İçeriği gör
Aklima

MSB Araştırma Merkezine Atananlar

Önerilen Yorum

Konuk
Bla Bla Bla, 10 dakika önce yazdı:

Teşekkürler, almam gereken tüm yasal haklarımı aldıktan sonra ortama, şartlara, koşullara bakarak bir karar vereceğim. Pasaportumdaki şerh olmasaydı, çoktan yurt dışında güzel bir hayat kurmuştum. Pasaportumu alınca yurt dışına çıkmak ve uzuuuun bir süre cinnet halindeki bu güzel ülkeden uzaklaşmak da opsiyonlar arasında.

Gönlünüzce olsun her şey...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Aklima bu

Aklima, 29.05.2022 - 10:27 yazdı:

İyi günler,

 Cuma günü katlış yaptım.

Katılışta tek istenen 3 adet beyaz fonlu 5*6 ebadında kıravat ve ceketli resim.

Doldurulacak evraklar konusunda ilgili personel yzrdımcı oluyor.

Kıyafet konusunda ilk gün sıkıntı olmamakla birlikte sonrası için gömlek ve mümkünse ütülü pantalon yada keten pantalon ve sırtmayacak seviyede spor ayakkabı giyilebiliyor. 657 de yazan kıyafet kıstaslarında bütün devlet dairelerinedi esneklik var.

En önemli olduğunu düşündüğüm husus sakal traşı. Bu konuda hassas olmak gerekli.

Bir kişinin yaptığı olumsuzlukla alakalı genele yansıma olduğunu meslekten biliyoruz.

Katılış sonrası rütbeli olarak atanmak için dava açılması gerekiyor. 60 gün

Eski birliğinizden araştırma merkezine kadar yolluk dilekçesi veriliyor. Hazır dilekçeler kurumda var.

Kuruma asker olarak atanmak için dilekçe veriyor. Hazır dilekçeler kurumda var.

Geçmişe dönük mali haklar için dilekçe veriliyor. Hazır dilekçeler kurumda var.

Msb akıllı kimlik kart için dilekçe veriliyor. Aile fertlerinede isteyecekseniz yukarda yazdığım özelliklerde onlar içinde resim getiriniz yada sonradan alabilirsiniz.

Son dönemde katılım çok olduğundan işlemlerimizi yapan insanlar üzerinde yoğunluk var. Bu nedenle diğer tecrübeli katılanlardan bilgi alarak onlara yardımcı olmanızı tavsiye ederim.

Hala terörist gibi gören az bir kesim olsada insanlar genel olarak iyi niyetli. Tedbirli yaklaşanlarda var. Psikolojik olarak bu duruma hazırlıklı olunuz.

Gelmeden önce kalacak yer konusunu halletmenizi tavsiye ederim.

Son atalar kuvvetler bünyesinde oluşturulan merkezlere yapılıyor. Önceki gibi her kuvvet aynı yerde değil.

DzKK için ankara dışında istanbulda da bir merkez açılacağı konuşuluyor.

Msb memur misafirhaneleri, öğretmen evleri ve diğer kamu misafirhanelerini araştırabilirsiniz. İnternette hepsinin iletşim bilgileri var.

Gördüğüm üzüldüğüm iki husus var. İnsanlar genel olarak bütün davalarını avukata bırakmış dilekçelerinde ne yazdığını bilmiyor. Dilekçe ve karalarını paylaşmaktan imtina ediyorlar. Şunu dahi duydum, ben avukata para veriyorum sizde tutun.

Lütfen dilekçe ve karalarınızı paylaşınız ki atıldığımız çukurdan çıkmak için, yapılan yanlışı düzeltmek hatta aynı yanlışı başkaları yapmasın diye yorum yapılabilsin.

Özellikle atama iptal davaları ve OYAK davaları konusunda şu ana kadar karara ulaşamadım desem yeridir.

Ohalin bittiği tarihten bu yana atama yada oyak konusunda açılan dava olmaması mümkün değil.

iade olduğunuzda çalışan emsalinizin fiili çalışma için aldığı tazminat (makam, paraşüt vb) haricindeki maaşı alıyorsunuz. Atandığınız kadrodaki memur maaşı sizinle eşitlenene kadar zam alamıyorsunuz. Buda özellikle eski personel açısından sıkıntılı bir durum.

Şu an için son olarak, OHAL komisyonuyla dönen sayısı inanılmaz az. Toplam KHK lı asker sayısına oran yüzde 1 seviyesinde dahi olmayabilir. 

Özellikle KHK lılar için mücadele yeni başlıyor. Çünkü mahkemelere erşim ve hak arama özgürlüğüne kabul kararyla kavuştuk. Bu aşamada dilekçeler ve açılacak davalar çok önemli.

Naçizane fikrim önümüzde yaklaşık 5 yıllık bir mücadele dönemi var.

Atamanın iptali davalarında YD isteme konusu kişilerin durumuna ve beraat alsalar yada idare mahkemesinden iade alsalarda farklı olacaktır. Bu nedenle YD isteğinide bulunacakların durumları ve haklarındaki isnadları iyi değerlendirmesini tavsiye ederim. Çünkü YD aldığınızda idare istinafa gitmekte ve bzı istinaf mahkemeleri esasa girerek YD nin iptaline karar vermekte buda ilk derece mahkemesini zora sokabilmektedir.

bu arkadaş bana ulaşabilir mi ?

özellikle bazı konularda farklılıklar var , örneğin harcırah verilmiyormuş


DZKK astsubay- Yerel Mahkeme Beraat - Bursa İstinaf süreci -  Göreve iade 4 ay sonra ihraç- Çanakkale İdare Mahkemesi - 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
santorini, 12 saat önce yazdı:

@Aklima bu

bu arkadaş bana ulaşabilir mi ?

özellikle bazı konularda farklılıklar var , örneğin harcırah verilmiyormuş

Sayın @santorini,

Bu arkadaş sanırım ben oluyorum. Ulaşılması istediğiniz vasıta nedir. anlayamadım. Sormak istediklerinizi buradan yada özel mesaj atarak sorabilirsiniz. Telefon yoluyla bir irtibatı söz konusu değil.

Yapılmayan işlem varsa bu işlemin nedeni önemlidir. "Harcirah verilmiyormuş" idare bu konuyla ilgili yazılı bir gerekçe sunar. Önemli olan gerekçenin ne olduğu. Örneğin: Harcirah ödeyin şeklinde kuvvet yazı yazmıştır ancak yazıda "araştırmacı kadrosuna atananlara" şeklinde bir ifade geçmiştir. 10 Birlik öder, 1 birlik yazıya dikkat edip eski görevi Astsubay olanlara ödemeyebilir. Önemli olan gerekçe.

Ayrıca, imza kısmınızdaki bilgilerle profilinizdeki bilgileri eşitlemenizi rica ediyorum.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İyi günler, kamu görevine asker yada memur dönen herkes mutlaka SGK ya geçmiş dönem primlerinin ulaşıp ulaşmadığını sorsun.

Emekli olup dönenler, geçmişe dönük mali hakları ödenirken emekli ikramiyesi ve maaş geri iadelerinin SGK ya ulaşıp ulaşmadığını sorsun.

Kurumlara yazdığınız dilekçere verilen cevaplarda itiraz yolu ve süresi belirtilmiyorsa mutlaka bu durumu dava dilekçelerinde belirtiniz.

Avukatlık harçları değişti, özellikle duruşmalı dava açacaklar dikkat ediniz.

CİMER ve ombudsman başvuru yapanlar, Önce Cimer, Cimer sonuç vermezse ombudsman diye düşünmeyiniz. Gerekirse ikisininde aynı anda başvuru yapınız. Dava açma süresinde sıkıntı yaşayabilirsiniz.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

selam millet yine ben.rütbe iade için açtığım dava dilekçesi.katkılarından dolayı bla bla bla'ya sonsuz teşekkürler..

ihtiyacı olan arkadaşımız yararlanabilir.

İSTANBUL

(    ) İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

 

-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI ve DURUŞMA

TALEPLİDİR-

 

 

DAVACI           :  isim-soyisim-adres ve telefon

 

DAVALI            :  MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI

Devlet Mah. Yahya Galip Cad. 06100 Bakanlıklar / ANKARA

 

KONUSU :  Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı birliklerde ,(branş/rütbe)  rütbesinde  görev yapmakta iken;

      375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 35/B maddesi gerekçe gösterilerek,Milli Savunma Bakanlığı tarafından kamu görevinden çıkarılmam,

      Hakkımda tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işleminin iptali için İstanbul 2.İdare Mahkemesi'nde görülen dava sonucu mahkemenin xx/xx/2022 tarihli ve E:xxxx/xxxx K:xxxx/xxxx sayılı kararı ile eski rütbe ve görevime dönmem gerekirken,

      7075 sayılı Kanunun 10/A maddesi dayanak gösterilerek  xxxxxx Deniz Üs K.lığı Araştırma Merkezinde MEMUR olarak görevlendirilmeme ilişkin,Deniz Kuvvetleri Komutanlığının xx.xx.2022 tarih ve O-xxxxxxxx.xxx.xx.xxxxxx sayılı yazısında belirtilen işlemin,hukuki dayanaktan yoksun ve açıkça hukuka aykırı olduğundan yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle mahrum kaldığım parasal haklarımın tazmini isteminden ibarettir.

 

AÇIKLAMALAR

 

1.   Deniz Kuvvetleri Komutanlığında,(branş/rütbe)olarak görev yapmakta iken,FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne ÜYE OLMAK suçlamasıyla hakkımda ceza davası açılmış olup,yargılamam İstanbul xx. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılmıştır. Hakkımda adli yargılama sürecinde yapılan detaylı araştırmalar ve incelemeler sonucunda,Mahkemenin xxxxx tarihli E: xxxx/xx, K: xxxx/xxx sayılı kararı ile BERAAT ETTİM (Ek-1).Sayın savcı tarafından İstinaf başvurusu yapılan karar için esastan red edilmesi yönünde karar verilmiş ,karar xxxxx tarihinde KESİNLEŞMİŞTİR

 (Ek-2,Ek-3,Ek-4).

 

2.     Beraat kararımdan bir hafta sonra;idare tarafından,herhangi somut bir delile dayanmayan,kendi oluşturdukları ve bahse konu FETÖ/PDY ile iltisaklı olanların tespitinde kullandıklarını iddaa ettikleri hiçbir kritere uymamama rağmen,verilen yetkiyi subjektif ve keyfi kullanarak ,FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüyle İRTİBATLI/İLTİSAKLI olduğumu iddaa ederek, 7145 sayılı kanunun 26.maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen 35/B geçici maddesini dayanak göstererek,Milli Savunma Bakanlığının xx.xx.2021 tarih 2021/(xx) sayılı oluru ile hakkımda "KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMA" işlemi tesis edilmiştir (Ek-5).

 

3. Hakkımda tesis edilen "Kamu Görevinden Çıkarılma" işleminin iptali için,tek başvuru yolu olarak tarafıma sunulan,İstanbul x.İdare Mahkemesi'nde görülen davada, mahkemenin xx/xx/2022 tarihli ve E:xxxx/xxxx K:xxxx/xxx sayılı kararı ile,hakkımda tesis edilen

 KAMU GÖREVİNDEN ÇIKARILMA İŞLEMİNİN İPTALi kararı verilmiştir. (Ek-6)

 

4. İdare,maalesef nedenini anlayamadığım hukuk tanımaz bir tavırla,mahkemece verilen göreve iade kararımı da dikkate almamıştır. Eski rütbe ve görevime dönmem gerekirken, 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesini dayanak göstererek,Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın xx.xx.2022 tarih ve O-xxxxxxxx.xxx.xx.xxxxxx sayılı yazısı ile Araştırma Merkezine MEMUR olarak atamamın yapılacağını bildirilmiş (EK-7) ve tarafıma Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın xx.xx.2022 tarih ve O-xxxxxxxx.xxx-xxxxxxx sayılı yazısı ile xxxxxxx Deniz Üs KOMUTANLIĞI Araştırma Merkezine MEMUR olarak görevlendirildiğime dair tebligat yapılmıştır.(Ek-8).

 

5.İdarenin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı kadrolarda, ,(branş/rütbe)rütbesinde görev yapmakta iken,Araştırma Merkezinde MEMUR olarak görevlendirilmemin dayanağı olarak gösterdiği,7075 sayılı "Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un amacı, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonunun oluşturulması, komisyonun görevlerinin tanımlanması, komisyonca verilen kararların uygulanmasına ait işlemlerin nasıl yürütüleceğini ortaya koymaktır. Komisyonun görevi, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararnameler ile tesis edilen kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesi vb. işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar vermektir. 7075 sayılı Kanunun "Türk Silahlı Kuvvetleri ile genel kolluk kuvvetleri personeli ve Dışişleri Bakanlığı diplomatik kariyer memurlarına ilişkin kararların uygulanması'' başlıklı 10/A maddesinde, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararıyla ya da Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararlarına karşı açılan iptal davalarında verilen Mahkeme kararıyla göreve iade edilen personele ilişkin, Komisyon ve Mahkeme kararların nasıl uygulanacağı düzenlenmiştir. Buna göre, 7145 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına karar verilen kişilerin açmış olduğu iptal davaları sonucunda göreve iade edilmesi halinde, bu kişiler hakkında 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesinin uygulanacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

 

6.  Ben 7145 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 35. maddesi gerekçe gösterilerek Milli Savunma Bakanlığının xx.xx.2021 tarih 2021/(xx)sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarıldım. Hakkımda Olağanüstü Hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararname kapsamında herhangi bir işlem tesis edilmemiştir.bu nedenle Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından verilmiş bir karar da bulunmamaktadır. Netice olarak benim durumum, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu oluşturulması, görev ve sorumlulukları ile komisyonca verilen kararların uygulanmasına ait işlemleri açıklayan 7075 sayılı kanun kapsamına girmemektir. Nitekim Ankara 23. İdare Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli, E:2022/282, K:2022/1110 sayılı kararı da bu yöndedir (Ek-9).

 

7. Yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığım üzere,7145 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 35. maddesi uyarınca,kamu görevinden çıkarılmasına karar verilen kişilerin açmış olduğu iptal davaları sonucunda,göreve iade edilmesi halinde, bu kişiler hakkında 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesinin uygulanacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı kadrolarda xxxxxxxx rütbesinde görev yapmakta iken,Araştırma Merkezine MEMUR olarak atanmama ilişkin dava konusu işlemin kanuni dayanağı yoktur. 7075 sayılı Kanunun 10/A maddesi, sadece Ohal İnceleme Komisyonu tarafından görevine iade edilenler ile bu komisyon tarafından başvurusu reddedilenlerce açılan davalarda verilen kararlar ile görevine iade edilenlere ilişkin olduğundan, İDARE'NİN TESİS ETTİĞİ İŞLEM KANUNİ DAYANAKTAN YOKSUN OLDUĞU İÇİN AÇIKÇA HUKUKA AYKIRIDIR.

 

 8. Danıştay 11. D.08.04.2013T. 2000/8963E., ve 2003/1623K. Sayılı kararında, İdarenin takdir yetkisini kullanırken aynı durumda olan personel arasında ayrım gözetmeden, eşitliği göz önünde bulundurarak, objektif olarak işlem tesis etmesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır.

İdarenin,hakkımda işlem tesis ettikleri 7145 Sayılı kanunun 10/A maddesi 25.07.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Bu tarihten önce haklarında idari mahkemelerce göreve iade kararı verilen personel şu an deniz kuvvetlerine ait kadrolarda kendine ait rütbeleri ile askerlik mesleğini icra etmektedir.Benim durumumla birebir aynı durumda olan sözkonusu personelin kendi rütbe ve mesleklerini icra ederken,hakkımda tesis edilen Araştırma Merkezine MEMUR olarak atanma işlemi Anayasanın 10. Maddesinde bulunan eşitlik ilkesine aykırıdır.

 

9.  Mahkemelerin verdiği iptal kararlarıyla ilgili olarak Danıştay 2. Dairesi, 27.08.2007 tarih ve E:2007/2076 sayılı kararında:

''Hukuka aykırı bulunan idari işlemler hakkında verilen iptal kararları; varlıklarını hukuka uygunluk karinesinden yararlanmak suretiyle sürdüren idari işlemleri tesis edildikleri tarihe kadar geriye yürür şekilde ortadan kaldırır. Dolayısıyla, dava konusu edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemler de ortadan kalkar.’’

İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu yönetsel tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gereğinden kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle, İPTAL KARARLARI; İPTAL EDİLMİŞ OLAN İDARİ İŞLEMİ HUKUK ÂLEMİNDE HİÇ DOĞMAMIŞ HALE GETİRMEKTEDİR. Bununla birlikte iptal kararları herkes bakımından geçerlidir. Aynı idari işlemin iptali amacıyla başkalarının da iptal davası açmasına gerek bulunmamaktadır. İptal kararı, davacının yanı sıra iptal olunan idari işlemin etkide bulunduğu diğer kimseler hakkında da  hüküm ifade etmektedir."

 

Kararda da belirtildiği üzere Mahkemelerinin verdiği iptal kararlarının, iptal edilmiş olan idari işlemi hukuk âleminde hiç doğmamış hale getirmesi gerekmektedir. Bu yönüyle İPTAL KARARLARI, DAVA KONUSU İŞLEMDE ÖNCEKİ HUKUKİ DURUMU GERİ GETİREN KARARLARDIR.

 

   10.  Anayasa Mahkemesinin 27.9.2012 tarihli ve E:2012/22, K:2012/133 sayılı Kararında:

“ Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti; eylem ve işlemleri  hukuka  uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. Hukukun ve adaletin en somut yansıması olan mahkeme kararlarının uygulanması, “hukuk devleti” ilkesi ve onun vazgeçilmez koşullarından biri olan “hukuka bağlı idare” anlayışının bir gereğidir.''

 

      Anayasa Mahkemesi anılan kararında; Anayasa'nın 138. maddesinin dördüncü fıkrasındaki, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirmesini geciktiremez.” hükmü uyarınca, kamu görevlilerinin de mahkeme kararlarını yerine getirmek zorunda olup, bu konuda seçim haklarının bulunmadığı; kaldı ki, mahkeme kararlarını kasten yerine getirmeyen memur ve diğer kamu görevlilerinin eylemlerinin suç oluşturduğu; bu bağlamda, Anayasa’nın 138. maddesinin dördüncü fıkrası  uyarınca mahkeme  kararlarını uygulayıp uygulamama konusunda seçim hakkı bulunmayan kamu görevlilerinin, yargı kararlarını kasten yerine getirmeme eylemlerinin, Anayasa'nın 129. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında değerlendirilemeyeceğine...” karar vermiştir.

 

11. . Danıştay 2. Daire Başkanlığının E:2019/2336, K:2019/6426 sayılı İçtihat Metninde; kamu görevlisi davacının, hakkında yürütülen ceza yargılamaları gerekçe gösterilerek, başka somut veya soyut delillerden yoksun bir şekilde mali ve sosyal hakları daha düşük durumdaki kadroya atanması hususu dile getirilmiştir. İdarenin, “herhangi bir soruşturmada ve cezalandırmada bulunmadan sadece soyut  akıl yürütmelerle  davacıyı mali ve sosyal haklarda geri bırakacak ve kariyerini engelleyecek eylemi” hukuka aykırı olarak tespit edilerek iptal edilmiştir.

Astsubay Kıdemli Başçavuş rütbesinde görev yapmakta iken,Araştırma Merkezine MEMUR olarak atanmamın sonucunda; Derece ve Kademem x-x iken x-x’ye düşürülmüştür ve bu durum maaşımda yarı yarıya düşüşe neden olmuştur.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu,memurların bir kurumdan diğer bir kuruma nakilleri başlıklı,74.maddesinde belirtilen "Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakatı ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır" hükmü yer almıştır.

Görüldüğü üzere 657 sayılı Kanunla, bir memurun gerek kendi kurumu içinde gerekse bir başka kuruma isteği ve rızası olmadıkça kazanılmış hak aylık derecesinin altındaki bir kadroya atanması mümkün değildir.

 

12.  Danıştay'ın istikrar kazanan kararlarında da, Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan“hukuk devleti” ilkesinin doğal sonucu olarak, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ile İdarelerin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyecekleri ve bu kararların yerine getirmesini geciktiremeyecekleri, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu vurgulanmıştır.

 

13. Hakkımda tesis edilen kamu görevinden çıkarılma işlemine  karşı iptal davası açmamın nedeni,görevimden alınmış olmamın hukuka aykırı olduğunu ispat etmek ve yargı kararı sonucunda,Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı birliklerde xxxxxx rütbesi ile göreve dönmemdir.Danıştay içtihatları ve idare hukuku ilkelerine göre, iptal davalarının doğurduğu hukuki sonuç, iptal edilen işlemin hukuk âleminde doğmamış olması ve hiç tesis edilmemiş gibi kabul edilmesidir. İDARİ İŞLEMİN MEVCUT OLMADIĞI KABUL EDİLDİĞİNDE, İDARECE YAPILACAK İŞLEM DE, ESKİ RÜTBE VE GÖREVİME AYNEN İADE EDİLMEM OLMALIDIR.

 

14. Nitekim Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasındaki hüküm de bunu emretmektedir. Yasama ve yürütme organları ile idareler, mahkeme kararlarına uymak zorundadır. Yürütme organı ile idarenin yanı sıra yasama organının da, birtakım düzenlemelerle, mahkeme kararlarını değiştirecek mahiyette ve yargı kararının uygulanmasının bertaraf edilmesini doğuracak şekilde yasal düzenleme yapması, Anayasa'nın 125. maddesi ile 138. maddesinin son fıkrasına açıkça aykırıdır.

 

15. 7075 sayılı kanunun 10/A maddesiyle getirilen düzenlemenin idare tarafından keyfi kullanımı ile kamu görevinden çıkarılmadan önceki görevim olan ve de yüksek sadakat ve özveri ile xx sene bilfiil hizmet ettiğim askerlik mesleğime  dönme hakkım nesnel ve somut bir sebep bulunmaksızın ortadan kaldırılmıştır. Düzenlemeyle ehliyet ve liyakat ilkeleri kapsamında,hukuka uygun bir şekilde elde ettiğim,Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı kadrolarda astsubaylık görevimde çalışmama engel olunmaktadır. Bu durum hukuk devletinin temel ilkeleri olankazanılmış hakların korunması”, “hukuk güvenliği”, ''ölçülülük'' ilkelerini ihlal ettiği gibi, aynı ortamda çalışanlar arasındaki mali ve sosyal dengeyi bozarak, çalışma barışını olumsuz etkilemektedir. Anayasa’nın 2., 5., 10., 13., 20, ve 49. maddelerine aykırılık teşkil etmektedir.

 

 16.  Mahkeme kararını tanımayan idare tarafından, hukuksuz bir   şekilde   Araştırma Merkezine memur olarak atanmam, sonuçları itibari ile, mesleki gelişim ve kariyerimi  açıkça olumsuz etkilemekte ve de meslek hayatımda üçüncü kişilerle kuracağım ilişkiler ve bu kişiler nezdindeki itibarım üzerinde de etkili olmakta, öyle olmadığım  adli ve idari mahkeme kararlarıyla sabit olmasına rağmen, FETÖ/PDY irtibatlı ya da iltisaklı olduğum şüphesini aynı ortamda senelerce görev yaptığım silah arkadaşlarıma vermektedir. Dolayısıyla mesleki kariyerimi ve üçüncü kişiler nezdindeki saygınlığımı önemli ölçüde etkileyen bu görevlendirme ''özel hayata saygı gösterilmesi hakkına'' ihlal oluşturmaktadır. Ayrıca daha önce üst veya amir konumunda bulunduğum personel ile ast statüsünde çalışma durumunu ortaya çıkarmaktadır.

 

17.  Nitekim yine 7075 sayılı Kanunun 10. maddesi (1) fıkrasında yer alan ve yöneticilik pozisyonundan bulunurken kamu görevinden çıkarılan personelin göreve iade halinde yöneticilikten önceki kadro ve pozisyon dikkate alınarak atamalarının yapılacağını belirten, ''...Ancak müdür yardımcısı veya daha üstü ile bunlara eşdeğer yöneticilik görevinde bulunmakta iken kamu görevinden çıkarılmış olanların atamalarında, söz konusu yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanları dikkate alınır.'' şeklindeki düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 24.12.2019 tarihli E:2018/159, K: 2019/93 sayılı kararıyla iptal edilmiştir. İptal kararında;

“29. Komisyon kararıyla kamu görevinden çıkarma işleminin sebep  unsuru  tamamen ortadan kalktığı halde, yönetici pozisyonunda iken,kamu görevinden çıkarılan ve Komisyon kararı sonrasında yeniden kamu görevine dönen kişilerin atanmasında yöneticilik görevlerinden önce bulundukları kadro ve pozisyon unvanlarının dikkate alınmasını öngören kural, bu kişilerin üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatlarına dair şüphelerin tam olarak ortadan kalkmadığı izlenimini oluşturmaktadır. Bu durum, kişilerin meslek hayatlarında kişisel gelişimlerinin, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinin ve itibarlarının olumsuz şekilde etkilenmesine sebebiyet verebilir.

30. Kanun'da, bu izlenimin oluşmasını engelleyecek bir güvenceye yer verilmediği gibi bu kişilerin kamu görevinden çıkarılmadan önceki pozisyonlarına atanmamasına neden olacak hukuki ve fiili bir zorunluluk da gösterilmemiştir. Kuralda, yönetici pozisyonunda görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarılan kişilerin, idari gerekler de gözetilmeden kategorik olarak yeniden yönetici pozisyonuna atanamayacağı belirtilmektedir. Kural, bu haliyle idareye kamu hizmetlerinin gerekleri ve etkinliği kapsamında bir değerlendirme  yapma imkânı da tanımamaktadır.” denilmektedir.

 

18. Görevimden ihraç edilmemin haksız ve hukuka uygun olmadığı, idari yargı tarafından ortaya konulmuş olmasına rağmen eski rütbe ve görevime iade edilmemiş olmam, sosyal ve mesleki çevremde “üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatlarıma dair şüphelerin tam olarak kalkmadığı” izlenimi oluşturmaktadır.Bu durum ister istemez bende de suçluluk pisikolojisi oluşturmakta,ruhsal durumumda onarılamaz yaralara sebebiyet vermektedir.

 

19. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun E:2016/3790, K: 2017/3426 sayılı içtihat metninde DİDDK; “Atama konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, bu   memuriyetlerde çalışan kişilerin görevden alınmaları konusunda  idarenin  mutlak  bir takdir yetkisinin bulunmadığının, bu konuda tesis edilecek işlemlerin de, diğer idari işlemler gibi yargı denetimine tabi  olduğunun belirtilmesi gerekir. İlgililerin görevlerden alınmalarının hukuki denetimi yapılırken, idarece görevden alınmalarına gerekçe olarak gösterilen sebeplerin yanı sıra; nitelikleri, geçmiş hizmetleri, bu görevlerdeki başarıları gibi hususların da dikkate alınması gerekir. Davacının, yetersizliğine, başarısızlığına ve/veya olumsuzluğuna ilişkin hukuken geçerli olabilecek  somut  tespitler  bulunmaksızın, doğrudan takdir hakkına dayalı olarak görevinden alınmasına ilişkin işlemde kamu yararı ve  hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığını” belirtmiştir.

 

20. Danıştay 5. Daire Başkanlığının E:2015/2387, K:2015/8821 sayılı İçtihat Metninde; “Daire başkanı davacının idarenin takdir yetkisi kapsamında Uzman olarak atandığı, atanmasını gerektirecek disiplin soruşturması geçirmediği gibi görevinde başarısız olduğuna dair bilgi ve belgenin de sunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacının görevden alınmasını gerektirecek nitelikte hukuken kabul edilebilir bir neden ileri sürülmeksizin salt takdir yetkisine dayalı olarak kurulan işlemde sebep unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır” denilmiştir.

 

21. Danıştay tarafından yayınlanan emsal kararlar incelendiğinde; idarenin takdir yetkisini kullanırken, personel üzerinde objektif veriler kullanması gerektiği ve bu durumu aynı şekilde somutlaştırması gerektiği belirtilmektedir. Anayasa, kanunlar ve yerleşik içtihatlar böyle iken hakkımda kesinleşmiş beraat kararı olmasına  ve İdare mahkemesince görevime iade edildiğim halde, İdare tarafından hiç bir somutlaştırma yapılmadan, salt takdir yetkisine dayalı  MEMUR olarak görevlendirilmem, yapılan işlemin hukuki olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Bu görevlendirme ile kazanmış olduğum sosyal, mali ve özlük haklarımda çok büyük kayıplara neden olduğu net bir şekilde ortadadır,Hiç bir gerekçe belirtmeden işlem tesis edilmesi, İdarenin keyfilik içinde bu kararı aldığını göstermektedir.

 

22. Nitekim İdarelerin 7075 sayılı kanunun 10/A maddesine istinaden tesis ettikleri rütbeli personelin memur olarak görevlendirilmesi işlemlerinin iptali kapsamında açılan davalarda;

  Ek-9: Emsal Karar (Ankara 23. İd.Mah. 27.05.2022 tarih ve 2022/282, E:2022/1110)

  Ek-10: Emsal Karar (Ankara 12. İd.Mah. 19.02.2020 tarih ve E:2019/561, K:2020/302)

  Ek-11: Emsal Karar (Ankara 3. İd.Mah. 30.06.2022 tarih ve E:2021/2125, K:2022/1525)

  Ek-12: Emsal Karar( Ankara 5.İdare Mahkemesi 03.12.2020 tarih E:2020/662)

  Ek-13: Emsal Karar(Ankara 7.İdare Mahkemesi 16.12.2021 tarih E:2021/562 K:2021/2415)

  Ek-14: Emsal Karar (Ankara 23.İdare Mahkemesi 14.06.2022 tarih E:2022/701)

idarelerce tesis edilen işlemler İPTAL EDİLMİŞTİR.

 

 

23. Yukarıda detaylı bir şekilde açıkladığım gerekçelerle, İdare'nin  30.08.2022 tarih ve O-33028486.124.02.3106972  sayılı yazısıyla, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bağlısı kadrolarda xxxxxxx rütbesinde görev yapmakta iken, Araştırma Merkezine MEMUR olarak görevlendirilmeme ait işlemin yürütmesinin durdurulmasını, bilahere iptalini talep etme ve işlem nedeniyle mahrum kalınan mali ve özlük haklarımın iadesini talep etme gereği ortaya çıkmıştır.

 

24. İYUK'un 27. Maddesine göre, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda,yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Aleyhimde davalı idare tarafından tesis edilen işlemin, 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10/A maddesine dayandırılarak gerçekleştirildiği, oysa bu maddenin OHAL Komisyonu kararlarına ilişkin olduğu,hakkımda  OHAL Komisyonunca verilmiş herhangi bir karar bulunmaması nedeniyle yasal dayanağının mevcut olmadığı aşikardır. Benzer şekilde dava konusu işlem ile hakkımda suçlu olduğuma dair şüphenin, kesinleşmiş beraat kararım ve göreve iade kararıma rağmen, davalı idare tarafından sürdürüldüğü, bunun ayrıca masumiyet karinesi ve özel hayatın gizliliği başta olmak üzere temel hak ve hürriyetlerin ihlali anlamını taşıdığı da tartışmasız bir biçimde ortadadır. Aynı kanun hükmünün 10/1 maddesindeki benzer düzenlemenin de, Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği gözetildiğinde ,dava konusu işlemin hukuka açıkça aykırı olduğunda kuşku yoktur. Hukuka açıkça aykırı bu işlem nedeniyle,masumiyet karinemin ihlaline devam edildiği, çalıştığım kurumda halen terörle iltisaklı muamelesine tabi tutulduğum ve bunun da her geçen gün telafisi güç zararlara sebebiyet verdiği de açıkça ortadadır. Zira bu işlem nedeniyle mesleki ve sosyal çevremde halen aklanamadığım duygusunu yaşayarak manevi üzüntü duymamın yanı sıra,hak ettiğim görev ve unvanımda görev yapmadığım için maddi olarak aile huzurumu ve düzenimi bozacak mahiyette kayıplar yaşamaktayım.Dolayısıyla somut olayda yürütmenin durdurulmasının koşulları tamamen oluşmuş olup dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmek gerekmiştir.

 

HUKUKİ SEBEPLER:

Anayasa, AİHS, 926 sayılı TSK Kanunu, 657 sayılı DMK, 4483 sayılı Kanun, 2577 sayılı İYUK, 5237 sayılı TCK, 5271 sayılı CMK, Üst Mahkeme İçtihatları, Emsal Mahkeme Kararları, taraf olduğumuz uluslararası mevzuat ve ilgili sair mevzuat.

 

DELİLLER:

1-       Beraat Kararı (Ek-1)

2-       İstinaf Kararı (Ek-2)

3-       Beraat Kararı Kesinleşme Şerhi (Ek-3)

4-  İstinaf Kararı Kesinleşme Şerhi (Ek-4)

  5-   "Kamu Görevinden Çıkarılma" Tebligatı (Ek-5)

6-  İstanbul x.İdare Mahkemesi'nin Kamu Görevinden Çıkarılma İşlemi İptal Kararı (Ek-6)

7-     Araştırma merkezine atama oluru(Ek-7)

8-     Araştırma merkezine atanma tebligatı(Ek-8)

9-    Emsal kararlar (EK-9, Ek-10, Ek-11 Ek-12 Ek-13 Ek-14)

10- Personel özlük ve sicil dosyası (Davalı idareden celbini talep ederim)

11- Bilirkişi, tanık ve tüm yasal deliller.

 

SONUÇ ve İSTEM                    : Yukarıda izah olunan ve re'sen gözetilecek nedenlerle;

 

a.     İYUK madde 17 uyarınca yargılamanın DURUŞMALI YAPILMASINA ve tarafıma duruşma gün ve saatinin tebliğ edilmesine,

 

b.     Davalı İdare'nin xx.xx.2022 tarihli ve O-xxxx.xxxx.xx.xxxxxx sayılı yazısıyla, xxxxx rütbesi ile görev yapmakta iken, hakkımda tesis edilen Araştırma Merkezine MEMUR olarak görevlendirilme işlemi, açıkça hukuka aykırı olduğundan ve uygulanması ile, telafisi zor ve imkansız zararların meydana geldiği sabit olduğundan, bahse konu işlem için öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA,

 

c.      Bilahare DAVAMIN KABULÜ İLE, Davalı İdare'nin xx.xx.2022 tarihli ve O-xxxxxxxxxxx sayılı yazısıyla hakkımda tesis edilen Araştırma Merkezine MEMUR olarak görevlendirme işleminin İPTALİNE,

 

d.     Dava konusu bu idari işlem nedeniyle yoksun kaldığım parasal haklarımın hak ediş tarihlerinden itibaren aylık olarak mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine,

 

e.     Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine,

 

Karar verilmesini sayın mahkeme heyetinden arz ve talep ederim. xx/xx/2022

 

 

Davacı

xxxxxxxxxxxxxx

                                                                                                                               xxxxxxx

 

EKLER:

Ek-1: Beraat Kararım

Ek-2: İstinaf Kararım

Ek-3: Beraat Kararı Kesinleşme Şerhi

Ek-4: İstinaf Kararı Kesinleşme Şerhi

  Ek-5: Kamu Görevinden Çıkarılma Tebligatım

  Ek-6: Kamu Görevinden Çıkarılma İptal,Göreve İade Kararım

  Ek-7: Memur Olarak Atanma Yazısı

  Ek-8: Araştırma Merkezine Atanma Tebligatım

  Ek-9: Emsal Karar (Ankara 23. İd.Mah. 27.05.2022 tarih ve 2022/282, E:2022/1110)

  Ek-10: Emsal Karar (Ankara 12. İd.Mah. 19.02.2020 tarih ve E:2019/561, K:2020/302)

  Ek-11: Emsal Karar (Ankara 3. İd.Mah. 30.06.2022 tarih ve E:2021/2125, K:2022/1525)

  Ek-12: Emsal Karar( Ankara 5.İdare Mahkemesi 03.12.2020 tarih E:2020/662)

  Ek-13: Emsal Karar(Ankara 7.İdare Mahkemesi 16.12.2021 tarih E:2021/562 K:2021/2415)

  Ek-14: Emsal Karar (Ankara 23.İdare Mahkemesi 14.06.2022 tarih E:2022/701)

  • Beğeni 2
  • Teşekkür 1

375 KHK ile İhraç-adli yargı beraat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Kara Kuvvetleri Komutanlığı için araştırma merkezine atananlar polislerde olduğu gibi il tayini için başvurabilir mi?


Hukukçu~Stj. Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aslan Onur, 9 saat önce yazdı:

Kara Kuvvetleri Komutanlığı için araştırma merkezine atananlar polislerde olduğu gibi il tayini için başvurabilir mi?

İdare mahkemesi göreve iade kararı verdikten sonra iki seçenek var.

1. Bakanlık personeli eski rütbesinde istediği yere atayabilir. Bu seçenekte personel statüsünde herhangi bir değişiklik olmayacağından sorun çıkmaz.

2. Bakanlık personeli 7075 sayılı Kanun 10/A maddesine istinaden Araştırma Merkezine ''memur'' olarak atayabilir. Bu seçeneğin uygulanması halinde, pek çok sorun ortaya çıkıyor.

İkinci seçeneğin uygulandığını varsayarsak; personelin 30 gün içinde Bakan onayı ile memur olarak göreve iade edilmesi kararı alınıyor. İlk önce bu karar tebliğ ediliyor. Sonrasında da personelin Araştırma Merkezine memur olarak atanmasına dair ayrı bir tebligat daha gönderiliyor. 

Deniz Kuvvetleri, göreve iade ve araştırma merkezine atanma tebligatlarını geç gönderiyor ama Kara Kuvvetlerinde işlemlerin hızı hakkında herhangi bir bilgiye sahip değilim. 30 günden sonra avukatımın talebi üzerine Deniz Kuvvetleri göreve iade ve araştırma merkezine atanma tebligatlarını gönderdi. 

Atama tebligatından sonra 10 gün içinde atandığınız araştırma merkezine gidip katılıyorsunuz. Deniz Kuvvetleri, Ankara'da Araştırma Merkezi'nden sonra bir araştırma merkezi de İskenderun'a açtı ve göreve memur olarak döndükleri personeli İskenderun'a atıyor. Bildiğim kadarıyla Kara Kuvvetleri Araştırma Merkezi sadece Ankara'da var. Bu nedenle Kara Kuvvetleri personelinin başka ile atanma durumu şimdilik söz konusu değil.


Ceza Yargılaması (Kesinleşmiş Beraat),  Bakan Oluru ile İhraç (Göreve İade).

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aslan Onur, 17.10.2022 - 09:52 yazdı:

Kara Kuvvetleri Komutanlığı için araştırma merkezine atananlar polislerde olduğu gibi il tayini için başvurabilir mi?

Sayın Aslan Onur,

Askerler için kara deniz hava yerler Ankara'da ayrı ayrı ve sabit. Denizciler de yeni okarak İskenderun açıldı. Polislerde olduğu gibi farklı şehirlere atama yapılmıyor. Nedeni, ilk olarak iade olan asker az, ikincisi tayin isteyen dahada az.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İdare Mahkemesi; KHK ile kamu görevinden çıkarılma sonrası göreve iade edilen askeri personelin OYAK aidatlarının zamanında yatırılmaması nedeniyle uğradığı maddi zararının karşılanmaması hukuka aykırıdır.

23.09.2022 tarihli, konuya dair bilinen ilk karar, emsal niteliğindedir.

 


Hukukçu~Stj. Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Mahkeme kararının veya Ohal komisyonu kararının Bakanlığa tebliğinden itibaren ne kadar sürede iade işlemleri yapılıyor bilgisi olan var mıdır?


Hukukçu~Stj. Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...