İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL ve KHK Mağdurları 1

Önerilen Yorum

Günaydınlar,

Sayın nmelihkutlu kuşlu sayfasında https://twitter.com/ufukyesil33/status/1163404912589512704

irtibat ve iltisakla ilgili bir haber paylaşmış. Haberdeki yazının önemli olduğunu düşündüğüm bir kısmını aşağıda belirtmeye çalıştım. Bu kısımları dava dilekçelerinizde kullanınız. Lakin yazının geneliyle ilgili bir sıkıntı var. İrtibat ve iltisak kavramları bizim karşımıza idare mahkemelerinde çıkıyor. Ancak yazıda irtibat ve iltisak TCK kapsamında ele alınmış ve ya ben öyle anladım. Ceza davalarında irtibat veya iltisak diye ceza alan ben duymadım. Yazar keşke, irtibat ve iltisakın idare ve idare mahkemeleri tarafından kullanılmasının mevzuat açısından yanlışlığı ve keyfiliği konusuna değinseydi.

667 sayılı OHAL KHK'sindeki ve ve ohal sonrası için 375 sayılı KHK' daki (bu kısmı ben ekledim) ibare "....yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen"ler şeklindedir. TCK'nın, suçta ve cezada kanunîlik ilkesi başlıklı 2. madesinde; "(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez... (2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz. (3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz" denilmiştir. (Özellikle ceza mahkemelerindeki bütün suçlamalarda mutlaka kullanılması ve kağıda dökülmesi gerektiğini düşündüğüm maddelerdir.) Maddede kanunilik ilkesi yanında çok önemli iki ilkeye daha yer verilmiş olup, konunun daha iyi anlaşılması adına bu ilkelere değinilmesinde fayda vardır; 

SUÇ VE CEZADA YASALLIK

Bu ilke; cezalandırma amacına hizmet etmekle birlikte, bu yetkiyi kullanan kamu gücünün meşruiyetini sağlayarak demokratik yapının korunmasına katkı yapan, kişilerin, cezai netice doğuracak eylemleri ve bu eylemlerin gerçekleştirildiği tarih itibariyle geçerli hukuku bilmelerini sağlayan, kişilere öngörülebilir bir yaşam alanı sunan ve devletin cezalandırma imkânını keyfi kullanmasını engelleyan bir ilkedir. İlke sayesinde SUÇ TEŞKİL ETMEYEN EYLEMLERİN SONRADAN SUÇ SAYILARAK CEZALANDIRILMAMASI kişilerde güven duygusu oluşturmakta ve özgürlüğün kural, kısıtlamanın istisna olması ilkesi hayata geçirilmektedir. Önemine binaen bu ilke hem AİHS'te hem de Anayasa'da olağanüstü hal dönemlerinde bile askıya alınamayan haklar arasında düzenlenmiştir. 

İDARENİN DÜZENLEYİCİ İŞLEMLERİYLE SUÇ VE CEZA KONULAMAMASI

Yine, suç ve ceza içeren bir düzenleme doğrudan temel hak ve özgürlükleri ilgilendirdiğinden ancak kanunla yapılabilir. Bu nedenle, yürütmenin düzenleyici işlemleriyle suç ihdası, Anayasa'nın 7. maddesinde ifadesini bulan; "yasama yetkisinin devredilmezliği” ilkesine ve Anayasa'nın 6/3. maddesine aykırıdır. Ayrıca, Anayasa'nın 91/1. maddesi gereğince de KHK'lerle suç ihdası mümkün değildir. Başka bir ifadeyle, suç ihdası konusunda Anayasa tarafından yürütme organına verilmiş bir yetki bulunmamaktadır.

AYM'de, konuyla ilgili verdiği bir kararında; “Anayasa’nın 91. maddesinde TBMM’nce Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisinin verilebileceği öngörülmekte ve KHK ile düzenlenemeyecek konular sayılmaktadır. “Anayasa’nın suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlığını taşıyan 38. maddesi, kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyecek yasak alan kapsamına girmektedir. Yürütme organının KHK ile suç oluşturmasına Anayasa’da izin verilmez iken düzenleme olanakları ve biçimleri KHK’lere göre çok daha kolay olan ve hukuk kuralları hiyerarşisinde daha sonra gelen idarî düzenlemelerle kimi eylemlerin suç sayılması açıklanan Anayasa kurallarına aykırı düşer” demiştir (AYM'nin 18/01/1996 T., 1995/28 E., 1996/2 K. sayılı kararı). (İdare mahkemesi başvurularında KHK larla suçlu ilan edilerek cezalandırılmamız hususu dile getirilerek kullanılabilecek güzel bir karar ve bilgilendirme)

Anayasa'daki bu düzenlemeye uygun olarak TCK'nin 2/2. maddesinde, "idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz" hükmüne yer verilmiş ve bu sayede uygulamada yaşanması muhtemel tereddütlerin önüne geçilmiştir. Hatta, TCK'nın 2. maddesinin gerekçesinde, idarenin düzenleyici işlemleriyle sadece ceza konulamayacağına değil, ayrıca bu işlemlerle "bir suç tanımının kapsamının da belirlenemeyeceğine” yer verilmiştir.  (Bu kısımda bütün idare mahkemesi başvurularında KHK larla isnat edilen suçlama ve sonucundaki cezalandırılmamızla ilgili olarak idarenin keyfi tutumu olarak kullanılmalıdır.)

KIYAS YASAĞI

Madede yer verilen diğer bir ilke olan kıyas yasağı, kanunda açıkça suç olarak gösterilmeyen bir eylemin kanundaki suçlardan birisine benzetilmek suretiyle cezalandırılmasıdır. TCK'nın 2/3. maddesinde; "Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz" denilmek suretiyle, İLGİLİLERİN LEHİNE OLACAK ŞEKİLDE DAHİ KIYAS YAPILAMAYACAĞI ve aksi durumunun kabulünün kanunilik ilkesine aykırı olacağı belirtilmiştir. Kıyas yasağının amacı, kişiyi idarenin ve yargı mercilerinin keyfi uygulamalarına karşı korumak ve kişinin gerekirse mahkeme içtihatlarından da yararlanarak hangi fiil ya da davranışlarının cezai sorumluluğu gerektirdiğini bilmesini sağlamaktır. Ne kadar somut ve ayrıntılı düzenlenirse düzenlensin, şüpheli durumların engellenmesi ve mevzuat hükümlerinin değişen şartlara uyarlanması amacıyla yoruma ihtiyaç olacaktır. Ancak, kıyas yasağının anlamını yitirmemesi adına yapılacak yorum, kişilerin keyfi şekilde soruşturulmasına ve cezalandırılmasına neden olmamalıdır.

Ancak, Anayasa ve yasalarımız gereğince olması gereken bu olsa ve OHAL KHK'si çıkarmaya yetkili Bakanlar Kurulu'nun bu KHK'lere dayanarak suç ve ceza ihdas etme ve suç tanımının kapsamını belirleme yetkisi bulunmasa da; Anayasa'ya aykırı şekilde, MGK kararı gerekçe yapılarak idarenin düzenleyici bir işlemi olan OHAL KHK’leriyle suç tanımının kapsamı belirlenmiş ve kıyas yasağına aykırı olarak "iltisak veya irtibatı olan/olduğu değerlendirilen" ifadesine yer verilmek suretiyle yeni bir suç ihdas edilmiştir. Fakat, ceza hukukunda "....olduğu değerlendirilen" şeklinde bir ifadenin kullanılabilmesi ve kabulü mümkün değildir. Çünkü, değerlendirme subjektif bir ifadedir. Kime göre değerlendirilecektir? Herkesin değer yargısı farklıdır. Ceza hukukunda böyle subjektif değil, "kesin yargı", "kesinlik" ifade edeni "irtibatı olan" veya "irtibatı tespit edilen" gibi ifadeler kullanılabilir. Zira ceza hukuku, değerlendirme, yorum, kıyas kabul etmez. (Bu yorum hep dile getirmeye çalıştığım bir husus. 667 ve OHAL sonrası işlem görenler "değerlendirme" ile ilgil kısmını, diğer KHK lılar ise "olan" ifadesinden hareketle haklarındaki somut delillerin gösterilmesini idare mahkemelerinde dile getirmelidirler.)

FAİLİN LEHİNE OLAN KANUNUN UYGULANMA ZORUNLULUĞU

Burada bir konuya değinilmesinde de yarar vardır; TCK'nın 220. veya 314. maddelerine ya da TMK’nın 7. maddesine, örgütlerle iltisaklı ve irtibatlı olanların da cezalandırılabileceğine ilişkin bir hüküm eklenebilir ve bu husus kanun koyucunun takdirindedir. Ancak, yapılan düzenlemeyle daha önce olmayan yeni bir suç (iltisak ve irtibat suçu) ihdas edildiğinden, bu durum sanığın aleyhine olacaktır ve TCK 7. maddesi gereğince, yasa değişiliklerinde “failin lehine olan kanuunun uygulanması gerekeceğinden”, yalnızca bu değişiklikten sonra "iltisak veya irtibat" suçunu işleyenler cezalandırılabilecektir. Dolayısıyla, düzenleme tarihinden önce her hangi bir örgütle iltisaklı veya irtibatlı oldukları iddiasıyla kişilerin cezalandırılabilmesi mümkün değildir. 


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
672li, 18 saat önce yazdı:

Arkadaslar red kararini sistemde gorelim 2 ay oldu karar hala ulasmadi.muhtarliga sordum yok. Kararlar gec mi ulasiyor yoksa benimkinde mi sorun oldu

O kadar sürmez, benim sistemden gördükten sonra iki hafta içinde falan tebliğ edildi. 


675 RET - 22. İDARE - ADLİ BERAAT(İkinci kez) - ADALET (SİZLİK) BAKANLIĞI

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Arkadaşlar ilk  açığa alindigimda üzerimde siyah takım elbise ve kırmızı kıravatim vardı ve geçen bu 3 yıllık  sürede takım  elbisesi hiç giymedim; hanim bazen  bayramlarda giy  diyor ben de her defasında  bu takımı  iade  olursam gideceğim diyorum  .İade olduğumda ilk gün bu siyah takım elbiseyi giyip öyle  okula  gideceğim; hanım donemezsen ne olacak  diye  sorduğunda ise  eğer  ben ölürsem  mezar  taşıma kiravatimla beraber giydir diye  vasiyet  ettim; bazen aklıma  geldikçe gardolaptan kilifindan çıkarıp  bakıyorum ve eski güzel gunleri  anıyorum gözümden de yaşlar  akıyor. ....


686 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

@Karabulut erkek arkadaşlar için diyorum. Sanki o takım elbise özlemi bir çoğumuz da var. Hatta son zamanlarda serbest kıyafet uygulaması olsa da takım elbise giymeye devam ettim. 

Sevgili Karabulut sizin ihraç kriterleriniz nedir?

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Kartalhocam, 18 dakika önce yazdı:

erkek arkadaşlar için diyorum. Sanki o takım elbise özlemi bir çoğumuz da var. Hatta son zamanlarda serbest kıyafet uygulaması olsa da takım elbise giymeye devam ettim. 

Böyle en şık kıyafet ve iyice bakım ile gideceğim. Dimdik böyle. Hayalim bu. 


KHK Forum Editörü - 672 Maliye - VDK

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Kartalhocam, 19 dakika önce yazdı:

@Karabulut erkek arkadaşlar için diyorum. Sanki o takım elbise özlemi bir çoğumuz da var. Hatta son zamanlarda serbest kıyafet uygulaması olsa da takım elbise giymeye devam ettim. 

Sevgili Karabulut sizin ihraç kriterleriniz nedir?

Benim , kriter yok ama  kriter  kabul  edilirse  kredi  kartından cihan medya ödemesi  ve kredi  kartından kimse yok mu  odemesi  ikisi de  17 /25 Aralık sonrası  Mart  2017  başka  da  yok..

 


686 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İhraç olduğumda okula eşyalarımı toplamaya gitmiştim, yeni aldığım uçuş uçuş bir elbise, saçlarım fönlü, makyaj falan... Herkes benim dağılacagımı düşünmüş olmalı, ben en enerjik halimle gittim odamı toplamaya ve baktım ki odamda gözü olan müdür yardımcısı çoktan yerleşmiş bile masama... 

Ben odamı toplarken kimi geçmiş olsun demeye geldi, kimi bana yardım etti, birkaçı da ağladı... Yanıma gelmeye çekilenler daha sonra özür mesajlarını ilettiler sagolsunlar... Ozamanlar henüz bunları yaşayacağımı, yıllarca bir hiç uğruna bekleyecegimi bilmiyordum. Sonuçta at izi ile it izi karışmıştı, devletin başı bunu biliyordu. Ayrıca ohal bittiğinde (3 en fazla 6 ay) zaten gorevdeydim ?

Ben psikolojik danışmanım ve İstanbul da zor bir bölgede çalışıyordum. Taciz, intihar, yaş, istismar, madde kullanımı, fiziksel şiddet, boşanma... daha neler neler... Kapıdan her giren bambaşka bir dünya, bambaşka bir hayat demek. Ben derdim ki artık tüm vakaları gördüm, hiçbir hikâye beni şaşırtamaz... Büyük konuşmuşum, kendi hikayemi daha görmemişim...

Hayat işte bir şekilde canın yanacak, ya ailenle ya aşk hayatinla, ya yaptığın hatalarla, ya maddi ya manevi... Ama başedemediğin bir şey mutlaka olacak... Hayatın mizah anlayışı böyle...

İşte bir takım elbise insana roman yazdırılabilir, hatta khklı isen kesin yazdırır...


672 Meb, kriter yok, adli işlem yok, incelemeye devam...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Karabulut, 41 dakika önce yazdı:

Benim , kriter yok ama  kriter  kabul  edilirse  kredi  kartından cihan medya ödemesi  ve kredi  kartından kimse yok mu  odemesi  ikisi de  17 /25 Aralık sonrası  Mart  2014 başka  da  yok..

 

 

Karabulut, 43 dakika önce yazdı:

Benim , kriter yok ama  kriter  kabul  edilirse  kredi  kartından cihan medya ödemesi  ve kredi  kartından kimse yok mu  odemesi  ikisi de  17 /25 Aralık sonrası  Mart  2017  başka  da  yok..

 

Özür  dilerim.  Mart  2017 değil  Mart  2014  olacaktı. ...


686 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Ben ihraç olduğumda da arkadaşlarım ağlamıştı ben farkında değildim.nasilsa suçsuzum aklanır dönerim diyordum.3 yıl oldu.

Hiç bir zaman kıyafete çok önem vermemiştim.bu ihraçtan sonra iyice dağıttım.annem bana bir şeyler alıp güzel güzel giyindirmek istiyor ama nafile.

Eğer dönebilirsem bende güzel güzel giyinip bol bol gezeceğim.(tabi önce yatırımda yapmak lazım başımıza ne geleceği belli olmaz)


675 sağlık bakanlığı kyok incelemeye devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
GamerTeacher63, 14 saat önce yazdı:

Twitterda kral zeus denilen biri var. Güzel gelişmeler falan var diye yazıyor. Ekimde iade ve af falan gelecek diyor. Tanıyan bilen var mıdır bu adamı? Sanırım bu da bizim kalabalık potansiyeli kullanan fırsatçılardan biri. 

his_24 denilen halil ibrahim diye bir hesap var twitterda kral zeus bundan alıntı yapıyor.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...