İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL ve KHK Mağdurları 1

Önerilen Yorum

1- OHAL Komisyonu (Komisyon), 7075 sayılı Kanun’daki (Kanun) düzenleme nedeniyle Venedik Komisyonu ve AİHM'in belirlediği standartların çok uzağındadır. Zira, üyelerinin yarıdan fazlası OHAL KHK'lerini çıkaran Bakanlar Kurulu üyeleri tarafından belirlenmiş olup, bu konuda yetki hiçbir objektif kriter olmaksızın Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlara aittir. İki üye HSYK tarafından belirlense de, bu kurumun başkanının Adalet Bakanı, Bakanlık Müsteşarlarının da doğal üyesi olduğu düşünüldüğünde

3-belirlenen üyelerle ilgili siyasi iradenin etkisi tartışmasızdır ve her açıdan yürütme organına bağlı Komisyonun siyasi ağırlığı yüksek konuları inceleyip, adil şekilde karar vermesi mümkün görünmemektedir.

4-Ayrıca Kanunda üyelerin tarafsız ve bağımsız şekilde görev yapmalarını sağlayacak güvenceler de bulunmamaktadır. Her ne kadar Kanun’un 4. maddesinin başlığı, "üyelerin güvenceleri ve hakları" olsa da, maddenin "e" bendi incelendiğinde durumun hiç de öyle olmadığı görülecektir.

5-Zira bu bende göre, Cumhurbaşkanlığı tarafından başlatılacak idari bir soruşturmayla üyelerin görevi sona erecek olup bu konuda adli bir soruşturmanın varlığına ya da verilmiş bir mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır.

6-Yani, istenilmeyen bir karar verildiğinde üyelerle ilgili Cumhurbaşkanı tarafından soruşturma başlatılması üyeliğin sona ermesi için yeterli olacaktır. Yine, üyeler hakkında Kanun’un 4/1-d maddesinde belirtilen suçlardan soruşturma açılması Cumhurbaşkanının iznine tabidir.

7-Benzer şekilde, Komisyonun çalışma usul ve esasları Kanunla değil, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmiştir. Bu konuda yasal bir güvence bulunmadığından inisiyatif tamamen Cumhurbaşkanlığındadır.

8-Yine, Komisyona gelen dosyaları tasnif edip karara hazırlayacak ve bu manada en ağır iş yüküyle karşılaşacak olan sekretarya hizmeti de Cumhurbaşkanlığı tarafından karşılanacak ve bu kişiler Cumhurbaşkanlığına hiyerarşik olarak bağlı olacaklardır.

9-Sekretaryada çalışan kişilerle ilgili Kanun’da hiçbir güvenceye yer verilmediğinden, bu kişiler her zaman ve sebep bildirilmeksizin Cumhurbaşkanı tarafından değiştirilebilecektir. Ayrıca, bu konuda Komisyonun takdir yetkisi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır.

10-Kısaca, Komisyon üyelerinin seçimi, çalışma usul ve esasları, sekretaryası ve ödenecek ek ücretin belirlenmesi ile üyeler hakkında yapılacak adli ve idari soruşturmaların tamamında tek yetkili makam Cumhurbaşkanlığıdır ve

11-Cumhurbaşkanına her yönden bağlı olan bir Komisyonun, Venedik Komisyonu ve AİHM kriterleri göz önüne alındığında bağımsız ve tarafsız olabilmesi, objektif karar verebilmesi ve en önemlisi de etkin bir hukuki yol olarak kabulü mümkün değildir.

12- Kanun gereğince Komisyon, başvuruların kabulü ya da reddine karar verecek olup, verilecek "kabul" kararı idari yargı mercilerince verilen "iptal" kararı niteliğinde değildir. İptal kararı, idari işlemi yapıldığı andan itibaren tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırıp

13-eski hale dönüş imkânı sağlarken, yani hem geçmişe hem geleceğe etkili sonuç doğururken, kabul kararı sadece geleceğe etkili sonuç doğurur. Bunun anlamı, ilgililerin idari işlemin tesis tarihi ile Komisyonun kabul kararı verdiği tarih arasında geçen zaman diliminde

14-uğradıkları maddi-manevi zararları isteyemeyecek olmalarıdır. Zira Komisyona bu konuda bir yetki verilmemiştir. Ayrıca, ilgililerin İYUK'un 12. maddesine dayanarak tam yargı davası açmak suretiyle zararlarını istemeleri de mümkün değildir.

15-Yine, Kanun’un 10/1. maddesiyle ilgililerin tazminat talep edebilme yetkileri ortadan kaldırılmıştır. Yani, ilgililer ne Komisyona başvurmak ne de tam yargı davası açmak suretiyle zararlarını tazmin edemeyeceklerdir.

16-Kısaca, Komisyonun, ihlal iddialarının özünü ele alma, ihlali önleme, devam ediyorsa sonlandırma, sona ermişse karara bağlama ve bunların mümkün olmaması halinde ilgililerin zararlarının tazminine karar verebilme yetkisi yoktur ve bu nedenlerle etkili bir yol kabul edilemez.

17-Öngörülen hukuki yolun, AİHS hükümlerinin ihlal edilip edilmediği konusunda karar verebilmesi gerekir. Ancak, Komisyonun AİHS hükümlerinin ihlal edilip edilmediği konusunda karar verebilmesi mümkün değildir. Zira Komisyonun çalışma usul ve esaslarının düzenlendiği

18- Tebliğin 14/2. maddesi gereğince, Komisyon incelemelerini ilgili kişilerin terör örgütü olan ya da bu şekilde kabul edilen yapılara üyeliği,  aidiyeti, mensubiyeti, iltisakı ve irtibatı yönünden yapacak olup, bu tespitin yapılabilmesi, ilgiliye hangi örgütle nasıl bir bağının

19- olduğunun bildirilmesi ve bildirime göre de ilgilinin kendini savunabilmesi ve usulü teminatlardan yararlandırılmasına bağlıdır. Fakat Komisyonun Kanun ve Tebliğ gereğince başvuruları AİHS hükümleri çerçevesinde de inceleme yetkisi bulunmadığından, ilgililere bu teminatları

20- sunma imkânı yoktur. Konuyla ilgili AYM'de, bu husus teyit ederek; “Komisyon kararları yargı denetimine açık olduğundan anılan kararlara karşı yargı yoluna başvurulduğunda Anayasa’nın 36. maddesi gereği başvuruculara adil yargılanma hakkının tüm güvencelerinin

21- sağlanması gerekir...aksine bir düzenleme de bulunmadığından yargılamada potansiyel olarak başvurucuların dosyaya erişmelerine, davaya etkili şekilde katılmalarına, delillerini sunma ve inceletme fırsatına sahip olmalarına engel bir durum bulunmamaktadır” demiştir.

22-(AYM'nin Remziye Duman Kararı). Karardan da anlaşılacağı üzere, AYM Komisyon aşamasının yarı yargısal niteliğini görmezden gelerek, ilgililere sunulacak teminatların ancak idari yargı aşamasında söz konusunu olacağını belirtmiştir. Ancak bu yorumun kabulü mümkün değildir.

23-Zira ilgililer adil yargılanma hakkı kapsamında sahip oldukları teminatlara ancak yargılama aşamasında sahip olabileceklerse araya neden bir de Komisyon safhası girmiştir? Komisyon hızlı şekilde karar verse dahi,

24-ilgililerin en erken 2-3 yıl sonra idari yargı yoluna ve dolayısıyla adil yargılanma haklarına ulaşabilecekleri düşünüldüğünde, niçin kişilerin doğrudan idari yargıya başvurmalarına imkân tanıyacak bir düzenleme yapılmamıştır?

25-Kanun gereğince ilgililerin Komisyon kararına karşı HSYK tarafından belirlenecek idare mahkemelerinde dava açma imkânları bulunsa da, açılan bu davalarda mahkemelerin denetim yetkileri kısıtlanmıştır.

26-Zira açılacak dava ihlale neden olan OHAL KHK'si işleminin iptali için değil, Komisyon kararının iptali için açılacaktır. Yani, ihlale neden olan KHK işleminin idare mahkemesince iptali söz konusu değildir.

27-Yine, ilgililerin İYUK'un 12. maddesi gereğince doğrudan ya da iptal davasıyla birlikte veya iptal kararından sonra bu karara dayanarak tam yargı davası açmak suretiyle zararlarını tazmin imkânları da yoktur. Çünkü zarara neden olan işlem Komisyon işlemi olmayıp,

28-OHAL KHK'si işlemidir ve bu işlem aleyhine idare mahkemesinde tam yargı davası açılamaz. Ayrıca, ilgililerin tazminat talep edebilme yetkileri ortadan kaldırıldığından idare mahkemelerinin de tazminata hükmetme imkânları bulunmamaktadır.

29-OHAL KHK'leriyle 125 bin kamu görevlisi, haklarındaki suçlamaları ve hangi örgüte üye olduklarını öğrenemeden, kişiselleştirmeye dayalı hiçbir somut delil ve gerekçe gösterilmeden, disiplin hukukunun ilkelerine riayet edilmeden, savunma hakkı verilmeden,

30-masumiyet karineleri ihlal edilerek, mevzuatımızda daha önce bulunmayan “iltisak” ve “irtibat” gibi istihbari kavramlarla ve istihbarat raporlarına dayanılarak mesleklerinden çıkarılmış, binlerce kurum ve kuruluş da kapatılmıştır. Gerçek ve tüzel kişilerle ilgili bu kararlar

31-alınırken bir suç isnadında bulunulmuş olup, bu isnadın TCK'daki karşılığı "terör örgütü üyeliğidir”. Yapılan suçlamanın cezai yönü bulunması nedeniyle, ilgililere adil yargılama hakkı kapsamındaki tüm haklar tanınmalıdır (AİHM'in Texeira de Castro/Portekiz Kararı, P.9).

32-Bu kapsamda; ilgililer silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri gereği kendisine isnat edilen suçlamaları öğrenebilmeli, bu suçlamalara ilişkin savunma yapıp karşı delil ileri sürebilmeli ve gerekirse tanık dinletebilmelidir (AİHMin Ruiz Mateos/İspanya Kararı, P.63)

33-Ancak, Kanun’da ve Tebliğ’de Komisyonun yapacağı incelemeyle ilgili yer verilen hususlar, yukarıda sayılanların çok uzağındadır. Zira bu düzenlemelerde Komisyonun dosya üzerinden inceleme yapacağı belirtilmiş olup, başvurucuların tanık dinletme, sözlü savunmada bulunma,

34-dosyaya belge, bilgi ve delil sunma imkânları bulunmamaktadır. Her ne kadar Kanun’un 5. maddesi gereğince Komisyon her türlü belge ve bilgiyi isteyebilecekse de, ilgili kurumlar istenilen belge ve bilgilerin devlet sırrı kapsamında kaldığını söyleyerek vermeyebileceklerdir.

35-Bu durumda karar,  dosya içerisinde bulunan yani eksik olan bilgilere göre verilecektir. Yukarıda anlatılanlardan da anlaşılacağı üzere, Komisyonun adil yargılanma hakkının tanıdığı haklardan hiçbirini ilgililere sunamaması ve şekli bir incelemeyle karar verecek olması

36-nedeniyle etkili bir hukuki yol olduğu söylenemez. Komisyonun, hukuka aykırılığı nedeniyle telafisi güç veya imkânsız bir zarar meydana gelmesi halinde bu duruma neden olan işlemin yürütmesini durdurabilme yetkisi de yoktur.

37-Yine, Komisyon kararları aleyhine yargı yolunun açıldığı idare mahkemelerinin de 668 sayılı OHAL KHK'si ile yapılan düzenleme nedeniyle yürütmeyi durdurma kararı verebilme yetkileri bulunmamaktadır.

38-Belki Komisyon ve idare mahk.lerinde varlığı gereken en önemli yetkilerden biri yürütmeyi durdurma yetkisidir. Zira OHAL KHKleri ile yapılan işlem ve alınan kararlar hukuka aykırıdır ve yüz binden fazla kişi ve kurumla ilgili telafisi güç ve imkânsız zararlara neden olmuştur.

39-Ancak, ne Komisyonun ne de idare mahkemelerinin böyle bir yetkiye sahip olmaması getirilen hukuki yolun etkin olmadığının bir başka göstergesidir. Anayasa'nın 40/3. maddesinde, Devletin haksız işlemleri nedeniyle ödediği tazminatı bu zarara neden olan kamu görevlisinden

40-geri alacağı belirtilmesine rağmen, Kanun’un 4/4. maddesi ile Komisyon üyelerinin üyelik görevleri kapsamındaki karar, görev ve fiillerine ilişkin hukuki, idari, mali ve cezai sorumlulukları hakkında 6755 sayılı Kanun'un 37. maddesinin uygulanacağı belirtilmiş olup,

41-bu düzenleme nedeniyle, fiilleriyle zarara neden olan kişilere hiçbir sorumluluk yüklenilemeyecektir ve bu durum getirilen yolun etkili bir hukuki yol olmadığının bir diğer göstergesidir.

 


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

Yeni forum hayırlı olsun arkadaşlar 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Dananın kuyruğu bugün kopacak, istanbul seçimleri inşaallah önce ülkemiz akabinde biz mağdurlar için tez zamanda hayırlara vesile olur.


672 KHK Banka–Sendika beraat

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
ibrahim'y, 5 saat önce yazdı:

Bu işlerden anlamayan biri olduğunuz çok açık. Kines hoca ne gibi bir kazanç sağlamış olabilir siteden.Kazanç sağlamayı bırakın cebinden para çıktığına eminim. Kolay iş değil Forum sitesi yönetmek. Hele ki trafiği çok ise. Ona pahalıya mal olmuştur diye tahmin ediyorum..

bu işlerden gayet iyi anlıyorum, ben düşüncemi sundum, isteyen alır istemeyen almaz ve o kişiyi çok sevebilir, ayrıca tek gelir olayı site değil avukatlık-hukuk olaylarıydı, düşünenlerin dikkatine bunu da sunarım, ama girişimcilik girişimcilikdir diyelim işte, ama siteyi önceki dediklerinin aksine çat diye kapaması insanlara ders olmuştur diye düşünüyorum


672 sendika

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
bkartli, 8 saat önce yazdı:

Komisyona adres değişikliği ile ilgili bilgi vermedim.nasil ve hangi yollarla verebilirim,bunu sormuştum.ben sadece nüfus mudurlugune gidip yeni adresimi bildirdim.

Adres değişikliğine dair dilekçe.

e devletten güncel adres çıktısı.

kimlik fotokopisi.

komisyona daha önceden başvurduğunuz evrakın fotokopisi.

bu evrakları önceden valiliklerde bulunan birime veriyorduk , şimdi bu evrakla ilgilenen birim nerede Onuda ilgili valiliğinize telefonda sorarsanız ilgileneceklerini düşünüyorum .


677 KHK incelemeye devam ediyor..

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
namutenahi46, 54 dakika önce yazdı:

Dananın kuyruğu bugün kopacak, istanbul seçimleri inşaallah önce ülkemiz akabinde biz mağdurlar için tez zamanda hayırlara vesile olur.

Secimlerde khk lilar oy kullanabiliyormu yoksa kisitli secmen mi oluyorlar.


.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Polis51, 7 dakika önce yazdı:

Secimlerde khk lilar oy kullanabiliyormu yoksa kisitli secmen mi oluyorlar.

Oy kullanabiliyorlar. Oy kullanamayacak kısıtlı kişiler yasada detaylı olarak belirtilmek zorunda.

Seçimlerde kimlerin oy kullanacağını kimlerin oy kullanamayacağını ve kimlerin seçmen olamayacağını belirleyen unsur 298 Sayılı Kanun'dur. Anayasanın seçme ve seçilme hakkını düzenleyen 67. Maddesinin uygulanmasıyla ilgili kanun 298 Sayılı Kanun maddesidir.

298 Sayılı Kanunun 1. Bölümü'nde; 

Madde 6 -  (En son 1995'te yapılan değişiklikle birlikte) On sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir.

Oy kullanamayacak olanlar: 

Madde 7 -  Aşağıda yazılı olanlar oy kullanamazlar:

1. Silah altında bulunan erler, onbaşılar, kıta çavuşları (Her ne sebeple olursa olsun, izinli bulunanlar da bu hükme tabidir),

2. Askeri öğrenciler

3. Ceza infaz kurumlarında hükümlü olarak bulunanlar.


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

selam kaderdaşlar.

komisyonun ret kararı elime ulaştı. Kararda sd kart (eav), banka, kurum kanati var. Bu kriterlere uygun idare mahkemesine dava dilekçesi hazırlayacağım. Bu kriterlere uygun güncel yeni yazılmış dilekçe örneği olan varsa paylaşırmısınız. Selamlar


679 KHK ret banka sd kart kurum kanati eski idari soruşturma 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
alpha, 20 dakika önce yazdı:

Tarihi fark doğruysa bize en azından dolaylı olarak olumlu bir yansıması olur inşallah. 

Siyasetin seçimle değişim geçirme ihtimali dahi adalet alanında yapılan pervasız ve kanunsuz uygulamaları frenleyebilir.

En azından çalışanı olup haksız ve delilsiz ihraç olan karar bekleyen belediye çalışanları umutlu bir bekleyiştedir şuan.

İstanbul seçimlerinin  OHAL ve KHK uygulamalarıyla mağdur olmuş biz mağdurlara adalet ve hukuk gelmesine vesile olması dileğiyle...


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Fatih, 27 dakika önce yazdı:

selam kaderdaşlar.

komisyonun ret kararı elime ulaştı. Kararda sd kart (eav), banka, kurum kanati var. Bu kriterlere uygun idare mahkemesine dava dilekçesi hazırlayacağım. Bu kriterlere uygun güncel yeni yazılmış dilekçe örneği olan varsa paylaşırmısınız. Selamlar

Şimdi söyleyeceklerimi ister dikkate alın ister almayın her ne yaparsanız yapın yazacağınız dilekçe örnek dilekçelere uygun formatta olmasın komisyon için dilekçeler yazılırken de aynı şeyleri yazmıştım çünkü bunların dikkat ettiği en önemli şeylerden bir tanesi de dilekçe içeriği ..

istediğinizi kadar kanuna dair şeyler yazın dilekçeleri okuyan zaten hukukçu , hukukçuya hukuki şeylerle kendinizi savunma yaptığınız zaman ki kadar komik bir durum olmayacaktır ?

 

misal bankayı şu sebeple kullandım detayları bunlar diye 1 sayfa dilekçe vermeniz bile belki yeterli olacaktır.


677 KHK incelemeye devam ediyor..

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...