İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL ve KHK Mağdurları 1

Önerilen Yorum

Konuk

Deniz Zeyrek söyledi, fox'ta seçim gecesi diye biliyorum. Kemal Öztürk de bugün medyaskop yayınında söylemiş.  

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Khk ile mağdur olmadan önce 15 yıl devlet memurluğu yaptım. 657 sayılı devlet memurları kanunu biliyorum. Bu kanunun 125. Maddesinin E bendi “Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır” ile ilgilidir.

İlgili kanunu ve maddeyi bildiğim için memurluk hayatım boyunca, E bendinde sayılan fiil ve hallere dikkat ederek çalıştım. E bendinde ifade edilen hiç bir fiil ve hali işlememeye dikkat ettim.

Sanırım KHK mağdurlarının kamu görevinden ihraç edilmesinde, E bendinde sayılan ve 3 Ekim 2016 tarihinde değiştirilen “l” maddesindeki şu fiili mağdurların işlediği varsayılmış!

l) (Ek: 3/10/2016-KHK-676/75 md.) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olmak, bu örgütlere yardım etmek, kamu imkân ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanmak ya da kullandırmak, bu örgütlerin propagandasını yapmak.

Ayrıca, E bendin de yer alan ve KHKlarla ihraçlara dayanak olarak kullanılan “irtibat” ve iltisak” kavramlarına dayanak olarak da şu ifade kullanılmış; “Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır”.

“Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez.” Maddesi de ağır ceza mahkemelerinde yargılamaya esas alınmış.

Kamudaki idareciler, ihraç etmek istedikleri memurları 657 sayılı DMK, E bendi, “l” maddesinde sayılan fiili işlediklerini sübjektif bir şekilde (iftira atarak/çıkarı için kullanarak) değerlendirerek mahiyetlerindeki memurların ihraç edilmelerini sağlamışlardır.

-Adli işlemi olmayan

-Takipsizlik alan

-Beraat edenlerin

Ağır Ceza Mahkemelerinde masumiyeti onaylansa da, kamu idarecilerinin “irtibat” ve “iltisak” kavramlarını kullanarak keyfi, sübjektif ve kişisel değerlendirmelere dayalı işlemlerini durduracak bir karar olmadığı sürece daha uzun süre mağduriyet yaşamaya devam edeceğiz.


679 - YÖK 18.06.2018 KYOK, 14.10.2020 tarihinde Komisyon ret kararını gördü. 28.11.2020'de idare mahkemesine başvurdu. 31.03.2023 tarihinde 26. idare mahkemesi 2/3 oy çokluğu ile red verdi. 21.06.2023 tarihinde İstinaf'ta dosya açıldı. Kriterler; 26. İdarenin red kararındaki gerekçeler: 2001 yılı öncesi SGK kaydı, 2009 yılında büyük kızımın dershaneye gitmesi, Türkiye geneli denemeleri için gazete aidatı ödemek, 2014 yılında kızımın dershaneye gitmesi, dershaneye ödenen ücret terörizmin finansmanı, 2015 yılında büyük kızımın yurtta kalması ve yurt için ödenen ücret, 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Dr. Kinesyoloji, 1 saat önce yazdı:

Ne diyordu hukuk; SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ sadece ADALET KARARLARIYLA ENGELLENEBİLİR.

Burayı şöyle düzeltmek istiyorum. Siz de biliyorsunuz tabi ama "KHK'lar Kanunlarla eşdeğer" dolayısıyla engellenebileceği yerden engellediler. Basit bir tabirle nasıl ki 18 yaşından küçük birinin evlenmesinde kanuni engel varsa bizim durumumuz da o şekilde.


701 Sayılı KHK, Albatros-3A, Takipsizlik, Ret

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

selam benim takipsizlik kararımda irtibat iltisak tesbit edilememiştir diyor. ?

herkesin kararında böyle bişe  yaziyormu ?

iki yerde geçiyor ..

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Alıntı

selam benim takipsizlik kararımda irtibat iltisak tesbit edilememiştir diyor. ?

herkesin kararında böyle bile yaziyormu ?

iki yerde geçiyor ..

Herhangi bir irtibat ya da iltisakın yoksa bu şekilde yazar. Bunlar herkesin kararında yazacak cümleler değil.


701 Sayılı KHK, Albatros-3A, Takipsizlik, Ret

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Serdar33, 1 dakika önce yazdı:

selam benim takipsizlik kararımda irtibat iltisak tesbit edilememiştir diyor. ?

herkesin kararında böyle bişe  yaziyormu ?

iki yerde geçiyor ..

Benimkin de bu kavramlardan bahsedilmemiş. Sadece, KYOK'a gerek yok denmiş.


679 - YÖK 18.06.2018 KYOK, 14.10.2020 tarihinde Komisyon ret kararını gördü. 28.11.2020'de idare mahkemesine başvurdu. 31.03.2023 tarihinde 26. idare mahkemesi 2/3 oy çokluğu ile red verdi. 21.06.2023 tarihinde İstinaf'ta dosya açıldı. Kriterler; 26. İdarenin red kararındaki gerekçeler: 2001 yılı öncesi SGK kaydı, 2009 yılında büyük kızımın dershaneye gitmesi, Türkiye geneli denemeleri için gazete aidatı ödemek, 2014 yılında kızımın dershaneye gitmesi, dershaneye ödenen ücret terörizmin finansmanı, 2015 yılında büyük kızımın yurtta kalması ve yurt için ödenen ücret, 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk

Teşk şükür

yani iyi bişe o zaman

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Serdar33, 1 dakika önce yazdı:

Teşk şükür

yani iyi bişe o zaman

Evet iyi bir şey. Bizzat irtibatının olmadığı ve irtibatı olan şahıslarla da irtibatının olmadığı anlamına geliyor.


701 Sayılı KHK, Albatros-3A, Takipsizlik, Ret

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Enteresan, 1 dakika önce yazdı:

Evet iyi bir şey. Bizzat irtibatının olmadığı ve irtibatı olan şahıslarla da irtibatının olmadığı anlamına geliyor.

Teşk inş komisyonda öyle düşünür

sağol kardeşim

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

@Serdar33 Takipsizlik kararında iltisak irtibat yoktur yazan bir arkadaş iade edilmişti. Genellkle bu ifadeler kullanılmıyor. Çok az rastlanıyor buna. Yani sana hayırlı olsun diyorum kardeş. Evrakı komisyona gönder hemen, keyfine bak.


672 MEB Sendika Adli Yok İncelemeye Devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



  • İletiler

    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
×
×
  • Yeni Oluştur...