İçeriği gör

Arşivlendi

Bu konu arşivlendi ve daha fazla yanıtlara kapatıldı

KHK Mağdurları Forum

OHAL Ve KHK Mağdurları 3

Önerilen Yorum

Konuk
KhkMazlumu, 3 saat önce yazdı:

Lahzaa hayırlı olsun. Darısı başımıza. Durumumuz hemen hemen aynı. Okul var sendika yok banka yok. Ancak benim kurum tsk olduğu için biraz daha sıkıntılı gözüküyor.

Umarım siz de iade olursunuz evet maalesef tsk biraz daha katı iade konusunda , karar bana ait değil başka bir arkadaşa ait .Forumdaki bir arkadaşımıza cevaben yazmıştım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Fatih30, 7 saat önce yazdı:

Allah iadenizi versin. ?

Ret aldım be hocam. Sizin iadenizi versin inşallah ?


701 KHK- RET - Idari Dava Devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Mağdur677, 13 saat önce yazdı:

Arkadaslar yeni uye oldum. 677 liyim. Kriterler;

1. 4.12.2013 kredi karti kullanimi ve bes icin hesapacilisi. Hesap pasif hic para giriş cikisi yok.sadece 2014 yilna sarkan bes ve kredi karti borcu odemesi var 6 aylik.

2. 31.12.2013 oncesi 3 adet sms.

3. Abonelik yok ancak 2013 yilina ait 3 adet dergi.

4. Hat mağduruyum.

Sonuc cmk 223/  2 a bendinden agir cezadan beraat. Teymiz istinaf beraat. Suanda dosya yargitay 16. Cezadairesinde. Komisyon incelemeye devam. Benim duruma yorum yapabilirmisiniz arkadaşlar. 

İçişleri bakanlığına bağlı olduğunuz için en azından benden daha şanslısınız.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Komisyon hakkında önemli detaylar içeren bir haber. Paylaşıyorum

OHAL Komisyonunun, ‘kanaat oluşmayan dosyaları bekletmesi’nin hukukta yeri yok

İsmet AKYOL*

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve iki yıl süren OHAL kapsamında 32 kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarıldı, 4 bin 283’ü KESK’e bağlı sendikaların üyesi olmak üzere 130 binin üzerinde kamu görevlisi yargı süreci devre dışı bırakılarak ihraç edildi.

23 Ocak 2017 tarihinde kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu OHAL kapsamında doğrudan KHK hükümleri ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma (ihraç), öğrencilik bursunun kesilmesi, emekli güvenlik personelin rütbelerinin alınması ve kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirildi. 17 Temmuz 2017 tarihinde başvuru almaya başlayan Komisyon, 22 Aralık 2017 tarihinden itibaren ise karar vermeye başladı.

İhraç edilenler hukukun temel prensiplerinden biri olan ‘silahların eşitliği’ ilkesine aykırı olarak ne ile suçlandıklarını bilmeden, aleyhlerine olan delilleri görmeden ve savunma haklarını kullanmalarına olanak tanınmadan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuru yaptılar. Komisyon bu şekilde yapılan başvurular üzerinden kararlar verdi. Oysa yapılması gereken hakkında suça bulaştığı iddia edilen kamu görevlileri ile ilgili tüm hukuki işlemler, kendisini mahkemelerin yerine koyan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunca değil, mevcut hukuk sistemi içinde yer alan mahkemeler aracılığıyla yürütülmesiydi.

26 Aralık 2018 tarihinde görev süresi bir yıl uzatılan Komisyonun görev süresi 26 Aralık 2019 tarihinde bir kez daha bir yıl süreyle uzatıldı. Gece yarıları yayınlanan OHAL KHK’leri ile savunma dahi almadan hukuksuz bir şekilde gerçekleştirilen ihraçlarda oldukça hızlı davranılırken, Komisyona yapılan başvuruların sonuçlandırılmasının yıllara yayılarak oldukça ağırdan alınması mağduriyetleri daha da arttırdı. 

Diğer taraftan Komisyonun karar verme süresinin uzaması ve başvurusu reddedilenlerin başvurdukları ve sayısı yalnızca 6 adet olan Özel Yetkili Ankara İdare Mahkemeleri ile akabindeki iç hukuk yollarının (Ankara Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay, Anayasa Mahkemesi) çalışma süreleri göz önüne alındığında kararların AİHM’e gitmesi uzun yılları bulacaktır. AİHM süreci ile birlikte kamu görevinden ihraç edilenler adeta birer ‘medeni ölü’ olarak yaşamak zorunda kalacaklardır.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu 26 Aralık 2019 tarihinde yaptığı açıklamada, komisyonun karar vermeye başladığı tarihten bugüne, iki yıl içinde, 126 bin 300 başvurudan 9 bin 600’ü kabul, 88 bin 700’ü ret olmak üzere toplam 98 bin 300 başvuruyu karara bağlandığını, kalan 28 bin başvurunun ise incelemesinin devam ettiğini duyurdu.

OHAL KHK’leri ile ihraçlar olduğunda AKP’li yöneticiler ve Bakanlar, “İhraçların yüzde 1’inde bile hata yoktur” demişlerdi. Vermiş olduğu birçok ret kararı mahkemelerce iptal edilen OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, şu ana kadar sonuçlandırdığı başvurulardan yüzde 9.8’inde ihraçları hatalı bularak, 9 bin 600 kişiyi görevine iade etti. Bu sonuç dahi KHK listelerini hazırlayanların keyfi ve hukuksuz bir şekilde ihraç listelerini hazırladıklarının somut kanıtıdır. Bu kişiler hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması gerekmektedir.

Önceki açıklamalarında haftada 1200 ayda 4 bin 800 civarında başvuru hakkında bireyselleştirilmiş ve gerekçeli karar verdiğini açıklayan Komisyon, 29 Ağustos 2019 ila 26 Aralık 2019 tarihleri arasında, dört aylık süre içinde 14 bin, haftada ise 875 başvuruyu sonuçlandırdı. Komisyon önceden açıkladığı gibi haftada 1200 başvuruyu sonuçlandırmış olsaydı son 4 ayda 5 bin 200 civarında başvuruyu daha sonuçlandırmış olacaktı.

Karar verme sayısının son aylarda neden düştüğüne dair Komisyondan herhangi bir açıklama yapılmadı ama 25 Aralık 2019 tarihinde OHAL Komisyonu Başkanı Salih Tanrıkulu ile görüşen gazeteciler arasında yer alan Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, incelemesi devam eden 28 bin dosyanın durumuyla ilginç bir detayı yazdı. Mehmet Acet, 26 Aralık 2019 tarihli Haber 7’de yazdığı köşe yazısında, “28 bin dosyanın durumuyla ilgili ise henüz bir karar verilmiş değil. Sözün burasında küçük bir parantez açalım; Geriye kalan bu 28 bin dosya ile ilgili komisyon başkanı ve üyelerinin söyledikleri şu: ‘Durumu net olanlarla ilgili doğal olarak karar oluşturulmakta zorlanılmıyor. Ancak, haklarında kabul ya da ret yönünde net bir kanaat oluşmayanların dosyaları beklemeye alınıyor.’ Bu yönüyle bu 28 bin kişinin durumuyla ilgili daha zor ve daha dikkatli çalışmayı gerektiren bir durum söz konusu” diyor.

Komisyonca incelemesi devam eden ve ‘kanaat oluşmayan’ 28 bin başvuru içinde KESK’e bağlı sendikalardan 2 bin 900 kamu emekçisinin yanı sıra Barış Bildirisi’ne imza attıkları için üniversitelerden ihraç edilen ve Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı verdiği akademisyenler de var.

Yaptığı tüm açıklamalarda, “Etkili iç hukuk yolu olarak hızlı ve aynı zamanda kapsamlı inceleme neticesinde başvurular hakkında bireyselleştirilmiş ve gerekçeli karar verilmektedir” diyen Komisyonun ‘Haklarında kabul ya da ret yönünde net bir kanaat oluşmayanların dosyalarını beklemeye alması’nın hiçbir yasal dayanağı olmadığı gibi, evrensel hukukta da yeri yoktur.

Devlet kurumları bütün kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı olmak ve herhangi bir konuda soruşturma yürütürken tarafsız ve hukuka uygun davranmak zorundadır.

Bugüne kadar haklarında hiçbir soruşturma yürütülmeyen, soruşturma yürütülüp savcılıklar tarafından takipsizlik kararı verilen aralarında Eğitim Sen ve KESK’e bağlı sendikalara üye olanların da bulunduğu, binlerce kamu emekçisinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır.

Yapılması gereken OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev süresinin uzatılması ve ‘kanaat oluşmayan dosyaların bekletilmesi’ değil, OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunun lağvedilerek haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen kamu emekçileri ile Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı verdiği akademisyenlerin bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmesidir.

* İsmet Akyol, Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteriyken 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlan 686 sayılı KHK ile ihraç edildi.

https://www.evrensel.net/haber/394257/ohal-komisyonunun-kanaat-olusmayan-dosyalari-bekletmesinin-hukukta-yeri-yok


• 679 KHK EGM • İade 20.11.2019 • Tebliğ 29.11.2019 • Atama 05.08.2020 • Göreve Başlama 14.09.2020 • Emeklilik LOADING...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İnşaallah  bol iadeli bir hafta olur. Sona kaldık sonu Kabul lü  olsun insaallah.

 


672.MEB..sendika..inceleme devam...

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

KHKlı-KHKsız dostlar 
HAK
HUKUK ADALET icin saat 13:00'da sözümüzü  yükselteceğiz 
Herkesi etkinligimize  davet ediyoruz.
Sesimizi duyan gelsin 
Gelip bize bir el versin https://t.co/ZEJL8bUplh

Ea kodlu olupta daire başkanlığında çalışanı biliyorum o yüzden mantık aramayın tiwitter etkinliğimize destek verin 


701 sayılı KHK 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
wildPuppy, 19 saat önce yazdı:

Cuma günü adli kontrol verildi şahsıma. Pazarları imza atmak kaydıyla. Bugün için imza atmam gerekir mi? Bir evrak vs verilmedi. 

Adli kontrol karari teblig edilir. Denetimli serbestlige basvurursunuz dosyaniz açılır.


İhrac idari yargı hakimi

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
MSA, 2 saat önce yazdı:

OHAL KHK’leri ile ihraçlar olduğunda AKP’li yöneticiler ve Bakanlar, “İhraçların yüzde 1’inde bile hata yoktur” demişlerdi. Vermiş olduğu birçok ret kararı mahkemelerce iptal edilen OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu, şu ana kadar sonuçlandırdığı başvurulardan yüzde 9.8’inde ihraçları hatalı bularak, 9 bin 600 kişiyi görevine iade etti. Bu sonuç dahi KHK listelerini hazırlayanların keyfi ve hukuksuz bir şekilde ihraç listelerini hazırladıklarının somut kanıtıdır. Bu kişiler hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması gerekmektedir.

Diye diye 3 yılı devirdik. 3 yıldan fazla zaman bekleyenler de var, ret gelip yeni bir kuyudan çıkmaya çalışanlar da. Bugüne kadar geçen yaklaşık 3,5 yılda vefat edenler, hastalıklara yakalananlar, yakınlarını kaybedenler, ailevi sorunlar yaşayıp yerlerinden yurtlarından olanlar, hiçbir şey olmasa bile ömürlerinden 3,5 yıl çalınanlar... Sonucumun ne geleceğini merak ediyor muyum diye sorarsanız, hayır, nasıl edebilirim ki tüm bu yaşananlardan sonra... Sonuç ne gelirse gelsin tek dileğim...

Yeni yıldaki en büyük dileğim, bu kararların altına imza atan herkesi, en alttan en üste, Allah hem bu dünyada hem öbür dünyada perişan etsin inşallah. Bize yaşatılanlar onların da başına gelmeden, ADALET ADALET diye diye canlarını teslim edemesinler.

Amin.


679 - YÖK - Komisyon devam

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

yeni bir gün yeni bir hafta ama yarım hafta ve yeni yepyeni sıfır kilometre 2020 yılının bol iadelerle başlaması dileklerimle .Dersim den kucak dolusu selamlar sevgiler.


675 112 ambulans

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
sabırsız, 12 dakika önce yazdı:

Diye diye 3 yılı devirdik. 3 yıldan fazla zaman bekleyenler de var, ret gelip yeni bir kuyudan çıkmaya çalışanlar da. Bugüne kadar geçen yaklaşık 3,5 yılda vefat edenler, hastalıklara yakalananlar, yakınlarını kaybedenler, ailevi sorunlar yaşayıp yerlerinden yurtlarından olanlar, hiçbir şey olmasa bile ömürlerinden 3,5 yıl çalınanlar... Sonucumun ne geleceğini merak ediyor muyum diye sorarsanız, hayır, nasıl edebilirim ki tüm bu yaşananlardan sonra... Sonuç ne gelirse gelsin tek dileğim...

Yeni yıldaki en büyük dileğim, bu kararların altına imza atan herkesi, en alttan en üste, Allah hem bu dünyada hem öbür dünyada perişan etsin inşallah. Bize yaşatılanlar onların da başına gelmeden, ADALET ADALET diye diye canlarını teslim edemesinler.

Amin.

aminnn. ne denir ki başka.. bu kadar acıdan sonra her sey değişse ne olur.. gidenler geri gelemedikten sonra..

 

 


İhrac idari yargı hakimi

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Bu konu kapalıdır ama konuya cevap yazmaya yetkiniz var görünüyor.



  • İletiler

    • Bize eşit şartlarda mücadele imkanı vermediler ki gerçekten ne kadar nitelikli olduğumuzu gösterelim. Hileli zarların olduğu bir oyunun içinde bulduk kendimizi. Şartların eşit olmadığı, zarların hileli olduğu bir oyunda hayatta kalmak bile çok büyük bir başarı. Tüm olumsuzluklara rağmen mücadeleden vazgeçmedik, vazgeçmiyoruz, mücadele edeceğiz. Eninde sonunda kazanacağız, buna şüphe yok. Bize düşen görev, o gün gelene kadar ilk önce akıl sağlığımızı, sonra beden sağlığımızı korumak ve azimle ve inadına yaşamak.  Her birimiz farklı ailelerde, farklı kültürlerde, çok farklı şartlar altında yaşadık, büyüdük ve bu günlere geldik. Hepimizin başına aynı olay gelmiş olsa da, herkesin tepkisi, reaksiyonu, hissettiği şeyler, dayanma eşiği vs farklı. Ama işin özü bence haklı olduğumuzu bildiğimiz böyle bir durumda dirayetli olup yaşamaya devam etmek. Tüm olumsuzluklara rağmen yaşayacağız ve ileride tüm haklarımızı aldığımız günlere akıl ve beden sağlığımız tam olarak ulaşacağız. 
    • Hocam, kendinize haksızlık etmeyin. Devlet söz vermiş 657ye uyduğun sürece sorun yok demiş. Birçok kişi de buna güvenip kendini o memuriyet için hazırlamıştı ve o işe kendini adamıştı. Özellikle belli bir yaştan sonra gerçekten zordu bu işler. Birçok kişiye de yedikleri damga çok ağır geldi, yeni bir hayat kurmak için o psikolojik gücü kendilerinde bulamadılar. Bunun üstüne uğraştığımız davaları parçalanan aileleri ekleyin. Hayatta kalabilmeniz bile başarı aslında.
    • 8 sene geçti ve hiç bir şey değişmedi. Parkomatta  çalışdım, inşaatlarda çalıştım, tarla işlerinde çalıştım, bir buçuk sene kadar dershanede çalıştım (depremden sonra kapandı) fabrikada 3-5 ay çalıştım ödeme sorunu olunca  ayrıldım yine inşaattayım. 8 yılda bir kazmaya sap olamadım, ortalamaya baksan 8 yıl asgari ücret altında kazandım. Hep günü kurtarma uğraşıyla  geçti 8 sene. Bu 8  sene bana ne kadar beceriksiz işe yaramaz olduğumu gösterdi. Bazen düşünüyorum nasıl bir günahım varmışta bu duruma düştüm ve kurtulamıyorum ... Ülkenin hukuk olsun adalet olsun ekonomi olsun vesaire memnun değilizya, ben bunun bin katı kendimden memnun değilim ...
    • Yeminle şaka gibiyiz ya. Herkese açık bir forumda birbirine dilekçe dava danışan, fikir alış verişi yapan, sabır tavsiye eden, gündem hakkında analizler yapan "terörist" mi olur arkadaş? İçinde olmasak tam bir komedi değil mi şu durum aslında? 8 sene be.
    • Bir düşüncem de KHK mağdurlarıyla ilgili... Mağdurlar bu işin çözümünün peyder pey olacağını bir türlü anlayamadı... pazarlamada "foot at the door" diye bir tabir vardır, yani ayağınızı kapıya koyabilirseniz, satışı büyük ihtimalle halledersiniz... burada da o ayak, ufak da olsa, KHK'lı bir grubun toplu iade olmasıydı... mesela takipsizlik-beraat alanlar iade olabilseydi, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iade olma yolu açılacaktı, çünkü o kapı açılmış olacaktı bir kere... ama bunun yerine ne zaman takipsizlik alanların iadesi gündeme gelse, diğer tüm KHK'lılar "bizde, bizde, bizde..." demeye başladı ve o kapıya ayak bu yüzden hiç konulamadı, çünkü kapı hiç açılamadı... Bu talepler nedeniyle, iade işi toplum nazarında en ağır kişinin iade olacağı şeklinde ve çok ağır mali külfete neden olacak şeklinde yorumlandı veya imajı o şekilde verildi (Abdurrahman Dilipak'ın idareyi KHK'lılarla ilgili mali külfetle korkutma twitini hatırlayın)... halbuki hep beraber en azından takipsizlik-beraat alanlar gibi toplum vicdanını da kanatan bir kesimin iade olmasını savunsaydık, orta-uzun vadede birçok KHK'lının iadesi toplum nazarında daha kabul edilebilir hale gelecekti...
  • Şimdi Popüler

×
×
  • Yeni Oluştur...