten ibaretiz😔Böyle şeyler yazıp paylaşan biri değilim.Biraz iç dökme gibi oldu kusura bakmayın lütfen. 
    • Adam derdini "bu parayı nasıl ödeyeceğiz" diye belirtmiş. Zamanında AİHM kararları için "parası neyse veririz" demişlerdi sanki kendi cebinden veriyormuşçasına. Zaten kararlarıda uygulamıyorlar. Tamamını okudumda hiç "yahu bu insanlar yıllardır mağdur, ne iyip ne içiyorlar, toplumda kendilerini ifade bile edemiyorlar, psikolojileri ne oldu" diye bir cümle geçmiyor. Sonunda da "al başına belayı" diye yazmış. Bizi bela olark gören bir zihniyet!
    • Süreç çok uzun sürdü/sürüyor ama bir gün herkes bu noktaya gelecek. 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...