İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

Ankesörlü Telefon Ardışık Arama Mağdurları Forumu

Önerilen Yorum

Konuk

@Aklima @MSA yorumlarınız için teşekkür ederim. Sayın @Aklima cs kyok kararında "başka astsubay ile tek ardışık aramanın yeterli ve somut delil olamayacağından" kararı verdiğini ifade etmiştir. Telefonda konuştuğum vatani görevini yapmak için gelen asker tanık olarak 4 celsede benim kyok kararından sonra duruşma tutanaklarına girmiştir. Komisyona şu anda ek dilekçe ekleri ile birlikte dediğiniz gibi teslim ettim. Komisyon bu dilekçemi ve beraat ile sonuçlanan davadaki benim ismimin geçtiği duruşma tutanaklarını dikkate alır mı görürmü? Tekrar yorumlayabilirmisiniz, teşekkürler 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Konuk, 07.01.2020 - 14:39 yazdı:

@Aklima @MSA yorumlarınız için teşekkür ederim. Sayın @Aklima cs kyok kararında "başka astsubay ile tek ardışık aramanın yeterli ve somut delil olamayacağından" kararı verdiğini ifade etmiştir. Telefonda konuştuğum vatani görevini yapmak için gelen asker tanık olarak 4 celsede benim kyok kararından sonra duruşma tutanaklarına girmiştir. Komisyona şu anda ek dilekçe ekleri ile birlikte dediğiniz gibi teslim ettim. Komisyon bu dilekçemi ve beraat ile sonuçlanan davadaki benim ismimin geçtiği duruşma tutanaklarını dikkate alır mı görürmü? Tekrar yorumlayabilirmisiniz, teşekkürler 

"değerlendirilen" varmı yokmu @Aklimabu cevabımı yorumlayabilirmisiniz 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

yorumlarınız için teşekkür ederim. Sayın @Aklima cs kyok kararında "başka astsubay ile tek ardışık aramanın yeterli ve somut delil olamayacağından" kararı verdiğini ifade etmiştir. Telefonda konuştuğum vatani görevini yapmak için gelen asker tanık olarak 4 celsede benim kyok kararından sonra duruşma tutanaklarına girmiştir. Komisyona şu anda ek dilekçe ekleri ile birlikte dediğiniz gibi teslim ettim. Komisyon bu dilekçemi ve beraat ile sonuçlanan davadaki benim ismimin geçtiği duruşma tutanaklarını dikkate alır mı görürmü? Tekrar yorumlayabilirmisiniz, teşekkürler @Aklima değerlendirilen varmı yokmu? Yorumlayabilirmisiniz teşekkürler 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Ankesör konusunda emsal karar olarak lanse edilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli, 2019/1582 E. ve 2019/6838 K. sayılı kararında dikkatimi çeken bir kaç husu var.

Birincisi; söz konusu kararda kişi hakkındaki tek isnad ankesör mevzusu değildir. Tanık beyanı da vardır. İlginç olan tanık beyanlarından dönmüş ancak mahkeme, İlk Derece Mahkemesi soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından müdafii ile birlikte alınan ve Sulh Ceza Hakimi önünde tekrarlanan ifadeye itibar edip ceza vermiş. Yani tanık daha önce iki kez tekrarladığı ifadeden dönmüş.

İkincisi; "CMK'nın 135. maddesinde düzenlenen “iletişimin denetlenmesi” tedbirine, bir suç dolasıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması durumunda başvurulabilir. Cumhuriyet savcısı, ilgili kurumdan sabit ya da ankesörlü telefon ile yapılan görüşmelerin kimle, ne zaman ve hangi süreyle yapıldığına ilişkin kayıtları ve görüşen kişiye ilişkin kimlik bilgilerini içeren iletişimin tespitini isteyebilir." şeklinde kısım. Dolayısıyla şunu sormalısınız ankesöre gelene kadar hakkımdaki somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri nedir? Bu hususun hakkınızdaki ceza davasında belirtilmesi gerekir. Belirtilmediyse istinafta bu hususu dile getiriniz. Mümkünse ceza davanızda kayda girmesini sağlayınız.

Üçüncüsü; Söz konusu verilerin, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği ve Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmeliğe rağmen kim tarafından hangi yetkiyle, hangi nedenle ve hangi yasal mevzuata dayanarak saklandığının sorgulanmaması, bu hususa değinilmemesi. Öyle sanıyorum ki temyiz edende bu hususa değinmemiş ki mahkeme bu hususa girmemiş. Hakkınızda ankesör konusunda bir gerekçe varsa bu hususu dile getiriniz, kayda girmesini sağlayınız. Hakkınızda legal olarak kullanılabilecek olan tarih aralığı ceza davasındaki "suçun işlendiği tarih" itibariyle yukarıda belirttiğim iki yönetmelik gereği en fazla 2 yıldır. Net olmamakla birlikte Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik (md.14/3) gereği hadi olsun en fazla 4 yıldır. Bu hususlara dikkat ediniz.

Dördüncüsü; Ankesör konusundaki kabul edilen delillerin teyidi açısından "Şüphelinin/sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca bu delillerin teyidi açısından;

-Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telofon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;

Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi, (sizin numaranızın bu şekilde kaydedildiği bir telefon bulunmuş olamalı)

Bazı mahrem imamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları, (HTS kayıtlarında sizden önce aranan numaranın sizin numaranızın kodlanmış hali olması gerekir.)

Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, (hem tek taraflı olacak hemde kısa yada çağrıdan ibaret olacak. Yani iki kıstas aynı anda olacak)

Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,

Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,

Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,

Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,

Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,

Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,

-Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi,

-Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,

-Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,

-Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir."

Yani tek başına bir, iki arama kaydı yeterli değil. Hakkınızda bu karar örnek yada dayanak gösterilirse bu kısımlarını öne çıkararak hakkınızdaki gerekçelerin bu karar dayanmadığını kararın genel olarak dayanak yada emsal gösterildiğini detayına, içeriğine girildiğinde sizin durumunuza uymadığını dile getiriniz.

Güncelleme • • Aklima

689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Aklima, 3 saat önce yazdı:

Ankesör konusunda emsal karar olarak lanse edilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli, 2019/1582 E. ve 2019/6838 K. sayılı kararında dikkatimi çeken bir kaç husu var.

Birincisi; söz konusu kararda kişi hakkındaki tek isnad ankesör mevzusu değildir. Tanık beyanı da vardır. İlginç olan tanık beyanlarından dönmüş ancak mahkeme, İlk Derece Mahkemesi soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından müdafii ile birlikte alınan ve Sulh Ceza Hakimi önünde tekrarlanan ifadeye itibar edip ceza vermiş. Yani tanık daha önce iki kez tekrarladığı ifadeden dönmüş.

İkincisi; "CMK'nın 135. maddesinde düzenlenen “iletişimin denetlenmesi” tedbirine, bir suç dolasıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması durumunda başvurulabilir. Cumhuriyet savcısı, ilgili kurumdan sabit ya da ankesörlü telefon ile yapılan görüşmelerin kimle, ne zaman ve hangi süreyle yapıldığına ilişkin kayıtları ve görüşen kişiye ilişkin kimlik bilgilerini içeren iletişimin tespitini isteyebilir." şeklinde kısım. Dolayısıyla şunu sormalısınız ankesöre gelene kadar hakkımdaki somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri nedir? Bu hususun hakkınızdaki ceza davasında belirtilmesi gerekir. Belirtilmediyse istinafta bu hususu dile getiriniz. Mümkünse ceza davanızda kayda girmesini sağlayınız.

Üçüncüsü; Söz konusu verilerin, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği ve Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmeliğe rağmen kim tarafından hangi yetkiyle, hangi nedenle ve hangi yasal mevzuata dayanarak saklandığının sorgulanmaması, bu hususa değinilmemesi. Öyle sanıyorum ki temyiz edende bu hususa değinmemiş ki mahkeme bu hususa girmemiş. Hakkınızda ankesör konusunda bir gerekçe varsa bu hususu dile getiriniz, kayda girmesini sağlayınız. Hakkınızda legal olarak kullanılabilecek olan tarih aralığı ceza davasındaki "suçun işlendiği tarih" itibariyle yukarıda belirttiğim iki yönetmelik gereği en fazla 2 yıldır. Net olmamakla birlikte Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik (md.14/3) gereği hadi olsun en fazla 4 yıldır. Bu hususlara dikkat ediniz.

Dördüncüsü; Ankesör konusundaki kabul edilen delillerin teyidi açısından "Şüphelinin/sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca bu delillerin teyidi açısından;

-Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telofon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;

Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi, (sizin numaranızın bu şekilde kaydedildiği bir telefon bulunmuş olamalı)

Bazı mahrem imamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları, (HTS kayıtlarında sizden önce aranan numaranın sizin numaranızın kodlanmış hali olması gerekir.)

Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, (hem tek taraflı olacak hemde kısa yada çağrıdan ibaret olacak. Yani iki kıstas aynı anda olacak)

Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,

Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,

Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,

Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,

Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,

Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,

-Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi,

-Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,

-Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,

-Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir."

 

Bunlarında hiçbiri yok. Yasama işini yapanların vicdanına kaldığımız döneme geçtik o zaman. Eyvahlar olsun

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Aklima, 18.01.2020 - 16:53 yazdı:

Ankesör konusunda emsal karar olarak lanse edilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli, 2019/1582 E. ve 2019/6838 K. sayılı kararında dikkatimi çeken bir kaç husu var.

Birincisi; söz konusu kararda kişi hakkındaki tek isnad ankesör mevzusu değildir. Tanık beyanı da vardır. İlginç olan tanık beyanlarından dönmüş ancak mahkeme, İlk Derece Mahkemesi soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından müdafii ile birlikte alınan ve Sulh Ceza Hakimi önünde tekrarlanan ifadeye itibar edip ceza vermiş. Yani tanık daha önce iki kez tekrarladığı ifadeden dönmüş.

İkincisi; "CMK'nın 135. maddesinde düzenlenen “iletişimin denetlenmesi” tedbirine, bir suç dolasıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması durumunda başvurulabilir. Cumhuriyet savcısı, ilgili kurumdan sabit ya da ankesörlü telefon ile yapılan görüşmelerin kimle, ne zaman ve hangi süreyle yapıldığına ilişkin kayıtları ve görüşen kişiye ilişkin kimlik bilgilerini içeren iletişimin tespitini isteyebilir." şeklinde kısım. Dolayısıyla şunu sormalısınız ankesöre gelene kadar hakkımdaki somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri nedir? Bu hususun hakkınızdaki ceza davasında belirtilmesi gerekir. Belirtilmediyse istinafta bu hususu dile getiriniz. Mümkünse ceza davanızda kayda girmesini sağlayınız.

Üçüncüsü; Söz konusu verilerin, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği ve Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmeliğe rağmen kim tarafından hangi yetkiyle, hangi nedenle ve hangi yasal mevzuata dayanarak saklandığının sorgulanmaması, bu hususa değinilmemesi. Öyle sanıyorum ki temyiz edende bu hususa değinmemiş ki mahkeme bu hususa girmemiş. Hakkınızda ankesör konusunda bir gerekçe varsa bu hususu dile getiriniz, kayda girmesini sağlayınız. Hakkınızda legal olarak kullanılabilecek olan tarih aralığı ceza davasındaki "suçun işlendiği tarih" itibariyle yukarıda belirttiğim iki yönetmelik gereği en fazla 2 yıldır. Net olmamakla birlikte Elektronik Haberleşme Sektöründe Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Gizliliğinin Korunması Hakkında Yönetmelik (md.14/3) gereği hadi olsun en fazla 4 yıldır. Bu hususlara dikkat ediniz.

Dördüncüsü; Ankesör konusundaki kabul edilen delillerin teyidi açısından "Şüphelinin/sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca bu delillerin teyidi açısından;

-Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telofon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;

Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi, (sizin numaranızın bu şekilde kaydedildiği bir telefon bulunmuş olamalı)

Bazı mahrem imamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları, (HTS kayıtlarında sizden önce aranan numaranın sizin numaranızın kodlanmış hali olması gerekir.)

Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması, (hem tek taraflı olacak hemde kısa yada çağrıdan ibaret olacak. Yani iki kıstas aynı anda olacak)

Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,

Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,

Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,

Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,

Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,

Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,

-Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi,

-Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,

-Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,

-Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir."

Yani tek başına bir, iki arama kaydı yeterli değil. Hakkınızda bu karar örnek yada dayanak gösterilirse bu kısımlarını öne çıkararak hakkınızdaki gerekçelerin bu karar dayanmadığını kararın genel olarak dayanak yada emsal gösterildiğini detayına, içeriğine girildiğinde sizin durumunuza uymadığını dile getiriniz.

OHAL komisyonu ardışık aramalar HTS kayıtları üzerinden idari uyuşmazlığı nasıl çözecek? Bu morbeyin diye ifade ettikleri gibi bir kırılganlık olması değerlendirilmesini beklemekteyim. Her sabit telefondan aranan askeri suçlu göstermek bunun vebali var. Tez zamanda komisyon bu hatadan döner inşallah 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk ne zaman, 6 saat önce yazdı:

OHAL komisyonu ardışık aramalar HTS kayıtları üzerinden idari uyuşmazlığı nasıl çözecek? Bu morbeyin diye ifade ettikleri gibi bir kırılganlık olması değerlendirilmesini beklemekteyim. Her sabit telefondan aranan askeri suçlu göstermek bunun vebali var. Tez zamanda komisyon bu hatadan döner inşallah 

Daha öncede belirttiğim üzere OHAL komisyonunun bir şeyi çözmek gibi bir amacı, görevi yok. Hakkınızda verilecek olan kararda MSB nin görüşü. İdari olarak çözülebilecek olan kısım için öncelikle ceza davasından ceza almamış olmanız gerekir. Sonrasında bu konuda son noktayı danıştay koyacak.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Aklima, 12 saat önce yazdı:

Daha öncede belirttiğim üzere OHAL komisyonunun bir şeyi çözmek gibi bir amacı, görevi yok. Hakkınızda verilecek olan kararda MSB nin görüşü. İdari olarak çözülebilecek olan kısım için öncelikle ceza davasından ceza almamış olmanız gerekir. Sonrasında bu konuda son noktayı danıştay koyacak.

Sayın @Aklima savcının "bir ardaşık aranmanın tek başına anlam ifade etmeyeceğinden" diyerek KYOK vermesi hukuk dilinde ne anlama gelmektedir? Komisyon veya msb nasıl değerlendirecek? Msb komisyona bu askeri istiyoruz/istemiyoruz nasıl diyecek? Ne zaman a kadar sürecek böyle davranmaları? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. @MSA @phantom18 @varex @RosedewittbukateR @nmelihkutlu bir şey yapmadan beklemekten usandım birleşmiş milletler veya AYM veya direk başka nerelere başvurabilirim? 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk ne zaman, 25.02.2020 - 21:34 yazdı:

Sayın @Aklima savcının "bir ardaşık aranmanın tek başına anlam ifade etmeyeceğinden" diyerek KYOK vermesi hukuk dilinde ne anlama gelmektedir? Komisyon veya msb nasıl değerlendirecek? Msb komisyona bu askeri istiyoruz/istemiyoruz nasıl diyecek? Ne zaman a kadar sürecek böyle davranmaları? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim. @MSA @phantom18 @varex @RosedewittbukateR @nmelihkutlu bir şey yapmadan beklemekten usandım birleşmiş milletler veya AYM veya direk başka nerelere başvurabilirim? 

Hakkınızdaki suçlama silahlı terör örgütüne üye olmak. Savcıda yaptığı araştırmada hakkınızda bir telefon araması haricinde başkaca bir şey bulamamış. Ceza davaları için "her türlü şüpheden uzak kesin delillere dayalı" şeklinde bir kıstas var. Hakkınızdaki bir aramada bu kapsamda ceza bir yana dava açmak için bile yeterli görülmemiş. Bahsettiğiniz KYOK bu.

Nasıl ki MEB için okul müdürleri aranıyorsa TSK içinde benzer durum var. Amirlerin arandığına dair geçen hafta içerisinde duyumlarım ve paylaşım yapanlar oldu. Ancak hangi durumdakileri arıyorlar bilmiyorum. Sadece amirleri aranan iki kişini de iade olduğu belirtildi. "İstemiyoruz" nasıl diyor. Komisyon kararlarında geçen "kurumu tarafından gönderilen personel dosyasında.... irtibat/iltisakı olduğunun değerlendirildiği" ifadesinin bulunduğu dosyanızda kurum görüşü yazıyor. Bunun haricinde aralarında yazışma yada telefon irtibatı olduğu da belli.

2021 Temmuz sonuna kadar top kurumlarda. İstedikleri gibi çevirebilirler.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Merhaba eşim aktif olarak görevdeyken 2 ay önce gece yarısı evimize baskın yapılarak alındı. İzmir merkezli operasyon da Ankara’dan İzmir’e götürüldü , 1 hafta da iddanemesi ve dava günü belli oldu Ankara 26. Ağır ceza mahkemesinde yargılanacak 10 martta hala da tutuklu , ilk mahkeme de tahliye edilir mi acaba ? 10 ardışık arama var 5 adet konuşma. 


Ankesör

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...