İçeriği gör

Liderlik Tablosu


Beğenilen İçerik

28-12-2021 • tüm alanlarda yüksek beğeni alan içerikler

  1. 16 puan
    İade kararımı gördüm arkadaşlar. Masum herkim varsa Allah kabul yazısını görmeyi nasip etsin. Deniz kuvvetlerinde işçiydim. 2. Derece akraba nedeniyle ihraç olduğumu düşünüyorum. Akrabam komisyondan red aldı.
  2. 14 puan
    Herkes en sona kaldım diyor ama gerçekten en sonuncu kimi açıklayacaklar. Komisyon en sonuncuyu Ankara ya çağırıp üstün sabır ödülü vermesi lazım.
  3. 12 puan
    diyanet 692 KHK bizimle aynı KHK ile ihraç edilen imam abi emekli olmuştu, ilk mahkememiz aynı gündü birer hafta ara ile beraat aldık. Abiyi geçen hafta salı günü diyanetden aramışlar dosyanız tamamlandı elinize ulaşacak diye. Bu sabah iade haberini sayfadan görmüş öğlenleyin müftülüğe çağırmışlar. Ne diyeyim darısı başımıza.
  4. 11 puan
    Deselerdi ki 130 bin kişilik kura çekilecek son 4500 kişi yaşayacak; gerisi idam edilecek ilk beni çekerlerdi buna eminim
  5. 11 puan
    ÖSSde de derece yapmıştım, arkadaşlarım burada da derece yapıp ilk 1000 e gireceğimi düşünüyorlar bakalım, sanıyorum ilk 5000 garanti ?
  6. 9 puan
    Kabul vereceklerse en sonuncu olmaya razıyım ?
  7. 5 puan
    İki saat önce kabul kararımı gördüm. Ne hissetigimi bilmiyorum. Herkese nasip olsun inşallah...
  8. 5 puan
    Adalet Bakanlığı kabul kararını gördüm ve karar elimize ulaştı ama arayan kimse olmadı beklemelimiyim yoksa kendim nereyi aramam gerekir Devlet personel başkanlığı numarasından ulaşamadım hiç bağlanmadı Kabul sonrası süreç ne kadar sürer tahminen
  9. 4 puan
    Haklısınız hocam, ilk 5000 garanti, ben de KPSS'de 60'ıncı olmuştum. Yine aynı dereceyi yapar mıyım acaba??
  10. 2 puan
    @Ogun Sarı hayırlı olsun atamanız yapılacaktır telefon bilgileriniz güncel mi isterseniz kurumunuzu arayıp telefonunuzu paylaşın. Bir iki hafta bekleyip bir gelişme olmaz ise iletişime de geçebilirsiniz rica etsek karar tarihi nedir ve sayı numarası nedir kararın 22... mi 23... Küsur mu bu biz bekleyenler için önemli kalan dosya sayısı için . Yani en son sayfada hangi tarihte karar almışlar ve 22 bin küsur mu sayı numarası tekrar geçmiş olsun.
  11. 2 puan
    Ben de en sona beni bıraktılar diye düşünüyordum hocam ? bu beklemek bizi çok yordu çok ....
  12. 2 puan
    İNCELEMEYE DEVAM.HERHALDE EN SON BENİ AÇIKLAYACAKLAR... Hayırlı olsun hocam, kriterler benziyor, darısı bütün mağdurlara inş.
  13. 2 puan
    Hayırlı akşamlar arkadaşlar.Ben de 16 Aralık'ta iade haberimi gördüm.Darısı tüm masum arkadaşlarımızın başına olsun inşallah.Umarım yeni yıla kadar biter dosyalar.
  14. 1 puan
    Müvekkillere ait işe iade sonrası açmış olduğumuz yasal faizlere ilişkin kabul yönünde emsal kararlar T.C. İZMİR 3. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/920 KARAR NO : 2021/429 DAVACI : ... VEKİLİ : AV. RÜMEYSA GÜL ERDOĞAN -UETS[16181-81480-88444] DAVALI : ... VEKİLİ : ... -UETS DAVANIN ÖZETİ : İzmir ... ilçesinde yer alan ... Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen davacının, açıkta kaldığı ... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak yoksun kaldığı hakların giderilmesi talebinin reddedilmesi üzerine; ilgili Kanun Hükümünde Kararname gereği memurların kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakların ödenmesi gerektiği, mali ve sosyal haklar kapsamına yasal faizin de dahil olduğu, idarenin kendi işlemi nedeniyle ortaya çıkan zararı gidermekle ve işlemden önceki durumu tesis etmekle yükümlü bulunduğu ileri sürülerek, maaş alacaklarının yasal faizinin, ek ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve banka promosyonlarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Usul yönünden, davanın öncelikle süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, esasa ilişkin olarak ise, maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ek ders ücretinin fiilen çalışma koşulu yerine getirilmesi halinde ödenebileceği, dolayısıyla davacıya fiilen öğretmen olarak görev yapmadığı dönem için ödeme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı, dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun bulunduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren İzmir 3. İdare Mahkemesi'nce davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek, duruşma için önceden belirlenen ve taraflara duyurulan 24/02/2021 tarihinde davacı vekili Av. Rümeysa Gül Erdoğan ile davalı idare vekili Av. ... ın geldiği görülmekle yapılan açık duruşmada taraflara usulüne uygun söz verilip dinlenildikten sonra duruşmaya son verilerek gereği görüşüldü: Dava, İzmir Karabağlar ilçesinde yer alan ... Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen davacının, açıkta kaldığı ... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak yoksun kaldığı hakların giderilmesi talebinin reddedilmesi üzerine, maaş alacaklarının yasal faizinin, ek ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve banka promosyonlarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Anayasa'nın "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde "(...)İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." hükmü düzenlenleme altına alınmıştır. 7075 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun'un 10. maddesinin 1. fıkrasında," Kanun'un "Kararların uygulanması" başlıklı 10. maddesinde ise; "... İlgililerin kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin kanun hükmünde kararname hükümleri, bu fıkrada belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmış sayılır. Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal hakları ödenir. Bu kişiler, kamu görevinden çıkarılmalarından dolayı herhangi bir tazminat talebinde bulunamaz." düzenlemesine yer verilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Ders görevi" başlıklı 89. maddesinde, her derecedeki eğitim ve öğretim kurumları ile Üniversite ve Akademi (Askeri Akademiler dahil), okul, kurs veya yaygın eğitim yapan kurumlarda ve benzeri kuruluşlarda öğretmen veya öğretim üyesi bulunmaması halinde öğretmenlere, öğretim üyelerine veya diğer memurlara veyahut açıktan atanacaklara ücret ile ek ders görevi verilebileceği, ücretle okutulacak ders saatlerinin sayısı, ders görevi alacakların nitelikleri ve diğer hususlar ilgili Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile tesbit olunacağı kuralı yer almaktadır. 439 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanunun, 4359 sayılı Yasanın 7. maddesiyle düzenlenen Ek 1. maddesinde de: "Anaokullarında, anasınıflarında, yetiştirme yurtlarında, okuma yazma kurslarında, gezici köy kurslarında görevli öğretmenler ile ilköğretim kurumlarında görevli sınıf öğretmenleri aylıkları karşılığında haftada 18 saat, branş öğretmenleri 15 saat ders okutmakla yükümlüdürler. Bunlara; kanun, tüzük, yönetmelik ve eğitim programlarında verilen görevlerin yerine getirilebilmesi için zorunlu olarak ek ders görevi verilir. ..." hükmü düzenlenmiştir. 439 sayılı Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Yüksek ve Orta Dereceli Okullar Öğretmenleri ile İlkokul Öğretmenlerinin Haftalık Ders Saatleri ile Ek Ders Ücretleri Hakkında Kanun ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 89. maddesine dayanılarak 16.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının 4/1-f maddesinde,"Ek ders görevi: Aylık karşılığı ders görevi dışında ek ders ücreti karşılığında okutulan dersleri ifade eder" düzenlemesine, 6/1. maddesinde,"Kapsama dâhil örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli olup, aylık karşılığı ders görevini tamamlayan;a) Müdür, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarına haftada 6 saate,b) Genel bilgi ve meslek dersleri öğretmenlerine 6 saati zorunlu olmak üzere haftada 15 saate,c) Atölye ve laboratuvar öğretmenlerine 20 saati zorunlu olmak üzere haftada 24 saate, kadar alanlarında, alanlarında ek ders görevi verilemeyen veya kısmen verilebilenlere, ihtiyaç halinde ve istekleri üzerine alanları dışında da ek ders görevi verilebilir." düzenlemesine, 8. maddesinde, "Bu madde kapsamında belirtilen eğitim faaliyetlerinde cumartesi ve pazar günleri ile yarıyıl ve yaz tatillerinde fiilen yerine getirilen ders görevleri, ek ders ücreti karşılığında verilir. Cumartesi ve pazar günleri, bu madde kapsamında belirtilen eğitim faaliyetlerinde görev yapan okul/kurum yöneticilerinden birine fiilen görev yaptıkları anılan günler için 2 saat ek ders ücreti ödenir. Yöneticilere, fiilen ders okuttukları süreler hariç olmak üzere yönetim görevine bağlı olarak bunun dışında bu madde kapsamında ayrıca ek ders ücreti ödenmez." düzenlemesine, 12. maddesinde, "Her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ilgili mevzuatı gereğince yapılan bekleme, sorumluluk, dışarıdan bitirme, final, ortalama yükseltme, seviye tespiti, meslekî formasyon, adaylık eğitimi, beceri sınavı ve beceri/proje yarışması sınavlarında görevlendirilen öğretmenlere, öğrencilerin sınava girmeleri kaydıyla, her bir sınav komisyon üyeliği ve her bir sınav gözcülüğü için 5 saat ek ders ücreti ödenir." düzenlemesine yer verilmiştir. 20/07/2007 tarih ve 26588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Banka Promosyonları' konulu Genelgede: Bankalar tarafından sunulan bu ek mali imkânların tasarrufuna ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşlarında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla aşağıda belirtilen hususlara uyulması gerekmektedir.1- Kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin Maliye Bakanlığının mezkur Tebliğinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde bankalar vasıtasıyla ödenmesine devam edilecektir. 2- Aylık ve ücretlerin hangi banka aracılığı ile ödeneceği, oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından istekli bankalardan teklif alınmak suretiyle tespit edilecektir. Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili biriminin harcama yetkilisinin başkanlığında söz konusu birimde görev yapan toplam personelin en az % 10’unun sendikalı olması halinde yetkili sendikadan bir üye ile merkez teşkilatında üst yönetici; taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından ilgili birimde görev yapanlar arasından seçilecek bir üyeden oluşacaktır. Yetkili sendikadan üye bulunmadığı durumlarda üçüncü üye ilgili birimde görev yapan personel arasından harcama yetkilisi tarafından seçilecektir. Protokol, komisyon tarafından belirlenen banka ile harcama yetkilisi tarafından imzalanacaktır. Birden fazla birimin aylık ve ücretlerinin birlikte ödenmesi talebinde bulunmaları halinde merkezde üst yönetici, taşrada ise söz konusu birimlerin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından görevlendirilecek ilgili harcama yetkililerinden birinin başkanlığında oluşturulacak üç kişilik bir komisyon tarafından aylık ve ücretlerin ödeneceği banka yukarıdaki esaslara göre tespit edilecektir. Bu şekilde oluşturulacak komisyona ilgili birimlerdeki yetkili sendikalardan bu birimlerin tamamı itibarıyla en fazla üyeye sahip olan sendikadan üye alınacaktır. 3- Bankalar ile yapılacak protokollerin süresi iki yıldan az beş yıldan çok olmayacaktır. 4-Yapılan protokoller uyarınca, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmekle birlikte, toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyonca belirlenecek tutar, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir. Bu tutarlar, merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kullanılacaktır. Yapılacak harcamaların birimin faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli ve zaruri harcamaları ihtiva etmesi; çalışma ortamlarının iyileştirilmesi, işyerlerinde verim ve çalışanların memnuniyeti ile sunulan hizmetin kalitesini artırıcı amaçlarla ortak kullanım alanları için sarf edilmesi zorunludur. Bu tutarların belirlenen amaçlar dışında kullanılmasına kesinlikle müsaade edilmeyecek ve yıl içinde yapılan harcamalar merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından denetlettirilecektir. 5- Dağıtılacak promosyonlar, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba her personel için eşit tutarlarda aktarılmak suretiyle altı aylık periyotlarla ödenecektir.6-Bu Genelgenin yayımı tarihinden önce kamu görevlilerinin aylık ve ücretlerinin ödenmesine yönelik olarak kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili bankalarla yapmış oldukları ve halen yürürlükte bulunan protokoller sürelerinin bitimine kadar geçerli olacaktır.7-Genelge çerçevesinde yapılacak uygulamalar kurum personelinin rahatlıkla bilgi edinebileceği şekilde ilan panoları ve internet siteleri yoluyla ilan edilecek, aleniyet ilkesine titizlikle riayet edilecektir.'' açıklamalarına yer verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden; İzmir ... ilçesinde yer alan ... Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmakta iken 01/09/2016 tarih ve 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan, ancak ... tarihinde Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararına istinaden görevine iade edilen davacının, açıkta kaldığı ... dönemine ilişkin maaş ve eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak yoksun kaldığı hakların giderilmesi için ... tarihinde başvuru yaptığı, başvuru cevabında maaşı ile eğitim ödeneğinin ödendiği, ancak ek ders ücretinin görevi fiilen yerine getirmediği gerekçesiyle ödenmesinin mümkün olmadığının belirtilmesi üzerine, maaş alacaklarının yasal faizinin, ek ders ücreti, eğitim-öğretim ödeneği, nöbet ücreti, kurs ücreti ve banka promosyonlarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden eğitim-öğretim ödeneğinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden; Davacı tarafından her ne kadar maaşının ödendiği ancak eğitim öğretim ödeneğinin ödenmediği ileri sürülerek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmekte ise de, davalı idare tarafından sunulan ve ... tarihinde Mahkememiz kaydına giren savunma dilekçesinde eğitim ödeneğinin ödendiğinin belirtildiği, savunma ekinde buna dair ödeme belgesine yer verildiği görüldüğünden, davacının açıkta kaldığı süreye ilişkin hak ettiği eğitim öğretim ödeneğinin ödenmesine karar verilmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden maaş alacakları ile eğitim öğretim ödeneğine yasal faiz ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden; Faiz, konusu para olan borçlarda, alacaklının bu paradan mahrum kaldığı süre içinde uğrayacağı kayıpların, başka bir anlatımla bu paranın kullanılamamasından dolayı yoksun kalınan kazancın karşılığıdır. Mülkiyet hakkı kişiye, sahibi olduğu şey üzerinde, yasalar çerçevesinde dilediği gibi tasarruf olanağı verir. Toplum yararına aykırı olmamak kaydıyla malik, sahibi olduğu şeyi dilediği biçimde kullanır. Bu nedenle, maaşın eksik ya da hiç ödenmemesi mülkiyet hakkının ihlali kapsamında değerlendirilmekte olup, Anayasa Mahkemesi kararlarında bu hususa ayrıca değinilmiştir. Davacının, kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden birikmiş maaş alacakları ile eğitim öğretim ödeneği davalı idare tarafından ödenmiş ve davacının mağduriyeti giderilmiş olmakla birlikte, davacının bahsi geçen alacaklarına yasal faizin ödenmediği görülmüş olup, davacının mülkiyet hakkı kapsamında bulunan alacaklarına kamu görevinden çıkarılmış ve daha sonra Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu Kararı ile görevine iade edilmiş bulunması sebebiyle geç kavuştığu dikkate alındığında bu hak kaybının giderilebilmesini teminen faiz ödenmesi gerektiğinden, dava konusu işlemin davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden maaş ile eğitim öğretim ödeneğinden oluşan alacaklarına, her birinin tahakkuk etmesi gereken tarihlerden itibaren ayrı ayrı işletilmek suretiyle hesaplanacak yasal faizin davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden banka promosyonlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının incelenmesinden; Yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükümleri gereğince davacının kamu görevinden çıkarıldığı tarihi takip eden aybaşından, göreve başladığı tarihe kadar geçen süreye tekabül eden tüm mali ve sosyal haklarının verilmesi gerektiği, banka promosyonunun da maaşa bağlı olarak ödenen ve bu kapsamda değerlendilmesi gereken mali ve sosyal haklardan olduğu ve bu nedenle davacıya açıkta geçirdiği sürelere tekabül eden banka promosyonlarının ödenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden banka promosyonlarının, davalı idareye başvurduğu 04.06.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir. Dava konusu işlemin, davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden ek ders ücreti ile nöbet ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının incelenmesinden; Bakılan uyuşmazlıkta, davacının hukuka aykırı şekilde kamu görevinden çıkarılmış olduğunun Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonuna bu yönde yaptığı başvurunun kabul edilmesiyle ortaya konulduğu, davacının incelemeye konu edilen olağanüstü hal işlemi nedeniyle bu zaman zarfında istese dahi fiilen çalışma olanağına sahip olmadığı anlaşıldığından, davacının 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevine son verildiği tarih ile Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararı gereğince görevine iade edildiği tarih arasındaki dönemde ek ders ücretleri ile nöbet ücretlerinin davalı idareye başvurduğu ... tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir. Davacının kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden kurs ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine ilişkin kısmına gelince, Ek ders ücreti ile ilgililerin aldığı maaş arasında çok yakın bir bağ olmasına karşın kursun ayrı bir görevlendirme olduğu ve ayrı bir emeğin karşılığında ödendiği, bahsi geçen görevlerin verilip verilmeyeceğinin ise belirsiz ve varsayımsal olduğu, muhtemel zararların tazminine karar verilmesine olanak bulunmadığı dikkate alındığında sözü geçen kursa ilişkin davacıya ücret ödenmesinin mümkün olmadığı anlaşıldığından, davacıya kamu görevinden çıkarıldığı döneme isabet eden kurs ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemde mahrum kaldığı maaş alacakları ile eğitim öğretim ödeneğinin, her birinin tahakkuk etmesi gereken tarihlerden itibaren ayrı ayrı işletilmek suretiyle hesaplanacak yasal faizin davalı idarece davacıya ödenmesine, davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemde mahrum kaldığı ek ders ücretleri, nöbet ücretleri ile banka promosyonlarının davalı idareye başvuru tarihinden ... itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, davacının kamu görevinden çıkarıldığı dönemdeki eğitim-öğretim ödeneğinin ödenmesi talebi ile kurs ücretinin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi yönünden ise davanın reddine, dava sonuç olarak kısmen kabul, kısmen retle sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan 222,10-TL yargılama giderinin yarısı olan 111,05-TL ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen 30 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde karar verildi.
  15. 1 puan
    Kurumunuz sizin atama işleminizi yaparken belki sizinle telefondan iletişime geçebilir ben olsam uygun bir zaman bekler 1 1,5 ay gibi sonra personel birimini arardım.
  16. 1 puan
    mustafa özkan manevi tazmınat davası açma süresini yanılmıyorsam 60 gün olarak demişti.
  17. 1 puan
    CHPli belediyeler adli sorunu olmayan KHK mağdurlarını işe alıyorlar mı? Almıyorlarsa belki de bir kampanya yapmamız lazım bir KHK mağduru kotası koymaları için. O da gelse aynı diyenlerin eline koz vermesinler.
  18. 1 puan
  19. 1 puan
    Ödemelerinizi aldıktan sonra toplu paranın faizi için dava açın. Devlette size faizi ile ödeme yapacak. Oradan mahsuplaşmış olacaksınız
  20. 1 puan
    Ak partili Cahit .....KHK ile ihrac edilen fetö mensupları diye bir cümle kurdu.Aynen kendine iade ediyorum Fetöcü sensin.Fetoyu destekleyen sendin karaktersiz.Ben beraat ettim.Fetonun de senin de Allah cezani versin
  21. 1 puan
    Güzel haberler aldığımız iadelerle dolu bir hafta olur insallah.
  22. 1 puan
    Merhabalar herkese , çalıştığım için anca yazma fırsatı bulabildim. Bugün öğlen kabul kararımı gördüm. Kurum MSB memur kriter sadece eş ihracı. Eşim ankesörden beraat etmişti. Bekleyen herkes bu duyguyu yaşar umarım.
  23. 1 puan
    Danıştay 1. Dairesi E.1982/112 K.1982/130 07.06.1982 tarihli kararı Göreve iade olanların, dava dilekçelerinde bir istemde bulunmuş olup olmadıklarına bakılmaksızın, idarenin haksız işleminin tesisi tarihinden sonraki bütün maddi haklarının ödenmesi gerekmektedir
  24. 1 puan
    1) İDDK,hakkında açılan ceza davasının karara bağlanması üzerine göreve iade edilen davacının, görevden uzaklaştırıldıktan sonra maaşlarından kesilen 1/3 oranındaki tutarlara yasal faiz ödenmesi istemiyle açtığı davada idare mahkemesinin ısrar ederek verdiği ret kararını onadı. 2) Danıştay İDDK 23.12.2020 tarihli kararı ile faiz konusunda yine yerleşmiş içtihadın tersine karar vermiştir. (E:2020/2803, K:2020/3389) Karar sosyal medyada paylaşılmış ve artık bu tür davalarda faiz ödenmeyeceği algısı oluşmuştur. 3)Esasen, AYM, Danıştay ve idare mahkemesi fark etmese de Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. 4)Görevden uzaklaştırma ve 1/3 oranında aylıktan kesme işlemi, idarenin bir işlemidir ve zararın bu işlem nedeniyle oluştuğu açıktır. İdarenin işlemi nedeniyle oluşan zararın ödenmesi için başka bir yasa kuralına ihtiyaç yoktur, çünkü yasanın da üstünde açık Anayasa kuralı var. 5) Davacı aleyhine verilen bazı İdare Mahkemesi kararlarının Danıştay İlgili Dairesince davacı lehine bozulması sonucunda Mahkemenin eski kararında ısrar etmesi durumunda bu dosyaların Danıştay İDDK önüne gelebileceği düşünüldüğünde tüm davalarda artık bu karar verileceğine ilişkin genel bir kanaat yanlıştır. Ancak incelenen kararda olduğu gibi benzer şekilde hak kaybına uğrayan kişilerin AYM ve AİHM dahil sonuna kadar haklarını aramaları gerektiğini de hatırlatmak isteriz ✔ ✔ ✔ ✔ANAYASA MAHKEMESİ NECAT COŞKUN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2018/2994) Karar Tarihi: 8/9/2021 R.G. Tarih ve Sayı: 9/12/2021-31684 I. BAŞVURUNUN KONUSU 1. Başvuru, kamu görevlisinin açığa alındığı dönemde kesilen ancak sonradan ödenen aylıkları için faiz tahakkuk ettirilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Açıklanan gerekçelerle; A. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA, B. Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE, ✔ ✔✔ ✔Yine AİHM’nin de enflasyonist ortamda yapılan geç ödemeler nedeniyle mülkiyet hakkı ihlaline ilişkin benzer kararları bulunmaktadır. (Akkuş/Türkiye, B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29)
  25. 1 puan
    Bu geceki resmi gazetede yayımlanan taptaze bir AYM kararı; Başvuru No: 2019/2762 "...Bank Asya’nın olay tarihinde faaliyet izni bulunan bir banka olduğu gözetildiğinde başvurucunun hesap hareketlerinin ticari mahiyette olduğu iddiasının terör örgütüyle irtibat ve iltisakın bulunup bulunmadığının değerlendirilmesinde önem taşıyacağı açıktır. İlgili mevzuat çerçevesinde kurulmuş ve faaliyet gösteren bir bankada hesap açılması ve bankacılık işlemleri yapılması tek başına terör örgütüyle bağlantının göstergesi olarak kabul edilemez. Nitekim kamu makamlarının da Bank Asya’da hesap açan ve işlem yapan herkesin terör örgütüyle irtibatlı veya iltisaklı olduğu yolunda bir değerlendirmeleri bulunmamaktadır." İdari bir davada ve irtibat/iltisaka yönelik olarak verilen bir karar bu. Bu yüzden daha da önemli. Ceza yargısında bank asya'ya yönelik kriter tek başına ceza verilmesine sebep olmasa da iş sırf bu nedenle idari yargıya geldiğinde mahkemeler, adli yargı bizi bağlamaz, bizde ritbat/iltisak var diyip yapıştırıyorlardı reddi Şimdi AYM bu husus irtibat/iltisak oluşturmaz diyor. Özellikle örgütü finanse etme amacına matuf bir eylem yoksa, yasal banka işlemleri İRTİBAT/İLTİSAK olarak değerlendirilemez diyor. Evet önemli bir karar. Buna da şükür. Benim böyle bir kriterim yok ama olanlar açısından son derece önemli.
  26. 1 puan
    Dostlar komisyonu hiç arayıp sormayın. Tabir-i caizse hiç yokmuşlar gibi davranın. Garanti etki edecektir. Siz insan hesabına aldıkça kendilerini bir şey sanıyorlar.
  27. 1 puan
    T.C. UŞAK İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/434 KARAR NO : 2021/128 DAVACI : ... VEKİLİ : AV. RÜMEYSA GÜL ERDOĞAN -UETS[16181-81480-88444] DAVALI : ... REKTÖRLÜĞÜ VEKİLİ : ... ... DAVANIN ÖZETİ : ... bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal Komisyonu kararı gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya başlayan davacı tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş maaşlarına yasal faiz ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal faizinin ödenmesi istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Yargı kararı sonrasında mesleğine iade edilen davacının ödenmeyen maaşlarının, başvurusu üzerine davacıya ödendiği, 7075 sayılı Yasa'nın 10.maddesinde, göreve iade edilenlere açıkta kaldıkları süreye tekabül eden mali ve sosyal hakların ödeneceği hükmüne yer verildiği, faiz ödemesine ilişkin her hangi bir hüküm bulunmadığı, Mahkeme kararı sonrasında davacının hukuki durumunun tamamen eski hale getirildiği, bu sebeple davacıya faiz ödenmesinin söz konusu olmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunuldu. TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Uşak İdare Mahkemesi Hakimliği'nce davanın miktar itibariyle tek hakim sınırında kalması nedeniyle duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek işin gereği düşünüldü: ... bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken ... tarihinde ihraç edilen ve Ohal Komisyonu kararı gereği göreve iade edilerek, ... tarihinde yeniden çalışmaya başlayan davacı tarafından, ihraçta geçirdiği döneme ilişkin olarak ödenen birikmiş maaşlarına yasal faiz ödenmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddi üzerine; davacının mali haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal faizinin ödenmesi istemiyle açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmüne, "Yargı yolu" başlıklı 125. maddesinde; "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır....İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." düzenlemesine yer verilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) istikrarlı olarak, kamu makamlarınca yapılacak geri ödemelerin gecikmesini faiz ödemeleriyle ilişkilendirmektedir. Mahkemenin çeşitli kararlarında makul olmayan bir gecikme gibi nedenlerle tazminatın deger kaybettiği durumlarda bu tazminatın yeterliliğinin azalacağı belirtilmiştir. (Angelov/Bulgaristan, B. No:44076/98, 22/4/2004, § 39; Almeida Garrett, Mascarenhas Falccio ve digerleri, B. No: 29813/96-30229/96, §54). Nitekim, böyle başvurularda AİHM, esas itibarıyla kamu makamlarının geçen süre nedeniyle ödenmesi gereken tutardaki değer kayıplarını telafi etmek için gecikme faizi ödeyip ödemediğini dikkate almaktadır. Kısacası AİHM, mülkiyet hakkı kapsammda faiz ödemesini, esasen devletin borçlu olduğu tutar ile alacaklı tarafından nihai olarak alınan tutar arasındaki enflasyon nedeniyle oluşan değer kayıplarını giderme yükümlülüğüyle ilişkilendirmektedir (Akkuş/ Türkiye, B. No: 19263/92, 9/7/1997, § 29). Devlet tarafından ödenecek bir bedelin enflasyon karşısındaki değer kayıplarında AİHM, ikili bir ayrıma gitmektedir. Mahkemelerce belirlenmiş bir para alacağının ödenmemesi halinde daha katı bir tutum sergileyerek %5'e kadar değer kayıplarını, hesaplama faktörlerindeki değişkenlerle ilgili kabul etmektedir (Arabacı/Türkiye (k.k.), B.No: 65714/01, 7/3/2002; Akkuş/Türkiye, §§ 24-31 ). Çünkü burada ödemelerin geç yapılması, mahkeme kararlarının icra edilmesi ile ilgili bir sorundur. Mahkemelerde geçen yargılama süresindeki enflasyon nedeniyle kamulaştırma bedelinin değer kaybı yönünden ise meydana gelen farkın tazminatın belirlenmesi yönteminden kaynaklandığı ve bu konuda kamusal makamlann belirli bir takdir yetkisinin olduğu da gözetilerek bu farkın başvurucular açısından aşırı bir yuk getirip getirmediği incelenerek karar verilmektedir (Aka/Türkiye, B.No: 19639/92, 23/9/1998, §§ 41-51; Güleç ve Armut/Türkiye (k.k.), B. No: 25969/09, 16/11/2010). AİHM'in Eko-Elda Avee/Yunanistan (B. No: 10162/02, 9/3/2006, §§ 23-31) kararında; haksız olarak tahsil edilen verginin 5 yıl 5 ay sonra faizsiz olarak iade edilmesinin belli bir meblağdan yararlanma hakkı uzun sure engellenen başvurucunun mali durumunda önemli bir zarara yol açması nedeniyle ölçülü görülmemiş ve mülkiyet hakkının ihlaline karar verilmiştir. Baş/Türkiye (B. No: 49548/99, 24/6/2008, §§ 58-64) kararında ise tazminatın faiz ödenmemesi nedeniyle değer kaybına ilişkin şikayetler incelenmiştir. Başvuruya konu olayda idare mahkemesince başvurucunun 15/9/2003 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere dul aylığına hak kazandığı kabul edilmiştir. AİHM öncelikle idare mahkemesinin kararının talep edilebilir bir alacak oluşturduğu ve bu nedenle başvurucunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ek 1 No.lu Protokol'un 1. maddesi anlamında mülkiyet oluşturan bir hakkının mevcut olduğunu belirtmiştir. Mahkeme aynca bu hakkın başvurucuya Emekli Sandığına başvurdugu tarihten itibaren geçerli olacak şekilde, geriye dönük olarak tanındığını vurgulamıştır. Bununla birlikte AİHM, başvurucuya salt bu hakkın tanınmış olmasının başvurucunun mağdur sıfatını ortadan kaldırmadığını kabul etmiştir. AİHM'e göre mağdur sıfatının ortadan kalkabilmesi için ileri sürülen ihlalin hem zamanında hem de mağdurun bu hakkı kullanamadığı süre gözönüne alınarak telafi yoluna gidilmesi gerekmektedir. AİHM bu çerçevede, idare mahkemesinin yaklaşık iki yüz aya yayılan Nisan 1987-Aralık 2003 tarihleri arasındaki dönemdeki dul aylıklarına ilişkin oluşan zararı dikkate almadığını tespit etmiştir. AİHM söz konusu dönem için başvurucunun banka hesabına yatırılan paranın ise aynı dönemdeki enflasyon oranları karşısında uğradığı maddi kaybın sonuçlarını gidermeye yetmediğini belirtmiştir. AİHM, geçen sürenin yalnızca devlete yarar sağladığını ve ilgili dönemde Türkiye'de paranın hızla değer kaybettigini gözönünde bulundurarak başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesinin 12/03/2019 tarih ve 30712 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/02/2019 tarih ve 2015/4812 bireysel başvuru nolu kararında; "Sonuç olarak başvurucunun maaşından kesintilerin yapıldığı tarihlerden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süredeki enflasyon oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen sözkonusu alacakların enflasyon oranları karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşılmaktadır. Buna karşın başvurucuya herhangi bir faiz ödemesi ise yapılmamış, faiz ödenmesi yönündeki başvurucunun talebi de idare ve yargısal makamlarca reddedilmiştir. Söz konusu değer kaybının oranı gözetildiğinde müdahaleyle başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği, bu sebeple söz konusu müdahalenin kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengeyi başvurucu lehine bozduğu kanaatine varılmıştır. (...) başvurucunun maaşından yapılan kesintilerin daha sonra göreve iade edildiğinde enflasyon oranları karşısında değer kaybına uğratılarak ödenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasına hükmedilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından, ... bünyesinde okutman olarak görev yapmakta iken, 29/10/2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 675 sayılı KHK uyarınca kamu görevinden çıkarıldığı, bu işleme karşı yaptığı itirazı neticesinde Olağanüstü Hal işlemleri İnceleme Komisyonu kararı üzerine görevine iade edildiği ve Yüksek Öğretim Yürütme Kurulunun kararı ile ... tarihinde... Rektörlüğü bünyesinde öğretim görevlisi olarak göreve başladığı, davacının ... tarihli dilekçesi ile tüm mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle davalı idareye başvurduğu, ... tarihli ödeme emrine istinaden bir takım mali haklarının(birikmiş maaşlar) davalı idare tarafından davacıya ödendiği ancak geriye dönük ödenen mali haklarının yasal faiz işletilmeksizin tarafına ödendiğinden bahisle davacı tarafından, ödenen mali haklarının yasal faizinin de ödenmesi istemiyle ... tarihli dilekçe ile yeniden başvuru yapıldığı, işbu başvurusunun ... tarih ve E.10024 sayılı ... Rektörlüğü tarafından reddi üzerine, davacının mali haklarına geç kavuşması sebebiyle paranın enflasyon karşısında değer kaybettiği gözetilmeden ödeme yapıldığı, açıkta kaldığı sürece ilişkin birikmiş maaşlarının yasal faizinin ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mülkiyet hakkı kişiye, sahibi olduğu şey üzerinde, yasalar çerçevesinde dilediği gibi tasarruf olanağı verir. Toplum yararına aykırı olmamak kaydıyla malik, sahibi olduğu şeyi dilediği biçimde kullanır. Bu nedenle, maaşın eksik ya da hiç ödenmemesi mülkiyet hakkının ihlali kapsamında değerlendirilmekte olup, Avrupa İnsan Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarında bu hususa ayrıca değinilmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, statü dışında geçirdiği sürede alamadığı birikmiş maaşının davalı idare tarafından ödenmiş ve davacının mağduriyeti giderilmiş olmakla birlikte, davacının bu alacağına yasal faiz işletilmemiştir. Diğer bir deyişle idare, davacıya açıkta geçirdiği sürelerde maaşını ödemekle birlikte söz konusu maaş ödemesi yönünden herhangi bir faiz ödemesinin yapılmadığı, mülkiyet hakkı kapsamında görülen bir alacağın kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesi durumunda bu alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılması mülk sahibine şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği görülmekle, Mahkememizin 24/02/2021 tarihli ara kararı ile, "Davacının açıkta kaldığı ... tarihleri arasındaki sürece ilişkin, ... tarihli ödeme emrine istinaden tarafına ödenen (geçmişe yönelik) maaşlarının, her bir aya ilişkin ayrı ayrı ait olduğu dönemden işletilmek üzere davacıya yapılan ödeme tarihine kadar işleyen yasal faizinin hesaplanarak, buna ilişkin hesap tablosunun( her bir ay tek tek gösterilmek suretiyle)" onaylı ve okunaklı örneğinin gönderilmesinin davalı idareden istenildiği, 05/03/2021 tarihinde Mahkememiz kayıtlarına giren ve davalı idarece gönderilen hesaplanma cetvelinde bahse konu döneme ilişkin olarak davacıya ödenmesi gereken faiz alacağının 28.395,25-TL olarak hesaplandığı yönünde cevap verildiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda ifade edilen mevzuat, yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, maaş alacaklarına ilişkin faiz talebinin mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, statü dışında geçirdiği sürelere ilişkin maaşı geri ödenirken faizi hesaplanmaksızın ödenmesi nedeniyle maaşının değer kaybına uğratıldığı anlaşıldığından, davacının statü dışında kaldığı sürelere ilişkin maaş ödemesine karşılık gelen faiz (alacak) talebinin kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davacının ihraç edilmesi sebebiyle görevinden ayrı kaldığı ... tarihleri arasındaki döneme ilişkin maaş faizinin davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 288,60-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 2.040,00-TL Avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta gideri avansının talep edilmemesi halinde karar kesinleştiğinde Mahkememizce davacıya resen iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 11/03/2021 tarihinde karar verildi.


×
×
  • Yeni Oluştur...