İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL ve KHK Mağdurları 2

Önerilen Yorum

Arkadaşlar biz temel hak ve ozgurluklerimizi kullanarak sendikaya üye olduysak terörist mi olduk.madem sendika terör yuvasıydi.kapatsalardi da başımızı yakmasalardi. Nasıl bizi ihraç ettiyseler o dönem sendikaya izin verenleri de ihraç etselerdi..bize af değil iade- i itibar ve özür gerekiyor.ben mete hocama katiliyorum


 672 KHK- sendika -SGK-başvuru inceleniyor

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Sennora, 51 dakika önce yazdı:

Arkadaşlar biz temel hak ve ozgurluklerimizi kullanarak sendikaya üye olduysak terörist mi olduk.madem sendika terör yuvasıydi.kapatsalardi da başımızı yakmasalardi. Nasıl bizi ihraç ettiyseler o dönem sendikaya izin verenleri de ihraç etselerdi..bize af değil iade- i itibar ve özür gerekiyor.ben mete hocama katiliyorum

Dün ki programda o konular dillendirildi ve meşhur üçlü gıkını çıkartmadı. Ersan Şen Aihm Aym den çoğu iade olur dedi buna da seslerini çıkarmadılar.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Neler oluyor gerçekten?

Başa saralım ve anlamaya çalışalım. Önce Odatv de Müesser Yıldız (Ergenekondan yargılanmış ve beraat etmiş bir gazetecidir.) yargıda 1176 fetöcünün hala görevde olduğunu ve bunların ep den yararlanarak görevlerini sürdürdüklerini yazdı. Odatv necidir, kime hizmet etmektedir, bunlara girmeyeceğim. Daha sonra Sabah gazetesinin “ekonomi” köşesinde genç bir kadın gazeteci yargıda fetö ile yeterli mücadele edilmediğinden bahsetti. Abdulhamit Gül ,ki kendisi milli görüşten gelen biridir ve Davutoğlu gibi değildir. Serde antiamerikancılık var ve icabında ses çıkaran masaya yumruk vurabilen biri, dünkü açıklamasıyla akıllara neler oluyor sorularını getirdi ve bununla birlikte khk sorunu da tartışılmaya başlandı.  

“Odacılar” bu işin piri, hedefteki kişi tefe nasıl konur, hangi adımlarla etkisizleştirilir iyi biliyorlar. Pelikancılar acemi, çömez. Doğrudan hedef göstermenin her zaman Davutoğlu etkisi göstermeyebileceğini bilemeyecek kadar da öngörüsüz. Aslında merak edilmesi gereken soru şu: Nasıl olur da neredeyse her yönden birbirine tamamen zıt olan bu iki oluşum hedef birliği sağlayabildi Abdulhamit Gül üzerinden?

Doğru sorular sorulduğu an doğru cevaplara ulaşmak daha kolay oluyor. Malum fetöden dolayı boşalan kadroların yanı sıra “milletin malı” denerek ,kimse kusura bakmasın, üzerine çullanılan milyarlarca liralık menkul-gayrimenkuller, mevduatlar, şirketler, hisseler var. Bunların tamamının “Varlık Fonu” na devredildiğini düşünmüyorsunuz herhalde. Ya da Şamil Tayyar’ın bahsettiği gibi “Fetö borsası”ndan zengin olan parti üyeleri, bürokrasi, emniyet ve yargı mensuplarının bir elin parmaklarını geçmediğini düşünmüyoruz değil mi?

Abdulhamit Gül ne yaptı da acaba ya da ne yapıyor da kendisiyle uğraşılıyor ve AKP’ yi yiyip bitireceği belli olan bu skandalın ne tarafına denk düşüyor Erdoğan? 

Mevcut kabine değişikliği söylentileri ilk etapta damat üzerinden konuşuluyordu hatırlarsanız. Okul sahibi MEB bakanı olamazdı, hastane sahibi sağlık bakanı da olamazdı, otel sahibi turizm bakanı ise hiç olamazdı. Kabine değişecek aradan da asıl hedef olan Gül kaynatılacaktı.

Anladığım ve takip ettiğim kadarıyla kendisi demokrat ve hukukun üstünlüğüne inanan biri. Yargı çevrelerince de kısa zamanda takdir görmüş ve bağımsız yargıyı oluşturabilmek, yargı güvenirliğini sağlamak için de adımlar atmaya çalışan biri. Ya da eskilerden bir tabirle Ehveni şer olarak görülebilecek biri bizim açımızdan. İşte dananın kuyruğu burada kopuyor. Başlatılacak çalışmanın yolu, acaba bulduğu boşluğa çöreklenen yukarıda saydığım organizmaların daha yeni kurdukları dükkanlarının üzerinden mi geçecek?! El cevap: Bittabi ki!

Erdoğan nerede peki, neden sessiz? 

Şu anki Erdoğan’a yönelik bir psikolojik analiz yapmak lazım kısaca bana göre. Promterden ya da kağıttan okumadan son günlerdeki açıklamalarına bakalım. 

Belediyenin işten çıkarmalarla ilgili söyledikleri çelişkili, yabancı liderlerle ilk görüşmede söylediği cümleler komik, üniversite mezunları ile ilgili daha dün söyledikleri, bildiğin kendi ayağına kurşun sıkmak gibi. Çok uzatmak istemiyorum, ama bir görsele bakmadan ağzından çıkan hemen her konuşmada birçok sorunlu alan ve ifade var. Aklen ve ruhen gerçekten ülkeyi yönetebilecek biri mi şuan?!

Sorun olduğunu gören oluşumlar Erdoğan’dan bağımsız hareket etmeye mi başladılar. Bakan Gül’e saldırmalarının nedeni artık kendi başlarına hareket edebileceklerini mi düşünmeleri? Galiba öyle. 

KHK meselesi yukarıda izah etmeye çalıştığım konuların neresine denk geliyor? Gül’ün yapmaya çalıştığı şeylerin doğal bir sonucu olacak, KHK meselesinin yavaş yavaş da olsa çözümü. Peki gündemde olma nedeni Gül’ün çabaları mı yoksa başka şeyler mi var? Bundan sonrası analizden ziyade öngörü mahiyetinde.

Erdoğan şuan çok büyük bir gündem yaratamama sorunu yaşıyor. Buna çare olarak    -bu ifade gazete duvardan Kemal Can’a ait.- gündemi daraltma hatta yekleştirme yoluna gidiyor. Diyarbakır’daki annelerin kaç gündür gündemi meşgul etmesini bu açıdan görmek gerek. Fakat başarılı olamadığı gibi muhalefetin eline bir düzine koz vermişe benziyor. Öyle bir şey olmalı ki ülke birleşmeli hatta tekleşmeli, yanında konsolide olmalı.

ABD güçleri ile TSK’ nın attığı devriye haricinde Suriye’de kayda değer bir gelişme yok. Ama biz adını telaffuzda zorlandığımız yerlere girecektik hani!

Suriye’ye bir savaşı göze alarak çıkarma yapabilir miyiz? Operasyon değil bildiğin savaş...

Nasıl olur, ya da olur mu söylemek çok iddialı. Buna mukabil kamuoyunda söylenen ve de söylenmeyipte dikkatli gündem okuyucularının çıkarımları bu ihtimalin olabileceğini düşündürüyor. 

Toplumun taleplerini (af, khk, eyt vs) tek celsede çözüp akabinde Suriye’ye “dalmak” hem topluma bir nebze nefes aldırıp hem gündemi zenginleştirip hem de tüm karşıtlarını Erdoğan’ın yanında esas duruşa geçirir mi?

Cevap sizde.

 

 

Dünyanın en kolay şeyi yalan söylemektir.

Ama dünyanın en zor şeyi o yalanı sürdürmektir.

...

 


672-ret-ankara 24

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

https://m.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/2523761-iste-affin-orani-iyi-hale-12-indirim

 

KHK İLE İHRACA İŞE DÖNÜŞ HAKKI

 

Bakanlığın çalışmalarından biri de KHK ile ihraç edilip, yargıda suçsuzluğunu kanıtlayanların işe dönüşüne yönelik düzenleme.

 

Bu konuda tam bir netlik olmamakla birlikte, eğer haklarında herhangi bir takibat söz konusu değilse, kamunun belirleyeceği yerlerde yeniden işe başlamaları öngörülüyor.

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız da bu konuda, “Aklanmış, hakkında herhangi bir takibat bulunmayan, haksız yere işinden edilen kişiler işlerine dönmeli, devlet şefkatini göstermeli” dedi.

 

 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

Yoğun bir şekilde gündem olduk, bol iadeli bir gün dilerim?

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

EYT liler bize kızgındır şimdi, gündemi kapattık diye ?


672

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Sennora, 19.09.2019 - 00:23 yazdı:

Arkadaşlar vakit doldu görünüyor o gemi limana yaklaşacak ama bırakın bari af ile değilde iade-ı itibar ile gerçekleşsin.sizi affettik demesinler.evet biz bir hata yaptık  yanlış yolla sizleri belirledik yasal olan şeylerden dolayı sizi attık desinler.   Çiğ yemedim ki karnım agrisin.....

 


 672 KHK- sendika -SGK-başvuru inceleniyor

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Günaydın dostlar,  Khk'li larla ilgili gelişmeler çok olumlu bir yöne doğru evrildi. Artık şurası kesinleşti yeni düzenlemede khk li larla ilgili bir çalışma olduğu son duyumlara göre kesinlesti. Yargıda aklanan yani beraat ve takipsizlik kararı alanlarla ilgili bir çalışmanın  yanında hakkında hiçbir işlem yapilmayanlarla ilgili de memurluga geri iade edilecek bu artık %95 kesin ama kesin olmayan bir şey ise aynı göreve donememe  durumu sözkonusu yani iktidar bir polisi bir Adliye çalışanı bir ikm  nunu bir öğretmeni de kamuda başka bir yere memur olarak da gorevlendirmesi  varmış. Olur mu olmaz mı ben bilmem ama olur mu olur. 


686 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Günaydın hayırlı ve bereketli cumalar...

aynı minval üzere başka bir yazı...

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/suleyman-ozisik/609875.aspx

KHK ve FETÖ mağdurları
Sürekli dile getirdiğim bu mağduriyeti yaşayanların isyanı artık çığlığa dönmüş durumda. Haklarında hiçbir belge ve delil olmamasına rağmen başlarındaki amirlerin ya da çevredeki birilerinin ihbarı ile haksızlığa uğrayanlar, alınlarına çalınan bu kara lekenin temizlenmesini istiyor. 
Ayrıca yargı huzurunda beraat etmesine, OHAL İşlemleri Komisyonunda aklanmasına rağmen hâlâ görevlerine dönemeyenler de isyan eden diğer kesimi oluşturuyor.
AK Parti hükûmetinin bu işi sürüncemede bırakmadan bir an önce ele alması ve bu mağduriyeti gidermesi gerekiyor. 

....

Bir diğer önemli sorun da KHK meselesiydi.
Erdoğan ile geçtiğimiz günlerde buluşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Erdoğan'ın bu konuda çözüm aradığını dile getirdi. Öğrendiğim kadarıyla bu sorunun çözümüyle ilgili Erdoğan'a bir rapor sunulmuş. Ancak Erdoğan, bu raporu yetersiz bulduğu için "Üzerinde iyice çalışıp bu meseleyi kökünden çözecek formüller bulun" diyerek geri göndermiş.
Bu konuyla ilgili de yakın zamanda çok önemli gelişmeler yaşanacak. Ayrıca hazırlanan Yargı Reformu Paketi'ni de unutmamak gerekecek. Adaletteki tıkanıklık, bu reform paketiyle birlikte açılmaya çalışılacak. 

Hayırlı olsun inşallah...


İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...