İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL Ve KHK Mağdurları 3

Önerilen Yorum

Konuk

POLYAKH ve Diğerleri v. UKRAYNA Davası (Başvuru no: 58812/15, Karar tarihi: 17.10.2019) 'nda dikkat çeken bir ibare var.

"Mahkeme ayrıca, HT Yasası’nı imzalayan Ukrayna Devlet Başkanı’nın kendisinin de ayni dönemde dokuz ay bakan olarak çalıştığını not etmiştir. (para. 302) Bu şartlar altında daha alt düzeydeki kamu görevlilerini temizleyerek iddia edilen; yenilenme amacını başarmanın nasıl mümkün olabileceğini anlamak zordur."

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
celepy, 9 dakika önce yazdı:

 vermedim henüz . Fakat birisi vermiş dilekçeyi ne belirtti ne talep etti bilmiyorum. nüfusun verdiği cevabı twitter da buldum burada da paylaştım. Verirsem de  bu şekil cvp gelmemesi için tek kale maç şeklinde dilekçe hazırlayıp  iki koldan birincisi elden almazlarsa iadeli taahhütlü idareye  en yakın postaneden gonderecegim .cvp olarak ne verecekler çok merak ediyorum açıkçası ?

Tamam dırr haberleşelim bende verdim ama kayda aldılarmı ne oldu bılmıyorum sadece dilekceyı aldı okadar bişeyde demiyorlar neyse bakalım kolay gelsiiin 


672 MEB takipsizlik incelemeye devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Victim, 6 dakika önce yazdı:

Komisyon ret kararında ihbar ibaresi geçiyor. İhbarcıya tanıyorum. İdare mahkemesinde ek beyanla ihbarcıyı duruşmamıza çağırtabiliyor muyuz mahkemede acaba? Soruşturma sonucunda Takipsizliğin davaya yani beraata dönüşmeyişinin dezavantajı, buyurun işte. Hakim karşısına çıkılsaydı o ihbarcıya ihbar diyemezdi komisyon ret kararında. 

Hasılı bari idare mahkemesinin duruşmasına gelmesini sağlayabilirmiyiz ihbarcının diye sormak istedim bilenlere. Şimdiden teşekkürler. 

Öncelikle Geçmiş olsun...

İdare Mahkemesinde açmış olduğunuz dava;  niteliği itibariyle İdari davadır(İptal Davası). bu kapsamda Adli bir vakıanın aydınlatılması hususu mevzu bahis olmaz.

Hakkınızda Adli dava açılmamasının nedeni dosya münderecatı ve içerisinde yer alan bilgi ve belgeler neticesinde, Dava açmaya yeterli delil olmamasıdır. 

Bu sebeple; Siz her ne kadar da olsa Beraat etmiş olmanın daha kavi olduğunu düşünseniz durum tam manasıyla böyle değil. Tarafınıza Tavsiye Niteliğinde bilgi: İftira TCK 267. md. yer alan Adliyeye karşı suçlar kapsamındadır. Esasen Resen Soruşturulması gerekir Fakat şu zaman zarfında pek cari bir durum değil. Bu sebeple Tarafınızca hakkınızda isnatta bulunan kişi hakkında suç duyurusunda bulunmanız çok daha makuldür. Bununla İlgili olarak aşağı kapsamlı bilgi bırakıyorum. 

Tüm forumdaşlar okuyarak ilgili konu hakkında tam malumat sahibi olabilir. 

Usule ilişkin

*** Suça ilişkin ihbar veya şikayet, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir (5271 S. K. m. 158) .

*** Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikayet, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir (5271 S. K. m. 158) .

*** Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye'nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikayette bulunulabilir (5271 S. K. m. 158) .

*** Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikayet, gecikmeksizin ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir (5271 S. K. m. 158) .

*** İhbar veya şikayet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir (5271 S. K. m. 158) .

*** İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu durumda şikâyet edilen kişiye şüpheli sıfatı verilemez, Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikâyetçiye bildirilir ve bu karara karşı 173 üncü maddedeki usule göre itiraz edilebilir. İtirazın kabulü hâlinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Bu fıkra uyarınca yapılan işlemler ve verilen kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından görülebilir.(5271 S. K. m. 158) .

*** Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikayete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikayetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur (5271 S. K. m. 158) .

*** Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar (5271 S. K. m. 160) .

*** Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür (5271 S. K. m. 160) .

*** Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir (5271 S. K. m. 170).

*** Mağdur ile şikayetçi, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme başkanı veya hâkim tarafından çağrı kâğıdı ile çağırılıp dinlenir. Bu hususta yapılacak çağrı bakımından tanıklara ilişkin hükümler uygulanır (5271 S. K. m. 233).

*** Mağdur ile şikayetçinin hakları şunlardır:

a) Soruşturma evresinde;

1. Delillerin toplanmasını isteme,

2. Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,

3. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,

4. 5271 sayılı Ceza Muhakesi Kanununun 153. maddesine uygun olmak koşuluyla vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceletme,

5. Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma.

b) Kovuşturma evresinde;

1. Duruşmadan haberdar edilme,

2. Kamu davasına katılma,

3. Tutanak ve belgelerden örnek isteme,

4. Tanıkların davetini isteme,

5. Vekili bulunmaması halinde, cinsel saldırı suçu ile alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda, baro tarafından kendisine avukat görevlendirilmesini isteme,

6. Davaya katılmış olma koşuluyla davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma (5271 S. K. m. 234).

*** Mağdur, onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malûl olur ve bir vekili de bulunmazsa, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilir. Bu haklar, suçun mağdurları ile şikayetçiye anlatılıp açıklanır ve bu husus tutanağa yazılır (5271 S. K. m. 234).

*** Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler (5271 S. K. m. 237).

*** Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarla ilgili uzlaştırılması girişiminde bulunulur (5271 S. K. m. 253).

*** Soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı olan suç hakkında şikayetten önce şüpheli yakalanmış olursa şikayete yetkili olan kimseye ve bunlar birden fazla ise hiç olmazsa birine yakalama bildirilir (5271 S. K. m. 90).

*** Şikayet hakkının (hak arama özgürlüğünün) hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için, şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların olması zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı ve şikayet edilenin kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır (3.HD 2011/17424 E. 2012/660 K., YHGK. 2010/4-127 E. 2010/135 K.).

ESASA DAİR BİLGİLER;

*** Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

*** Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır (5237 S. K. m. 267).

*** Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, verilecek ceza yarı oranında artırılır (5237 S. K. m. 267).

*** Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur (5237 S. K. m. 267).

*** Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun mahkum olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, verilecek ceza yarısı kadar artırılır (5237 S. K. m. 267).

*** İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar (5237 S. K. m. 267).

*** Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir (5237 S. K. m. 267).

***  İftira edenin, mağdur hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte dördü indirilir (5237 S. K. m. 269).

*** Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir (5237 S. K. m. 269).

*** Etkin pişmanlığın;

a) Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi,

b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı,

c) Hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

İndirilebilir.

(4) İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren fiil dolayısıyla;

a) İdari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın yarısı,

b) İdari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın üçte biri,

İndirilebilir (5237 S. K. m. 269).

*** Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması gerekir (5237 S. K. m. 269).

*** BKNZ.

YCGK. 2010/4-71 E. 2010/76 K.

4.CD 2010/23669 E. 2010/15547 K.

4.CD 2010/22650 E. 2011/6288 K.

4.CD 2010/1753 E. 2010/3239 K.

4.CD 2009/22283 E. 2009/16336 K.

 

 


677 KHK- Komisyon İncelemesi Devam- Şikayet- KYOK 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
kehake, 54 dakika önce yazdı:

AKLIMDA BİR SÜRÜ ŞÜPHE; YOKSA BÜTÜN BU OLANLARDA AMAÇ; BAZI KESİMLERİN ARA SIRA DİLE GETİRDİĞİ GİBİ ASKERİYEDEN ATATÜRKÇÜ KESİMİ VE DİĞER BÜTÜN KURUMLARDAN MUHALİF KESİMİ LAĞVETMEKMİYDİ!!

IKTIDAR, FETÖYÜ TASVIYE ETMEK İCİN ERGENEKONCULARA IADEYI ITIBAR VERIP, ANLAŞTI. ERGENEKONA BUNU SİZE YAPAN BUNLAR DEYIP INTIKAM ALDIRIYOR.


Msclk

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk Kartalyuvası

Valla değerli öğretmen hocalarımızda olmasa iade sayısı 5 bini geçmezdi. Allahtan onların iadesine sevınıyoruz. Yoksa egm tsk adalet bin kişide bir kişi iade.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

MSA Bey, 

Kast ettiğiniz şey, ihbarcının ifadesine Üniversitemiz başvurup başvurmadığı değil mi? İhbar dilekçesi bimere gidiyor ama ve ben 2015 de aldım odilekçeyi bimer den talep edip. 

Lawyer Bey, 

İhbarı şahıs YÖK ve CB makamına yapıyor. Ve oradaki ihbar konusu istihbarata da işleniyor. sahte isimle bimere verdiği dilekçeye idari Soruşturma açıldı ve ceza verilmedi şahsıma. (soruşturma sonucu maalesef istihbarata, ddk'ya.. gitmedi ve kendim de göndermedim). Ben bu ismi ihraç sonrası Savcılığa verdim ama zaten ihraçsın dendi ve takipsizlik çıktı sahte verdiği o isime. Adam yaratacağı algı ve etkiyi yarattı ben disiplin cezası almasam da. 

Benim açığa alındığım 2016 Ağustosta ise bu sefer kendi ismi ile Valiye dilekçeler göndermiş ve ismim geçiyor orada. Şimdi kalkıp savcılığa bu sefer kendi gerçek adıyla şikayet etsem savcılık diyecek ki KHK'lısın, gerçek sebep o adam değil. Ancak iade olursam o zaman belki. Bu sefer de seni kurumun verdiği liste ile ihraç ettiler, o adamın günahı yok diyecekler. Komisyon her ne kadar ihbar yazmışsa da gerekçeli karara iltisaklı okulda okumuştur da yazmış. O okullar da okuyan tüm memurları ihraç edin vatandaşları da hapise atın o zaman. Dolayısı ile iade olsam dahi Savcı diyecek ki ihraç gerekçen sadece ihbar değil okulmuş da. Halbuki ilk algıyı yaratan ve suyu bulandıran eşeğin aklına karpuzu getiren de bu ihbarcı müptezeldi. Disiplin soruşturması konusuna bir iki fetö ibaresi serpiştirin çamuru atmış oldu birkere aklansam da. 2016 martta aklandı bu sefer menfur kalkışma sonrası adam atağa kalktı yine. 

Şimdi sorarım:iade olmadan Savcılığa vermenin mantığı var mı bu adamı? Yoksa iadeyi mi beklemeli ve bir cacık çıkar mı bu mendebur herifi şikayet etmekten? 


Hasan 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Ben kendi adıma Genel bir değerlendirme yapayım; arkadaşlar hepimizin kaderini belirleyen aslında mit raporları buna bağlı olarak da kurum görüşü. Öğretmen akademisyen sağlıkçı ismini sayamadığım kritik olmayan mesleklerde anladığım kadarıyla bir yere kadar sempati içinde olmalarını tölere ediliyor. Bunu gelen kararlara göre konuşuyorum. Sempati derken işte sendika, banka vb... Ama kritik görevdeyse rütbesine makamına bakılıyor bence rütbe makam ne kadar yüksekse esneklik de giderek sertleşiyor. Düz bir polis memuru ise ve kritik bir görevde değilse eş durumu ya da çocuğunu okula göndermesi başka da birşey yoksa onların sistemine göre kabul görebiliyor. Bunlar tamamen subjektif görüşler bir matematiği yok. 

Anladığım kadarıyla bir asker polis için konuşuyorum. Dikkat ediyorum ret alanlara hiçbir bilindik kriterim yok ve genelde adli idari davam yok diyor. İşte hal böyle olunca bu iş mit raporuna bakıyor. Bu raporlar ne derece doğrudur bilemem ama gözlemlerim bu şekilde


677 jandarma takipsizlik 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk Kartalyuvası

Komısyondan bilgi aldım beri gelin?

 

Benım dosyayı koydukları dolabın anahtarını kaybetmişler? şu gri ceketli dayının baş ucunda duruyomuşum?

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Kritik personel için konuşuyorum malasef ihracinizin bildiğiniz bir hikayesi yoksa biri ya da birileri tarafından hakkınızda olumsuz rapor tuttulmus demek ve bu da ret demek oluyor

Daha da uzatmadan kritik görevde olanlar için kriterlerin azlığı değil mit raporu kritik görevde olmayanlar için de kriterlerin çokluğu değil mit raporu


677 jandarma takipsizlik 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Mit rapor tutuyomuymus. Bende hiç is yapmıyorlar sanıyordum.


672 khk inceleme devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



×
×
  • Yeni Oluştur...