İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

kız kardeşinin subay olan eşinin açığa alınması ve tutuklanması nedeniyle sözleşmesinin feshedilmesinin suç ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu, 

 

Danıştay 12. D., E. 2020/2412 K. 2020/4019 T. 7.12.2020

T.C. Danıştay Başkanlığı - 12. Daire

Esas No.: 2020/2412

Karar No.: 2020/4019

Karar tarihi: 07.12.2020

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/2412

Karar No : 2020/4019

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı

kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: ... Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında sözleşmeli hava piyade uzman onbaşı

olarak görev yapan davacının, hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz

sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 22.03.2019 tarihli işlemin iptali ve yoksun

kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı

kararda; Davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açan kardeşi

Ö.O. hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçundan dolayı açılan soruşturmada … Cumhuriyet

Başsavcılığı'nca kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, kendisi hakkında güvenlik soruşturmasının

olumsuz sonuçlanmasına yol açacak bir tespit bulunmayan ve dava konusu sözleşme feshine yol açan

kardeşi hakkındaki tespitlerin ise yukarıda yer verildiği üzere hukuka aykırı hale geldiğinin anlaşılması ve

ayrıca kardeşinin eşi hakkındaki istihbari bilginin de tek başına davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz

sonuçlanması için yeterli olmadığı sonucu karşısında, davacı hakkında güvenlik soruşturmasının olumsuz

sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle

iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince davacı bilgilerin vasıf ve mahiyeti ile davacının yürüteceği görevin önemi ve gerektirdiği nitelikler de dikkate

alındığında, idarenin en uygun adayı bulma yönündeki takdir hakkı kapsamında güvenlik soruşturmasının

olumsuz olarak değerlendirilerek, davacının sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde

hukuka aykırılık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf

başvurusunun kabulüne, kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, FETÖ/PDY terör örgütüyle hiçbir iltisakının ve

irtibatının bulunmadığı, Bank Asyada hesabının ve kapatılan dernek üyeliğinin bulunmadığı, hakkında

yürütülen herhangi bir adli soruşturma bulunmadığı, kız kardeşinin subay olan eşinin açığa alınması ve

tutuklanması nedeniyle sözleşmesinin feshedilmesinin suç ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu,

kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Davacının hakkında Güvenlik Soruşturması ve

Arşiv Araştırması Yönetmeliği gereğince yetkili kurumdan gelen bilginin değerlendirilmesi neticesinde

güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun

olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge Mahkemesi kararının

bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki

belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir

karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Dava dosyasının incelenmesinden, ... Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığında sözleşmeli hava piyade

uzman onbaşı olarak eğitime başlayan davacı hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının;

''Kardeşi Ö.O. hakkında; eşi Ö.O. hakkında; FETÖ\PDY içeresinde faaliyet gösterdiğinin belirtildiği,

FETÖ\PDY'nin 15/07/2016 tarihli darbe girişimi kapsamında 11/05/2017 tutuklandığı" şeklinde olumsuz not

bulunduğundan bahisle olumsuz kabul edilerek sözleşmesinin feshedilmesi üzerine, anılan sözleşme feshi

işleminin iptal ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle

bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasanın 20. maddesinin üçüncü fıkrasında; herkesin, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını

isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu

verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp

kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı, kişisel verilerin, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin

açık rızasıyla işlenebileceği, kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği

hükmüne yer verilmiştir.

4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik

Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrasında; "...(Ek:18/10/2018-7148/29 md.) Güvenlik

soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması

kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden

bilgi ve belge almaya, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin

beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet

başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile

kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir.

Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya

tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim

ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile

bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Cumhurbaşkanınca yürürlüğe konulacak

yönetmelik ile düzenlenir.” kuralına yer verilmiştir.

3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu'nun 19. maddesine dayanılarak hazırlanan ve 20/09/2005 tarihli ve

25942 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Uzman Erbaş Yönetmeliği'nin 6. maddesinin

birinci fıkrasının (g) bendinde, "İcra edilen temel askerlik eğitimini başarıyla tamamlayanlardan güvenlik

soruşturması uygun olmak veya ilk atamaları doğrudan doğruya kıt'a veya birliklere yapılan uzman erbaşlar

için güvenlik soruşturması uygun olmak" şartı aranmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu

Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik

Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinin ikinci fıkrasının iptali istemiyle açılan davada, Anayasa

Mahkemesi'nin 28/04/2020 tarihli ve 31112 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 19/02/2020

tarihli ve E:2018/163, K:2020/13 sayılı kararı ile; Anayasa’nın 13. maddesinde, “Temel hak ve hürriyetler,

özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak

kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik

Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” hükmüne yer verilerek temel hak ve

özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabileceğinin ifade edildiği; 20. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin

özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahip olduğu, özel hayatın ve aile

hayatının gizliliğine dokunulamayacağının belirtildiği ve son fıkrasında da herkesin, kendisiyle ilgili kişisel

verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu kuralının yer aldığı; 129. maddesinin birinci fıkrasında,

memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülüklerinin

düzenlendiği; Anayasa Mahkemesinin yerleşik kararlarında belirtildiği üzere “...adı, soyadı, doğum tarihi ve

doğum yeri gibi bireyin sadece kimliğini ortaya koyan bilgiler değil; telefon numarası, motorlu taşıt plakası,

sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, IP

adresi, e-posta adresi, hobiler, tercihler, etkileşimde bulunulan kişiler, grup üyelikleri, aile bilgileri, sağlık

bilgileri gibi kişiyi doğrudan veya dolaylı olarak belirlenebilir kılan tüm verilerin…” kişisel veri olarak kabul

edildiği; kamu görevinde çalıştırılacak kişiler bakımından güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması

yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesinin kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu, ancak bu alanda

düzenleme öngören kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama

ve özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini

yeterince açık olarak göstermesi ve muhtemel kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması

gerektiği, kuralda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların bu kapsamda kişisel veri niteliğindeki bilgilere ulaşması öngörülmüşken, Kanun’da bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi

mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına, bu bilgilerin ne suretle ve ne kadar süre ile saklanacağına,

ilgililerin söz konusu bilgilere itiraz etme imkânının olup olmadığına, bilgilerin bir müddet sonra silinip

silinmeyeceğine, silinecekse bu sırada izlenecek usulün ne olduğuna, yetkinin kötüye kullanımını önlemeye

yönelik nasıl bir denetim yapılacağına ilişkin herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı, bir başka ifadeyle

güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin

keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir kanuni güvenceler belirlenmeksizin, kuralla güvenlik

soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların bu soruşturma ve araştırma kapsamında kişisel

veri niteliğindeki bilgileri almakla yetkili olduklarının belirtildiği, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması

sonucunda kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik güvenceler ve

temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesinin Anayasa’nın 13.

ve

20. maddeleriyle bağdaşmadığından, kuralın Anayasa’nın 13. ve 20. maddelerine aykırı olduğu”

gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

Dava konusu işlemin dayanağını oluşturan yasa kuralı Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden,

Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümesi ve söz konusu karardan önce yürürlükte olan Anayasaya

aykırı kurala göre tesis edilen işlemlere karşı açılan ve halen görülmekte olan davaların Anayasa Mahkemesi

kararından ne şekilde etkileneceği hususunun öncelikle açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye

Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmi Gazete'de yayımlandığı

tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi

ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, Resmi Gazete'de yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez" kuralı;

beşinci fıkrasında da, "İptal kararları geriye yürümez" kuralı; altıncı fıkrası ise, "Anayasa Mahkemesi Kararları

Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve

tüzel kişileri bağlar." kuralı yer almaktadır.

Anayasa Mahkemesi'nce bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da belirli

hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde eldeki davaların Anayasa'ya

aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve

hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemez. Aksine durum ise, Anayasa'nın 153.

maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu yönündeki hükme aykırılık oluşturur.

Nitekim, Anayasa Mahkemesi, 12/12/1989 tarihli ve E:1989/11, K:1989/48 sayılı kararında, "Türk

Anayasa sisteminde Devlete güven ilkesini sarsmamak ve ayrıca Devlet yaşamında bir karmaşaya neden

olmamak için iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralı kabul edilmiştir. Böylece, hukuksal ve nesnel alanda

sonuçlarını doğurmaz bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadarki dönem için

geçerli sayılmasına" ilişkin hususlar belirmiş ve 19/12/1989 tarihli ve E:1998/14, K: 1989/49 sayılı kararında

ise; bir hukuk kuralının yürürlüğü sırasında, bu kurala uygun bir biçimde tüm sonuçlarıyla kesin olarak

edinilmiş hakların korunmasının Hukuk Devleti'nin gereği olduğu vurgulanmıştır.

Yukarıda açık metinlerine yer verilen ve Anayasada düzenlenmiş olan yasa kuralları ile Anayasa

Mahkemesi kararlarında belirtilen hukuksal durumun doğal sonucu olarak, bir kanun ya da kanun hükmünde

kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa'nın 153. maddesi uyarınca

itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurma hakkına sahip olan kişilerin de, kendi hak ve menfaatlerini

ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerektiği açıktır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de, devletlerin milli güvenliğin korunması amacını gerçekleştirmede

sahip oldukları takdir yetkisinin geniş olduğunu kabul etmektedir. AİHM, Sözleşme'ye taraf devletin milli

güvenliği korumak için yetkili ulusal makamlarına ilk olarak kişiler hakkında bilgi toplama ve halka açık

olmayan siciller tutma, ikinci olarak milli güvenlik bakımından önemli kadrolarda çalışmak isteyen adayların

bu işe uygunluğunu takdir ederken bu bilgiyi kullanma yetkisi veren kurallara sahip olmaları gerektiğinde

kuşku bulunmadığını belirtmektedir. (Leander/İsveç, SB.No: 9248/81, 26/3/1987)

Anayasa Mahkemesinin kararına ve AİHM içtihatlarına göre; kamu görevine atanmadan önce kişilerin

güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural getirilmesi kanun koyucunun takdir

yetkisindedir. Ancak, bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi

sınırlar içinde tedbir uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğinin

açıkça gösterilmesi ve olası kötüye kullanmalara (keyfiliğe) izin verilmeyecek şekilde yeterli güvencelerin

sağlaması gerekmektedir.

Bu duruma göre, Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda bahsi geçen iptal kararının gerekçesi dikkate

alındığında, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek personel hakkında güvenlik soruşturmasının hiç

bir şekilde yapılmayacağını değil, aksine güvenlik soruşturması veya arşiv araştırmasına dair detaylarının

kanunda gösterilmesi, kişisel verilerin güvenliğine ve özel hayatın gizliliğine ilişkin güvenceleri sağlayan

kuralların kanunda yer alması koşuluyla güvenlik soruşturmasının veya arşiv araştırmasının yapılabileceğini

ortaya koymuştur.

Bakılan uyuşmazlıkta, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan güvenlik soruşturması sonucunda elde

edilen ve davalı idarece kullanılan davacıya ait kişisel veri niteliğindeki bilgilere, güvenlik soruşturması

yapmakla görevli birimler tarafından ulaşılabileceğine ve bu kapsamdaki bilgileri alabileceğine dair yapılan

kanuni düzenlemenin (4045 sayılı Kanunun 1 inci maddesine eklenen ikinci fıkrası) Anayasa Mahkemesinin

yukarıda bahsedilen kararıyla iptal edildiği ve bu kararın da Resmi Gazete'de yayımlandığı 28/04/2020

tarihinde yürürlüğe girdiği; kanun koyucu tarafından bu konuda henüz bir düzenlemenin de yapılmamış

olduğu anlaşıldığından, Anayasa'nın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı

olduğuna dair hüküm ile Danıştay'ın yerleşmiş içtihatlarıyla istikrarlı bir şekilde belirtildiği üzere, Anayasa'ya

aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa'ya aykırılığı

saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmesinin, Anayasa'nın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkesine

aykırı olacağı hususu göz önünde bulundurulduğunda, Anayasaya aykırılığı nedeniyle iptal edilmiş olan

Kanun hükmüne göre elde edilen kişisel verilere dayanılarak güvenlik soruşturması olumsuz

sonuçlandığından bahisle davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı

sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararının ilgililer hakkında güvenlik soruşturması

yapılamayacağı yönünde olmadığı; aksine, kamu görevinde çalıştırılacak kişiler hakkında Anayasanın 129.

maddesi uyarınca kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini teminen haklarında güvenlik

soruşturması yapılması yönünde düzenlemeler getirilmesinin kanun koyucunun takdir yetkisinde olduğu

hususu açıkça belirtilmiştir.

Ancak, Anayasanın 138. maddesinin son fıkrası ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28.

maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacı hakkında verilen maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir

nitelikte olan iptal kararının “aynen” ve “gecikmeksizin” uygulanması amacıyla davalı idarece işlem tesis

edileceği de açıktır. Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan kararı ve gerekçesi dikkate alınarak güvenlik soruşturması hususunda yeni yasal bir düzenleme yapılması halinde, davacı hakkında verilen iptal kararının

uygulanması aşamasında ya da göreve başlatıldıktan sonra, davalı idarece davacının durumunun yeniden

değerlendirileceğinde kuşkuya yer bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı

yapılan istinaf başvurusunun kabulü, İdare Mahkemesi kararının kaldırılması, davanın reddi yolundaki

temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının

BOZULMASINA,

3. Kullanılmayan … TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,

4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine

gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 07/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 

  • Beğeni 1
  • Teşekkür 1

VardırBirHayr

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
capsLock, 12.01.2022 - 13:03 yazdı:

iyi günler dilerim herkese 

28. idare dilekçe ret vermiş 3. maddeden ilave tedbirler için

adli yardım kabul edilmişti. dilekçede hangi ilave tedbiri açık belirtip başvuru yapın diyor herhangi ücret ödemeden. 

yoksa çıkarılan masrafı ödeyin diyorlar 

ne yapmalı bilenler yardım edebilir mi? 

@wildPuppymerhaba

siz yazdınız mı tekrar

Ben SGKya tekrar başvuru yaptım KHK şerhinin silinmesi için. cevaba istinaden dava açacağım. Mahkemeler biraz da başından savıyor sanki. Bir düzenleme gelmesini bekliyorlar bu hukuksuz tedbirlerle alakalı.

  • Beğeni 2
  • Teşekkür 1

su sıkan itfayenin hortumunu... Sadece adalet bekleyişinde.Komisyon RET,  ilk celsede beraat! İdari Mahkemede adalet haykırışında.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
wildPuppy, 2 saat önce yazdı:

KHK şerhinin silinmesi için.

cimerden başvuru yapmıştım. SGK başkanlığı tescil ve hizmet daire başk. cevaplamış. 4/c sigortalıların ayrılış kodları görev yaptıkları kurumlarca sisteme girilmekte olup bu aşamada Kurumumuzca yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır. bu nedenle talebinizi Hakkınızda işlem tesis eden ve adınıza son kez 4/c kapsamında prim yatıran kuruma yapmanız gerekli cevabını aldım

bağlı olunan bakanlığa yazdığımda kuvvete yönlendirilmiş kuvvet cevaplamış

cevap ise

komutanlığımızdan çeşitli nedenlerle (emeklilik istifa ihraç maluliyet vefat vb)  ayrılışı yapan ve kurumla ilişiği kesilen personelin SGK HİTAP ayrılış kodları ayrılış nedeninin gerçekleştiği duruma uygun olarak kayıtlara geçmektedir cevabını aldım

mahkemeye bu ilave tedbiri yazsam alacağımız cevabı aldık zaten

başka ne olabilir. kalsa mı böyle bilemedim @Aklimayardım ederseniz lütfen 

 

Güncelleme • • capsLock

701

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Sınıföğretmeni hayırlı olsun hocam abiniz en son nezaman bakmıştı?Bir de kurum görüşü kriter hakkında bilgi verirseniz seviniriz .


672 meb- adli işlem yok- 21 ay sendika- başka kriter yok

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

En son geçen cuma bakmistik, 31 ay sendikası vardi...


672 KHK-adli islem yok- 30  ay sendika-kurum görüşü olumlu eylul 2019 -1 Temmuz KABUL kararını sistemde görme

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Bu istihbari bilgi delil olarak kullanılamaz,somut delillerle desteklenmesi lazım ibaresi nasıl işliyor acaba.mesela benim telefon numaramın A isimli kişinin op hattı ile 2012_2014 yıllarında irtibatlı olduğu söyleniyor.altina da bir Excel tablosu hazırlamışlar, A kişinin resmini koymuşlar konumunu yazmışlar irtibatlı olduğum söylenen numarasını yazmışlar.bu bilgi sadece istihbarimidir yoksa somut delille desteklenmismidir.TSKler


695 KHK-ret-mahrem imam telefon hat irtibat-ankara 25 idare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Adalet gözünüz aydın hocam az da olsa karar duymak güzel 


672 meb- adli işlem yok- 21 ay sendika- başka kriter yok

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




×
×
  • Yeni Oluştur...