İçeriği gör
Karagöz

BM Başvuruları Genel Forumu

Önerilen Yorum

 

Arşive kayıt edelim. ??

  • Beğeni 1

⚓??Atatürkçü Kuvvacı 701'li Deniz Astsubayı--OHAL Komisyonu /Fazla Bekletmeden "RET" Verdik - 4 Kasım 2019 --- 24.İdare biraz bekletip "RET" Verdi  /--Adli süreç '' Beraat''--/  ??⚓

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
phantom18, 2 saat önce yazdı:

 

Arşive kayıt edelim. ??

Muazzam bir haber. Kurtuluş Bey'le yeniden iletişime geçip içeriklerini öğrenmek gerekiyor.


TÜBİTAK'tan ihraç. KHK bursuyla PHD. Kesinleşmiş beraat

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 19 dakika önce yazdı:

Muazzam bir haber. Kurtuluş Bey'le yeniden iletişime geçip içeriklerini öğrenmek gerekiyor.

Bunu ben de okudum twitterdan. Bakalım detaylar ne. Toplu başvuru olayı ilgimi çekti...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Editör

 

Öncelikle günaydın. Sayın @RosedewittbukateR hocam doğum günü dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Yorumları ve sayfadaki paylaşımları okudum ancak bir süre bu salgın ve kendi işlerim sebebiyle yazamadım. Sayın @Karagöz hocam sayfayı paylaşıma açtığınız için teşekkür ederim. Diğer arkadaşlarımızın da değerli paylaşım ve yorumları gerçekten takdire şayan diyebilirim. Gerek paylaşımlarınızı okuduktan sonra gerekse incelediğim bazı kararların ışığında kendi durumumu da katarak bir sentez yapmaya çalışmak istedim.

Malumunuz ki İnsan hakları komitesi tarafından verilen bazı kararları @Karagöz hocamın vasıtasıyla Kurtuluş Beye de sorma şansımız olmuştu. Bu kararlardan RT v France 1987 kararında adli hukukun öncelikli olduğu ve iç hukuk yollarının etkin olmadığı yerde idari hukuk yollarının tüketilmesinin zorunlu olmadığını belirten ve bunu da  Article 5, paragraph 2(b) of the ICCPR-OP1, dayandıran bir karar mevcuttur. Aynı şekilde  A.S v NEPAL 2077/2011 kararında da buna benzer şekilde idari yolların tüketilmesinin zaruri olmadığını gösteren bir karar mevcuttur. Bildiğiniz üzere  halihazırda OHAL komisyon incelemem devam etmektedir. Buna karşılık 1402 sayılı Danıştay kararına atıf yapılarak açtığım davada idare mahkemesi sürekli olarak dosyanın arkasında durdu ve gerek Bakanlığa gerekse OHAL komisyonu'na kararımın verilmesi yönünde birtakım girişimleri de oldu. Bunlardan ilki OHAL komisyonu'a dosyamın karara bağlanması ya da durumunun ne olduğunu belirten miadlı tebligat yapması bundan sonuç çıkmaması üzerine açık tebligat vasıtasıyla duruşma kararı vermesi ve OHAL komisyonu'nun bu duruşmaya gelmediği gibi halen karar da vermemesi gibi süreçler aslında idari anlamda tamamen kısır bir döngü olduğunun en somut göstergesi diye düşünüyorum. Burada idare mahkemesi kendi kararını da alamıyorsa  idari hukukun etkin olmadığını net ortaya koyuyor .  Bu saatten sonra çıkacak karar olumsuz bir karar çıkması dahi bakın biz komisyona üsteledik ama karar vermiyor ya da veremiyor biz de bu yasama faaliyetine müdahele edemiyoruz  anlamına gelecektir ki bu da yine insan hakları komitesinin eski kararlarını teyit edecek türden bir durum olacaktır diye düşünüyorum.   Bu tarz dosyaların İnsan Hakları komitesinde gerek özel yetkili idare mahkemeleri gerekse normal idare mahkemeleri olarak ayırt edilmeksizin etkin bir hukuk yolu olmadığını ortaya koyacak somut örnekler olduğunu gösterdiği kanaatindeyim. Kaldı ki Kurtuluş Bey  de bunu teyit etmişti. Özellikle OHAL sonrası dava açmış ve hala açıkta olan ve komisyon kararı bekleyen dosyalar da varsa bunlar da Komite için tuzu biberi olacaktır. Bunların dışında Komisyondan red alıp özel yetkili mahkemelerde bitmek bilmeyen bir süreçte olan arkadaşların dosyaları da cabası diye düşünüyorum. O nedenle oraya ne kadar dosya gönderilirse belki içerde de bunun bir dönüşümü olabilir. Özellikle Şeyma TÜRKAN davasında (karar metni sayfa 7  md 9) davacının durumuna benzer durumda olanlar  için de gerekli aksiyonların alınması ve kapsamlı bir tazminat verilmesi hükmü karara bağlanmış görünüyor. 

Güncelleme • • observer
düzeltme
  • Beğeni 4

675 KHK Tarim ve Orman Bk.        OHAL komisyonu inceleme devam ediyor. Takipsizlik kasım 2018.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
observer, 1 saat önce yazdı:

 

Öncelikle günaydın. Sayın @RosedewittbukateR hocam doğum günü dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Yorumları ve sayfadaki paylaşımları okudum ancak bir süre bu salgın ve kendi işlerim sebebiyle yazamadım. Sayın @Karagöz hocam sayfayı paylaşıma açtığınız için teşekkür ederim. Diğer arkadaşlarımızın da değerli paylaşım ve yorumları gerçekten takdire şayan diyebilirim. Gerek paylaşımlarınızı okuduktan sonra gerekse incelediğim bazı kararların ışığında kendi durumumu da katarak bir sentez yapmaya çalışmak istedim.

Malumunuz ki İnsan hakları komitesi tarafından verilen bazı kararları @Karagöz hocamın vasıtasıyla Kurtuluş Beye de sorma şansımız olmuştu. Bu kararlardan RT v France 1987 kararında adli hukukun öncelikli olduğu ve iç hukuk yollarının etkin olmadığı yerde idari hukuk yollarının tüketilmesinin zorunlu olmadığını belirten ve bunu da  Article 5, paragraph 2(b) of the ICCPR-OP1, dayandıran bir karar mevcuttur. Aynı şekilde  A.S v NEPAL 2077/2011 kararında da buna benzer şekilde idari yolların tüketilmesinin zaruri olmadığını gösteren bir karar mevcuttur. Bildiğiniz üzere  halihazırda OHAL komisyon incelemem devam etmektedir. Buna karşılık 1402 sayılı Danıştay kararına atıf yapılarak açtığım davada idare mahkemesi sürekli olarak dosyanın arkasında durdu ve gerek Bakanlığa gerekse OHAL komisyonu'na kararımın verilmesi yönünde birtakım girişimleri de oldu. Bunlardan ilki OHAL komisyonu'a dosyamın karara bağlanması ya da durumunun ne olduğunu belirten miadlı tebligat yapması bundan sonuç çıkmaması üzerine açık tebligat vasıtasıyla duruşma kararı vermesi ve OHAL komisyonu'nun bu duruşmaya gelmediği gibi halen karar da vermemesi gibi süreçler aslında idari anlamda tamamen kısır bir döngü olduğunun en somut göstergesi diye düşünüyorum. Burada idare mahkemesi kendi kararını da alamıyorsa  idari hukukun etkin olmadığını net ortaya koyuyor .  Bu saatten sonra çıkacak karar olumsuz bir karar çıkması dahi bakın biz komisyona üsteledik ama karar vermiyor ya da veremiyor biz de bu yasama faaliyetine müdahele edemiyoruz  anlamına gelecektir ki bu da yine insan hakları komitesinin eski kararlarını teyit edecek türden bir durum olacaktır diye düşünüyorum.   Bu tarz dosyaların İnsan Hakları komitesinde gerek özel yetkili idare mahkemeleri gerekse normal idare mahkemeleri olarak ayırt edilmeksizin etkin bir hukuk yolu olmadığını ortaya koyacak somut örnekler olduğunu gösterdiği kanaatindeyim. Kaldı ki Kurtuluş Bey  de bunu teyit etmişti. Özellikle OHAL sonrası dava açmış ve hala açıkta olan ve komisyon kararı bekleyen dosyalar da varsa bunlar da Komite için tuzu biberi olacaktır. Bunların dışında Komisyondan red alıp özel yetkili mahkemelerde bitmek bilmeyen bir süreçte olan arkadaşların dosyaları da cabası diye düşünüyorum. O nedenle oraya ne kadar dosya gönderilirse belki içerde de bunun bir dönüşümü olabilir. Özellikle Şeyma TÜRKAN davasında (karar metni sayfa 7  md 9) davacının durumuna benzer durumda olanlar  için de gerekli aksiyonların alınması ve kapsamlı bir tazminat verilmesi hükmü karara bağlanmış görünüyor. 

Analiz için çok teşekkürker Sn @observer Hocam...

Şu salgın bu işleri çok sekteye uğrattı...

Umarım salgın etkisini kaybeder ve bizler de kaldığımız yerden devam ederiz...

Yoksa derdimizi unutturacak başka dertler kapıda diye korkuyorum...

?

Güncelleme • • Konuk

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Kurtuluş Bey'le görüştüm. Ücrette indirim yapamayacağını ve kendisine çok başvuru yapılmış olduğunu söylüyor. Yoğunluktan bir süre başvuru alması da mümkün değilmiş. Ancak sorularımızı cevaplayabileceğini söyledi.

Şu haberi paylaşmamı istedi:

https://tr.euronews.com/2020/04/03/bm-turkiye-de-ic-hukuku-beklemeden-keyfi-tutuklama-dosyasini-kabul-etti-KHK-by-lock-ihrac

Bence toplu başvuruyu düşünmeliyiz. Şu anda ortalık toz duman, ancak uygun zamanda üniversitemdeki hukukçulara da iletişime geçip danışacağım. Uuslararası alanda tecrübeleri olan başka hukukçulara da mutlaka ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Gergerlioğlu'na hem twitterdan hem de iletişim adresinden ulaşmaya çalışmıştım. Bir cevap alamadım hala. Sayın @By3kan'dan Gergerlioğlu'yla iletişim tecrübesini paylaşmasını arz/rica ediyorum.

  • Beğeni 1

TÜBİTAK'tan ihraç. KHK bursuyla PHD. Kesinleşmiş beraat

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 2 saat önce yazdı:

Kurtuluş Bey'le görüştüm. Ücrette indirim yapamayacağını ve kendisine çok başvuru yapılmış olduğunu söylüyor. Yoğunluktan bir süre başvuru alması da mümkün değilmiş. Ancak sorularımızı cevaplayabileceğini söyledi.

Şu haberi paylaşmamı istedi:

https://tr.euronews.com/2020/04/03/bm-turkiye-de-ic-hukuku-beklemeden-keyfi-tutuklama-dosyasini-kabul-etti-KHK-by-lock-ihrac

Bence toplu başvuruyu düşünmeliyiz. Şu anda ortalık toz duman, ancak uygun zamanda üniversitemdeki hukukçulara da iletişime geçip danışacağım. Uuslararası alanda tecrübeleri olan başka hukukçulara da mutlaka ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Gergerlioğlu'na hem twitterdan hem de iletişim adresinden ulaşmaya çalışmıştım. Bir cevap alamadım hala. Sayın @By3kan'dan Gergerlioğlu'yla iletişim tecrübesini paylaşmasını arz/rica ediyorum.

Eski forumda yazmıştı Sn @By3kan...

Hatta bizlere sorusu olan varsa ileteyim demişti. Ben bi yoklayım kendisini twitterda...

Sn @Karagöz Hocam sizin twitter adresini de bilsek iyi olurdu...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
RosedewittbukateR, 14 dakika önce yazdı:

Eski forumda yazmıştı Sn @By3kan...

Hatta bizlere sorusu olan varsa ileteyim demişti. Ben bi yoklayım kendisini twitterda...

Sn @Karagöz Hocam sizin twitter adresini de bilsek iyi olurdu...

Ben komisyondan ret aldığım ilk zamanlarda görüşmüştü gergerlioglu ile ama özel bir numarası yok bende. Bı ara kendisi Twitter'da duyurmuştu ben komisyonu ziyarete gidecegim dosyalarınızı gönderin demişti. Bende meclist ki sekreterine ulaştım beni bağladı sn gergerlioglu ile o zaman konuşmuştum dosyamı kendisine anlattım mailine gönderdim oda basın tiplantisinda benim dosyamda bahsetmişti. Birebir iletisimim bu sadece bide geçen sene belediye seçimleri de bizim ilçeye gelmişti etrafı kalabalık olduğu için fazla konusamamistin ayak üstü selamlaşmam olmuştu sadece bu.

  • Beğeni 1

Adalet bakanlığı 22idare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
By3kan, 8 dakika önce yazdı:

Ben komisyondan ret aldığım ilk zamanlarda görüşmüştü gergerlioglu ile ama özel bir numarası yok bende. Bı ara kendisi Twitter'da duyurmuştu ben komisyonu ziyarete gidecegim dosyalarınızı gönderin demişti. Bende meclist ki sekreterine ulaştım beni bağladı sn gergerlioglu ile o zaman konuşmuştum dosyamı kendisine anlattım mailine gönderdim oda basın tiplantisinda benim dosyamda bahsetmişti. Birebir iletisimim bu sadece bide geçen sene belediye seçimleri de bizim ilçeye gelmişti etrafı kalabalık olduğu için fazla konusamamistin ayak üstü selamlaşmam olmuştu sadece bu.

Mail adresini alsak da olur sanki...

Dm den yazın olmazsa...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 4 saat önce yazdı:

Kurtuluş Bey'le görüştüm. Ücrette indirim yapamayacağını ve kendisine çok başvuru yapılmış olduğunu söylüyor. Yoğunluktan bir süre başvuru alması da mümkün değilmiş. Ancak sorularımızı cevaplayabileceğini söyledi.

Şu haberi paylaşmamı istedi:

https://tr.euronews.com/2020/04/03/bm-turkiye-de-ic-hukuku-beklemeden-keyfi-tutuklama-dosyasini-kabul-etti-KHK-by-lock-ihrac

Bence toplu başvuruyu düşünmeliyiz. Şu anda ortalık toz duman, ancak uygun zamanda üniversitemdeki hukukçulara da iletişime geçip danışacağım. Uuslararası alanda tecrübeleri olan başka hukukçulara da mutlaka ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Sayın Gergerlioğlu'na hem twitterdan hem de iletişim adresinden ulaşmaya çalışmıştım. Bir cevap alamadım hala. Sayın @By3kan'dan Gergerlioğlu'yla iletişim tecrübesini paylaşmasını arz/rica ediyoru

Geçen Cumartesi yani 28 Mart'ta petitions@ohchr ile InfoDesk@ohchr.org adreslerine aşağıdaki epostayi göndermistim ama henüz dönüş olmadı (corona'dan etkilenmiş olabilirler). Esas maksadım, KHK ile ihraç olmasına binaen başvuru yapan birisi olup olmadığını ogrenmekti. Cvp verirlerse, burada paylaşacağım.

Dear Sir/Madam, 

I plan to submit an individual communication about my dismissal from my position at the Turkish government as a public official through a state of emergency decree-law issued on February 7, 2017. 

I will sumbit this communication as per International Covenant on Civil and Political Rights to which Turkey is party. (Even if all domestic remedies have not been exhausted for my dismissal yet in Turkey, I am convinced that proceedings at the national level have been unreasonably prolonged. That is due to the fact that a decision on my application to the 'Inquiry Commission on the State of Emergency Measures' has not been taken up to present. Please note that the above Commission is an administrative body to which I am supposed to apply as the first step. If the Commission decides that I cannot return to my previous govermental job, then I become eligible to go to administrative court in Turkey.)

In this respect, firstly, I would like to learn whether there was any previous communication submitted to your office by any former Turkish public official for being dismissed from his/her job through a state of emergency decree-law just like me.

Secondly, I would be happy to know whether, as per International Covenant on Civil and Political Rights, I can submit my communication online directly through Special Procedures in the following link: https://spsubmission.ohchr.org/

Thirdly, please confirm that any document to be attached to my communication can be submitted in Turkish as long as its summary to be prepared in any working language of the UN is also attached to this document in Turkish.

Wishing all of you good health, 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş



  • İletiler

    • Hocam, kendinize haksızlık etmeyin. Devlet söz vermiş 657ye uyduğun sürece sorun yok demiş. Birçok kişi de buna güvenip kendini o memuriyet için hazırlamıştı ve o işe kendini adamıştı. Özellikle belli bir yaştan sonra gerçekten zordu bu işler. Birçok kişiye de yedikleri damga çok ağır geldi, yeni bir hayat kurmak için o psikolojik gücü kendilerinde bulamadılar. Bunun üstüne uğraştığımız davaları parçalanan aileleri ekleyin. Hayatta kalabilmeniz bile başarı aslında.
    • 8 sene geçti ve hiç bir şey değişmedi. Parkomatta  çalışdım, inşaatlarda çalıştım, tarla işlerinde çalıştım, bir buçuk sene kadar dershanede çalıştım (depremden sonra kapandı) fabrikada 3-5 ay çalıştım ödeme sorunu olunca  ayrıldım yine inşaattayım. 8 yılda bir kazmaya sap olamadım, ortalamaya baksan 8 yıl asgari ücret altında kazandım. Hep günü kurtarma uğraşıyla  geçti 8 sene. Bu 8  sene bana ne kadar beceriksiz işe yaramaz olduğumu gösterdi. Bazen düşünüyorum nasıl bir günahım varmışta bu duruma düştüm ve kurtulamıyorum ... Ülkenin hukuk olsun adalet olsun ekonomi olsun vesaire memnun değilizya, ben bunun bin katı kendimden memnun değilim ...
    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...