İçeriği gör
Aklima

MSB Araştırma Merkezine Atananlar

Önerilen Yorum

Aslan Onur, 10 saat önce yazdı:

Mahkeme kararının veya Ohal komisyonu kararının Bakanlığa tebliğinden itibaren ne kadar sürede iade işlemleri yapılıyor bilgisi olan var mıdır?

Benim mahkeme kararı UYAP'ta 13 Ekim'de yayınlandı.MSB'den bana 2 Kasım'da atama tebligatı geldi.3 Kasım'da da  katılışımı yaptım.


693 KHK-MSB

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Uçurtma iade kararı tebliği için aranıp adres bilgisi istendi mi? Kardeşimin de 13 Ekim'de mahkeme iade kararı geldi. Bakanlık henüz tebligat göndermedi.


Hukukçu~Stj. Avukat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aslan Onur, 11 dakika önce yazdı:

@Uçurtma iade kararı tebliği için aranıp adres bilgisi istendi mi? Kardeşimin de 13 Ekim'de mahkeme iade kararı geldi. Bakanlık henüz tebligat göndermedi.

Ben onlardan erken davranıp aradım.Bilgilerim de bir değişiklik yoktu.Ama teyit etmiş oldum.


693 KHK-MSB

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Başta sayın @Aklima olmak üzere Milli Savunma Bakanlığı ve bağlılarındaki Araştırma Merkezlerine atanan arkadaşlar; 

- 7075 Sayılı Kanunun 25 Temmuz 2018'de yürürlüğe giren 10/A maddesine istinaden, göreve döndükten sonra Araştırma Merkezlerine memur olarak atandık.

- Memur olarak atama işleminin iptali için dava açtık.

- Açtığımız davalarda aşağıda belirttiğim hususu dile getiren ve dava dilekçelerinde bundan bahseden oldu mu?

7075 sayılı Kanun 10/A maddesi (1) fıkrası: ''...Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyelerinde kurulan araştırma merkezlerinde bu madde esaslarına göre istihdam edilir.''

Göreve geri dönenler, bu fıkra kapsamında Araştırma Merkezlerine tayin ediliyor.

Ancak 10/A maddesinin (8) fıkrası: ''Araştırma merkezlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, kurulacağı iller, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar ilgili bakanlık tarafından yürürlüğe konulan YÖNETMELİKLE düzenlenir. Bakan onayı ile Ankara dışında araştırma merkezlerine bağlı çalışma grupları oluşturulabilir.''

Rütbeli personelin memur olarak Araştırma Merkezlerine atanmasının iptali için açtığımız davalara savunma gönderen Milli Savunma Bakanlığı, savunmasında OLUŞTURULACAK Araştırma Merkezi Yönetmeliğine göre, memur olarak atadığını açıkça yazıyor (benim dosyama gönderdikleri savunmada yazmıştı, MSB savunmaları şablon savunma olduğu için sizlerin de dosyalarında aynı ifadeleri kullandığını düşünüyorum.) 

Yani MSB, 7075 sayılı kanunun 10/A (8) fıkrası gereğince OLMASI ZORUNLU ancak kanun maddesinin çıktığı Temmuz 2018'den beri (yaklaşık 4,5 yıldır) olmayan bir yönetmeliğe göre bizleri Araştırma Merkezlerinde istihdam ediyor. Bu durumda MSB'nin yaptığı işlem AÇIKÇA hukuka aykırı çünkü Araştırma Merkezleri ilk olarak Ankara'da kuruldu. Ancak Araştırma Merkezlerinin Ankara'da kurulacağının YÖNETMELİKTE belirtilmesi gerekiyor. MSB Yönetmeliği olmadığına göre, hukuken Ankara'da veya başka bir ilde Araştırma Merkezleri kurulması mümkün değil.

Dava açan arkadaşlar, bu hususu dava dilekçelerinde özellikle belirttiler mi? Belirtmedilerse, ek beyan vererek bu durumu mahkemeye sunabilirler diye düşünüyorum. 

Güncelleme • • Bla Bla Bla

Ceza Yargılaması (Kesinleşmiş Beraat),  Bakan Oluru ile İhraç (Göreve İade).

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Bla Bla Bla, 24 dakika önce yazdı:

Başta sayın @Aklima olmak üzere Milli Savunma Bakanlığı ve bağlılarındaki Araştırma Merkezlerine atanan arkadaşlar; 

- 7075 Sayılı Kanunun 25 Temmuz 2018'de yürürlüğe giren 10/A maddesine istinaden, göreve döndükten sonra Araştırma Merkezlerine memur olarak atandık.

- Memur olarak atama işleminin iptali için dava açtık.

- Açtığımız davalarda birazdan aşağıda belirttiğim hususu dile getiren ve dava dilekçelerinde bundan bahseden oldu mu?

7075 sayılı Kanun 10/A maddesi (1) fıkrası: ''...Milli Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bünyelerinde kurulan araştırma merkezlerinde bu madde esaslarına göre istihdam edilir.''

Göreve geri dönenler, bu fıkra kapsamında Araştırma Merkezlerine tayin ediliyor.

Ancak 10/A maddesinin (8) fıkrası: ''Araştırma merkezlerinin görev, yetki ve sorumlulukları, kurulacağı iller, çalışma usul ve esasları ve diğer hususlar ilgili bakanlık tarafından yürürlüğe konulan YÖNETMELİKLE düzenlenir. Bakan onayı ile Ankara dışında araştırma merkezlerine bağlı çalışma grupları oluşturulabilir.''

Rütbeli personelin memur olarak Araştırma Merkezlerine atanmasının iptali için açtığımız davalara savunma gönderen Milli Savunma Bakanlığı, savunmasında OLUŞTURULACAK Araştırma Merkezi Yönetmeliğine göre, memur olarak atadığını açıkça yazıyor (benim dosyama gönderdikleri savunmada yazmıştı, MSB savunmaları şablon savunma olduğu için sizlerin de dosyalarında aynı ifadeleri kullandığını düşünüyorum.) 

Yani MSB, 7075 sayılı kanunun 10/A (8) fıkrası gereğince OLMASI ZORUNLU ancak kanun maddesinin çıktığı Temmuz 2018'den beri (yaklaşık 4,5 yıldır) olmayan bir yönetmeliğe göre bizleri Araştırma Merkezlerinde istihdam ediyor. Bu durumda MSB'nin yaptığı işlem AÇIKÇA hukuka aykırı çünkü Araştırma Merkezleri ilk olarak Ankara'da kuruldu. Ancak Araştırma Merkezlerinin Ankara'da kurulacağının YÖNETMELİKTE belirtilmesi gerekiyor. MSB Yönetmeliği olmadığına göre, hukuken Ankara'da veya başka bir ilde Araştırma Merkezleri kurulması mümkün değil.

Dava açan arkadaşlar, bu hususu dava dilekçelerinde özellikle belirttiler mi? Belirtmedilerse, ek beyan vererek bu durumu mahkemeye sunabilirler diye düşünüyorum. 

Sayın @Bla Bla Bla ,

MSB nin Araştırma Merkezlerine dair yayınladığı yönetmelik var. Ancak Resmi gazetede yayınlanmadı. Bakan onayıyla yayınlandı. Davalarda kurum savunması sonrasında yazılması gereken asıl husus yönetmeliğin resmi gazetede yayınlanmamasına rağmen geçerliliği var gibi savunmada kullanılması hususu. Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları araştırma merkezi yönetmelikleri resmi gazetede yayınlandı. Bu duruma dilekçelerde maalesef değinmekte imtina ediliyor.

Asker olarak atanmak için açılan davalarda da bu yönetmelikten alıntı yapıyorlar.

Araştırma Merkezlerinin Ankara' da olması hususunda ise; EGM personeli gibi Ankara dışında MSB kurumlarında çalışmak için dilekçe yazanlar var. Çok az sayıdalar. İdare tarafından red edildi. Bildiğim kadarıyla 2 yada 3 kişi durumu CİMER ve Ombudsmana taşıdı. Açıklanmış bir karar yok.

Bu hususun davalarda dile getirilmesi hususunda hangi davaları kastettiğinizi anlayamadım. Asker olarak dönmek için olan davalarda Ankara konusu yada yönetmeliğin bu kısmında ki açık yada eksiklikten bahsetmenin dava konusuna bir faydası olmayacaktır. 

Ankara dışında çalışmak için başvuru yaparsanız ve bu red edilirse bu hususu dava ettiğinizde yada MSB nin yayınladığı yönetmeliği dava ettiğinizde belirtebilirsiniz. Kaldı ki insanlar hala dilekçe yazmaya imtina ediyorlar.

Ayrıca; 7075 in 10/A maddesi 8 inci fıkrasının son cümlesi "Bakan onayı ile Ankara dışında araştırma merkezlerine bağlı çalışma grupları oluşturulabilir." şeklinde. Bu cümleden merkezin Ankara' da olacağı yorumu çıkartılabilir.

Ne alaka diyebilirsiniz. Ancak benzer muğlaklık komisyonun verdiği kararların yargıya taşınması hususunda da ileri sürülebilir. Şöyle ki; Komisyonun kabul kararları mahkemeye götürülemez şeklinde bir ifade kanun da yok ancak yargı denetimi başlıklı 11 inci madde "Komisyon kararlarına karşı Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde ilgilinin en son görev yaptığı kurum veya kuruluş aleyhine iptal davası açılabilir. Bu davalarda ayrıca Cumhurbaşkanlığına ve Komisyona husumet yöneltilemez" şeklinde. Bu paragrafı okuyunca sadece red kararlarının dava konusu olabileceği anlaşılıyor.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 7 dakika önce yazdı:

Sayın @Bla Bla Bla ,

MSB nin Araştırma Merkezlerine dair yayınladığı yönetmelik var. Ancak Resmi gazetede yayınlanmadı. Bakan onayıyla yayınlandı. Davalarda kurum savunması sonrasında yazılması gereken asıl husus yönetmeliğin resmi gazetede yayınlanmamasına rağmen geçerliliği var gibi savunmada kullanılması hususu. Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları araştırma merkezi yönetmelikleri resmi gazetede yayınlandı. Bu duruma dilekçelerde maalesef değinmekte imtina ediliyor.

Benim de bahsettiğim şey tam da bu aslında. Resmi Gazete'de yayınlanmayan bir yönetmelik, geçerli olamaz. Yönetmeliğin geçerli olabilmesi için, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının yaptığı gibi, MSB'nin de kendi Araştırma Merkezleri Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayınlaması gerekir kanunen geçerli hale gelebilsin. Ben kendi dosyamda, bu hususu ön plana çıkarmamıştım. Vereceğim ek beyan dilekçesinin ana konusu bu husus olacak.

Aklima, 7 dakika önce yazdı:

Bu hususun davalarda dile getirilmesi hususunda hangi davaları kastettiğinizi anlayamadım. Asker olarak dönmek için olan davalarda Ankara konusu yada yönetmeliğin bu kısmında ki açık yada eksiklikten bahsetmenin dava konusuna bir faydası olmayacaktır. 

Asker olarak göreve geri dönme davalarından bahsetmiştim. 

Aklima, 7 dakika önce yazdı:

Ankara dışında çalışmak için başvuru yaparsanız ve bu red edilirse bu hususu dava ettiğinizde yada MSB nin yayınladığı yönetmeliği dava ettiğinizde belirtebilirsiniz. Kaldı ki insanlar hala dilekçe yazmaya imtina ediyorlar.

Ayrıca; 7075 in 10/A maddesi 8 inci fıkrasının son cümlesi "Bakan onayı ile Ankara dışında araştırma merkezlerine bağlı çalışma grupları oluşturulabilir." şeklinde. Bu cümleden merkezin Ankara' da olacağı yorumu çıkartılabilir.

MSB Araştırma Merkezi'nin Ankara'da kurulacağını belirten Resmi Gazete'de yayınlanmış bir yönetmelik yok. Dolayısıyla Ankara dışında bir çalışma grubu kurulması da hukuka aykırı.

Bir anlığına MSB'nin yaptığı işin hukuken doğru bir işlem olduğunu kabul etsek bile, Deniz Kuvvetlerinin Ankara'da kurduğu Araştırma Merkezi'ne ilavaten İskenderun/Hatay'da bir Araştırma Merkezi kurması da hukuka aykırı hale gelir. Deniz Kuvvetleri, İskenderun'da Araştırma Merkezi değil, ancak Ankara'da kurduğu Araştırma Merkezi'ne bağlı bir Çalışma Grubu kurabilir.


Ceza Yargılaması (Kesinleşmiş Beraat),  Bakan Oluru ile İhraç (Göreve İade).

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Sayın @Aklima,

Yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayınlanması ile ilgili hukuki dayanağı araştırınca karşıma Anayasa Madde 124 çıktı: 

2. Yönetmelikler

Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.

 

Anayasa Madde 124'e istinaden bu konuda çıkarılmış kanun, RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANACAK OLAN YÖNETMELİKLER HAKKINDA KANUN ve buna kanuna göre:

Madde 1

(1) – Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin;

a) İşbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen,
b) Kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan,
c) Kamuyu ilgilendiren,

Yönetmelikler Resmi Gazete'de yayımlanır.

 

Yukarıda açıklanan mevzuata göre, MSB'nin Araştırma Merkezleri ile ilgili Yönetmeliğini Resmi Gazete'de yayınlamamış olması ve hukuken geçerliliği olmayan yönetmeliğe göre, hakkımızda işlem yapması açıkça hukuka aykırı olduğunu gösteriyor. 


Ceza Yargılaması (Kesinleşmiş Beraat),  Bakan Oluru ile İhraç (Göreve İade).

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Bla Bla Bla, 2 saat önce yazdı:

Sayın @Aklima,

Yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayınlanması ile ilgili hukuki dayanağı araştırınca karşıma Anayasa Madde 124 çıktı: 

2. Yönetmelikler

Madde 124 – Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.

 

Anayasa Madde 124'e istinaden bu konuda çıkarılmış kanun, RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANACAK OLAN YÖNETMELİKLER HAKKINDA KANUN ve buna kanuna göre:

Madde 1

(1) – Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin;

a) İşbirliğine, yetki ve görev alanlarına ait hükümleri düzenleyen,
b) Kamu personeline ait genel hükümleri kapsayan,
c) Kamuyu ilgilendiren,

Yönetmelikler Resmi Gazete'de yayımlanır.

 

Yukarıda açıklanan mevzuata göre, MSB'nin Araştırma Merkezleri ile ilgili Yönetmeliğini Resmi Gazete'de yayınlamamış olması ve hukuken geçerliliği olmayan yönetmeliğe göre, hakkımızda işlem yapması açıkça hukuka aykırı olduğunu gösteriyor. 

Kesinlikle. Birde bu yönetmeliği mahkemeye gönderdiği savunmalarda dayanak olarak sunuyor.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Son zamanlarda mahkemeden kabul karar alan yani bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılma işleminin iptali yada ohal komisyonu red kararının iptali için dava açıp kazananlar lütfen, lütfen dikkat ediniz. Şöyle ki;

İdare yürütmeyi durdurma talepli istinaf başvurusu yapıyor. İdarenin dilekçesini UYAP tan takip ediniz ve derhal derhal derhal yürütmeyi durdurma talebinin reddi ve istinaf talebinin reddi için dilekçenizi veriniz. Yürütmenin durdurulması talebine özellikle değininiz. İdarenin YD talebini haklı gösterecek delillerinin olmadığı konusuna değininiz. YD kararı verilebilmesi iin gerekli iki şartın somut olarak gösterilmesi hususuna özellikle vurgu yapınız.

YD konusunu daha önce forumda açıklamaya çalışmıştım.

  • Beğeni 2
  • Teşekkür 1

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 4 saat önce yazdı:

Son zamanlarda mahkemeden kabul karar alan yani bakan onayıyla kamu görevinden çıkarılma işleminin iptali yada ohal komisyonu red kararının iptali için dava açıp kazananlar lütfen, lütfen dikkat ediniz. Şöyle ki;

İdare yürütmeyi durdurma talepli istinaf başvurusu yapıyor. İdarenin dilekçesini UYAP tan takip ediniz ve derhal derhal derhal yürütmeyi durdurma talebinin reddi ve istinaf talebinin reddi için dilekçenizi veriniz. Yürütmenin durdurulması talebine özellikle değininiz. İdarenin YD talebini haklı gösterecek delillerinin olmadığı konusuna değininiz. YD kararı verilebilmesi iin gerekli iki şartın somut olarak gösterilmesi hususuna özellikle vurgu yapınız.

YD konusunu daha önce forumda açıklamaya çalışmıştım.

Acaba YD kararını almayı / aldırtmayı katılış yapmadan önce başarabiliyorlar mı? Katılış yapmadan önce ise sıkıntılı bir süreç ama katılış yaptıktan sonraki duruma göre daha az sıkıntılı diyebilirim. Düşününki tamda maaş ödemelerinizi almışsınız, YD kararı çıkıyor birde üstüne istinaftan olumsuz bir sonuç çıkarsa süreç yasal faizleri ile beraber tersine işliyor. Acaba bu duruma düşen örnek var mı? Başka bir forum başlığında görmüştüm ama çok sık yaşanmıyor olsa gerek 😞


679 KHK - RET - KRİTER YOK (KURUM KANAATİ) - ANKARA 26. İDARİ (RET) - MART 2023' TE İSTİNAFA BAŞVURDUM.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...