Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli Forumu

[Adm34 146]

Çok teşekür ederim inceliyorum 

[Konuk]

@Aklima aslında çıkmamış olması uydurulmayacagi anlamına gelmiyor amaç sonuçta tskdaki her bireyin soruşturma gecirilip yeni bir ordu kurma istegi bizim ankesör olmadığına o kadar emindikki ama haziranda ankesoorden alindi eşim ve ankesorde eklenen bizden sonra aranan denen kişinin htssinde biz yokuz ama o bizimkinde var 3tane arama görünüyor o kadar emindikki arama olmadığına nasıl uyduruldu bilmiyoruz esim 2016dan sonrada kritik1bir görevdeydi ve 3kez özel güvenlik soruşturması geçirdi buna rağmen ankesör olayını yeni bulastirdilar.

Güncelleme • 14 Ekim, 2019 • Konuk

[Passaport 793]

Ben zaten takipsizlik aldım araştırmadiklari da bir konu kalmadı hatta kurum bile olumlu görüş bildirdi. Zaten akrabadan değil direk hattan ihraç oldum. Zaten suçun işlendiği iddia edildiği tarihte kız arkadasim di aynı yerde değildik. Onun da iddiası ben böyle bir program indirmedim diyor. Sadece sinyal var user ya da id yok başkaca bir iddia da yok lehte iki de tanık var şu an açıkta kendisi. Benim zoruma giden tek şey ne bilgim var ne alakam var. Üstelik hakkımdaki tek suçlamadan takipsizlik aldım. Yani daha ne olsun. 7 sülalemde de zaten fetö şüphelisi yok. Ayrı bir durum var bu kadar bekletimek bence araştırma merkezine işaret ediyor. Eğer sadece suçlama akraba ise araştırma merkezi zaten bu durumda olanlar için kuruldu. Benim de yorumlamam bu. Bekleyip göreceğiz.

Eğer kişide ufacık bir kriter kırıntısı varsa bile askerse ret alıyor. Mahkemesi devam eden asker de ret alıyor. Hatta bir kriteri olan mahkemelerden ceza alıyor. Yani diğer meslek grupları gibi değil. Biz de ret alacaksak araştırma merkezinde kimi calistaracaklar?

[serpil68 329]

Sayın @Aklima esimde 689 la ihrac edildi.Bu zamana kadar çıkmayan ankesör bundan sonra cikabilirmi yani?Kaldiki ankesör muhabbeti bi o kadarda sacma herkes aranmış olabilir asker aramis bile olabilir çarşı izni hastane çıkışı vs.Esim askeri araç kom.olarak çıkıyordu bazen.Birde esim gecen pazartesi nüfus müdürlüğüne pasaport icin gitti.Ekranda sakincali yazıyormuş.Su kanun yürürlüğe girerse pasaport konusu nasil olur.Sanirim tüm khk lılarda pasaport konusu bu sekilde. Mahkeme filan olmadi.Gectigimiz kış polis esimin calistigi yere gelip birlikteki başka bir başçavuş icin soru sormus .Mahkemesi varmis.Nasil biriydi alakasi varmi diye bunada cok şaşırmıştık.Hem sen adamı fetodan at hem sözüne itimat edip başkasını sor.Bakalim daha neler bekliyor bizleri.

[wildPuppy 1.591]

Araştırma merkezinde kimse çalışmayacak. Amaç da o zaten. Neyi araştıracaksın orada. O nedenle hep ret. İade olan olmadı ki araştırma merkezi kuralım diyecekler. 

Düşüncesi hasıl oldu

 

[Aklima 4.699]

serpil68, 44 dakika önce yazdı:

Sayın @Aklima esimde 689 la ihrac edildi.Bu zamana kadar çıkmayan ankesör bundan sonra cikabilirmi yani?Kaldiki ankesör muhabbeti bi o kadarda sacma herkes aranmış olabilir asker aramis bile olabilir çarşı izni hastane çıkışı vs.Esim askeri araç kom.olarak çıkıyordu bazen.Birde esim gecen pazartesi nüfus müdürlüğüne pasaport icin gitti.Ekranda sakincali yazıyormuş.Su kanun yürürlüğe girerse pasaport konusu nasil olur. Sanirim tüm khk lılarda pasaport konusu bu sekilde. Mahkeme filan olmadi. Gectigimiz kış polis esimin calistigi yere gelip birlikteki başka bir başçavuş icin soru sormus .Mahkemesi varmis.Nasil biriydi alakasi varmi diye bunada cok şaşırmıştık.Hem sen adamı fetodan at hem sözüne itimat edip başkasını sor.Bakalim daha neler bekliyor bizleri.

Sayın serpil68,

Ankesör çıkar mı? İsterlerse her şeyi çıkarırlar. Ankesör mevzusu geçen hafta hem özelden soru soran forumdaşlar hemde tanıdığım iki kişi nedeniyle biraz irdelemeye çalıştığım bir mevzuydu. İnanılmaz şeyler var. Bulunduğunuz ile göre bile değişiyor.

Ben Allah var ankesörü kabaca şöyle biliyordum. Bir rütbe gurubunda olan kişilerin arka arkaya arandığı, bunların arasından da durumu kabullenenlerin olduğu yada durumu kabullenenlerle arka arkaya veya aynı rütbe gurubunda değilde yinede asker olanların suçlandığı, suçlamanın belli bir telefon arama sayısı sonrasında yapıldığı hele ki her şeye rağmen arama sayısıyla yetinilmeyip mutlaka yanında özellikle tanık ifadesi yada başka gerekçeler olan kişilerin göz altı yapıldığı yada ceza aldığı bir olaydı. Basında duyduğum, okuduğum ankesörden ceza alanlarla ilgili haberlerde de  ankesör haricinde başka gerekçelerin verilmemiş olmasınında halkın nezdinde ankesör olayının ne kadar gerçekçi olduğu yönünde iknaya yönelik bilinçli bir çalışma olarak düşünüyordum.

Özel durumunu paylaşan hemde evraklarını paylaşanların durumu üzerine baktım ki durum öyle değil. Örneğin 20 küsür araması olup adli kontrolle serbet kalan var duruşma bekliyor. Forumda adli mahkeme kararları altında bir sürü karar var beraat etmiş. O bir taraftan özellikle kayseri ve tokatta 2 aramadan 6 yıl 3 ay ilk celsede ceza verilenler var. Hemde kaç tane. Bulunduğunuz il inanılmaz fark ediyor. Silahlı terör örgütü üyeliğinin tanımına bakıyorsun "nasıl olur imkansız" diyorsun ama yapıyorlar. Ama gerçekten ceza verilen var. Hemde 6 yıl 3 ay. Alt sınırı 5 yıl olan bir suçlamada. Bunların hepsi yargıtaydan dönecek o kesin ama giden o kişiden ve ailesinden gidiyor. Geri yerine koymanın yolu var mı? yok. Kimsede ne yapıyorsunuz demiyor.

Önceleri bir kaç kez paylaşmıştım. "Hakkınızda soruşturma var mı? sorgulayın. Varsa kendiniz gidip savcıyla görüşün ifade verin şeklinde. En azından süreci takip edersiniz size sorulan sorulardan hakkınızda ne var ne yok anlarsınız. Hazırlığınızı yaparsınız." Ama hem gerilim oluşturmamak, insanları sıkıntıya sokmamak, kötü haberci, şom ağızlı olmamak adına bıraktım. Değiştirebileceğim, faydam olabilecek konulara değinmeye çalıştım. İkazlarımı daha hafif yapmaya gayret ettim. Kendi adıma soruşturma açıldığını öğrendim anda komisyona verdiğim dilekçenin aynısını alarak savcılığa gittim. Dosya henüz ön soruşturma aşamasındaymış. Savcı "ben seni çağırmadım, ifadeni istemedim, göz altı için girişimim olmadı ben gerekirse seni çağırırım gir kardeşim" dedi. Dilekçeyi verdim "istediğniz ve hakkımda araştırma yapmak için size gerekecek bütün bilgiler burada var, dosyama konulmasını istiyorum. Burda yazmayan bir şey varsa sorarsanız onuda cevaplarım" dedim. Sonra dilekçemi aldım altına elimle "dilekçede geçen şahsımın kullandığı telefonunda 24 saat açık olacağını taahhüt ederim" diye yazıp parafladım. Dilekçeye kabaca bir baktı "sen manyakmısın nesin" dedi. Bu bana birincisi ifademe başvurulması zorunluluğu kazandırdı çünkü dosyama evrak girmesine neden oldum. Sorulan sorulardan durumumu gördüm. 6-7 ay sonra tabi. İkincisi bana yazılı olarak soruşturmanın sonucu hakkında bilgi verilmesini sağladı. Haa "peki rahatmısın" derseniz. Değilim bunlardan her şey beklenir. Çünkü yaşananlara, yapılanlara, cezalara, gözaltılara, beraatlara, bozma kararlarına bakarsanız bu işte bir standart yok, Hukuk aynı, yasa aynı, kanun aynı ama yorumlanma ve özellikle kullanılış biçimi kişilere göre farklı. Bunada dur diyecek olan yargıtay, danıştay ve AYM. Bunların vereceği kararlar hakkında karar verilmeyenlere yardımcı olacak ama hakkında karar verilenlerin yaşadıklarını uzatacak. Gidenler geri gelmeyecek.

Pasaport konusunda idari tahdit kalkmadan, iade dahi olsanız pasaport alamazsınız. O nedenle KHK da adı bulunan birisinin iade olsa dahi hemen gidip pasaport alması öyle heme olacak bir mevzu değil. Bence düşünülecek bir mevzuu değil.

Eşinize soru sorulması olayıysa, olabilir. Çünkü gelen polis eşinizi araştırmaz böyle bir görevi yok. Eşinizin tanık gösterildiği bir soruşturmada savcı tarafından görevlendirilmiştir. Savcıda tanık hakkında araştırma yapmadıysa o da bilmez. Ama hakkında araştırma yapılan birisinin KHK yla işlem görmüş birisini tanık olarak göstermesi olayı fark edilirse o zaman sizin hakkınızdaki araştırma genişletilebilir. Sizi tanık olarak gösteren akım derken başka bir şey yapmış olabilir.

Ankesör konusunda ring araç komutanlığı, hastane araş komutanlığı, konvoy komutanlığı yapan (özellikle arama günü yada arama gününden önceki görevinde yada görevlerinde asker götürüp askerlerde telefonunu verenler), bölük astsubay, takım komutanı, bölük komutanı gibi kişilerin mağdur olması kuvvetle muhtemel. Ancak bu konuda birazda olsa önüne geçmek için bildiğim kadarıyla askeri mahaller içindeki ankesör numaraları listeden çıkarıldı. Son yapılan toplantıyla 8 araması olan yerine 5 araması olanlar şüpheli olarak kabul edildi. Ancak paylaşılan belgelere bakınca durum öyle değil.

Ankesör mevzusu ilk çıktığında "bu olay bylock gibi değil çoook su götürür" yazmıştım. Bu gün bakınca değişen bir şey yok. Buna noktayı koyacak yerde yargıtay. Yargıtayda dosyası bekleyenler var. Düzelecek ama, zaman. Sıkıntı ve geçmek bilmeyen zaman. Bütün mevzu bu.

Sonuç olarak; bu güne değin yazmaktan kaçındığım bir üslupla yazdım. Biraz sert hatta zorlayıcı. Şahsınızla zinhar ilgisi yok. Şöyle ki;

Daha önce bir kez yazmıştım, kendinizi savunmayın size ithamda bulunanlara dayanaklarını ve gerekçelerini sorun. Onlar sizden kaçsın. Sonucu değiştiremeyebilirsiniz ama durumu kabullenmişte olmazsınız. Size verilenleri "önüne oyuncak konulan çocuk değiliz" kabullenmeyin şeklinde.

Niyetim; imkan verilen mevcut forum ortamında bildikleri ve tecrübelerim dahilinde insanların birazcık sadece birazcık durumlarını kabullenmeyip irdelemesini sağlamak, araştırmasını sağlamak. Kendilerine olan güvenleri üzerine örttükleri örtüyü kaldırmalarına vesile olmak. Bu nedenle tartışma ortamlarına girmedim. Bir kaç düsturumdan birisidir "değiştiremeyeceğin şeyler için üzülme değiştirebileceklerine bak ve ders çıkar." Niyet bellide insanları kırmadan, küstürmeden, incitmeden bunu yapabilmek çok zor. Çünkü yazdıklarımdan ne mana çıkarılabileceğini bilmiyorum. Bu nedenle 3-4 kez okuduğum ve düzelttiğim oluyor. Niyetim ve yazdığımın aynı manaya geliyor olabilmesi adına.

Velhasıl son söze gelecek olursam; Hakkınızda soruşturma varsa kapının çalınmasını, ifadeye çağrılmayı beklemeyin. Gidin soruşturun. Korkunuz "ya alırlarsa" ise. Alacaklarsa zaten alacaklar. Bunu bekleyerek, düşünerek yaşamak daha zor değil mi? Siz gidin onlar kovsun. Farz edin alınacaksınız bir anda apar topar alınmak mı, yoksa psikolojik olarak ve hatta mümkünse maddi olarak hazırlıklı olabilmek mi? Bu hususlar insani olduğundan yönlendirme yapamam, ısrar edemem. Çünkü herkes aynı koşullarda yaşamıyor, herkesin öncelikleri aynı değil.

Daha önce bir kez yazmıştım, kendinizi savunmayın size ithamda bulunanlara dayanaklarını ve gerekçelerini sorun. Onlar sizden kaçsın. Sonucu değiştiremeyebilirsiniz ama durumu kabullenmişte olmazsınız.

İncittiğim birisi olursa affola. Niyetim açıklamaya çalıştım. Lakin savunmayı, beklemeyi bırakın, ben buradayım, ben ne yaptım diyin, bundan da çekinmeyin. 15.07.2016 gecesine bilerek katılanlar ve 15.07.2016 öncesi fetö/pdy isimli örgütün amacını bilenler hariç 15.07.2016 öncesine ait bütün gerekçeler hukusuzdur.

5237 sayılı TCK madde 7 " (1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanunî neticeleri kendiliğinden kalkar.

(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."

Anayasa Mahkemesinin 13.12.2004 tarih ve Esas Sayısı: 2013/28 Karar Sayısı : 2013/106 sayılı kararı "Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, ...kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz” denilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasında da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezanın kanuniliği” ilkesi getirilmiştir.", "Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında, “Kimse, ...kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz” denilerek “suçun kanuniliği”, üçüncü fıkrasında da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek, “cezanın kanuniliği” ilkesi getirilmiştir.", "Türkiye’nin de tarafı olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 7/1. maddesinde “cezaların yasallığı” başlığı altında yer alan “Hiç kimse, işlendiği zaman ulusal ve uluslararası hukuka göre bir suç sayılmayan bir fiil veya ihmalden dolayı mahkum edilemez” şeklindeki kuralın da göz önünde bulundurulması gereklidir. Bu kuraldan ortaya çıkan sonuç fiilin işlenmesinden sonra yürürlüğe giren kanunların failin aleyhine olarak uygulanamayacağı, kanunların failin aleyhine olarak genişletici bir şekilde yorumlanamayacağı ve kıyas yapılamayacağıdır. Bundan başka suçların kanunda açık ve belirgin bir şekilde tanımlarının olması gereklidir."

Daha çook örnek var. Bana bir kanun gösterin bankaya para yatırmak suç, sendikaya üye olmak suç, kimin aradığı belli olmayan telefon suç vs.vs. Kendimizi savunduğumuz müddetçe çıkış yok. Bu net. Yine daha önce paylaştım birileri bu işe el atarsa da ya yurt dışının zorlaması yada siyasi rant varsa olur. Birilerinin el atmasını sağlamak bizim elimizde.

[Passaport 793]

wildPuppy, 38 dakika önce yazdı:

Araştırma merkezinde kimse çalışmayacak. Amaç da o zaten. Neyi araştıracaksın orada. O nedenle hep ret. İade olan olmadı ki araştırma merkezi kuralım diyecekler. 

Düşüncesi hasıl oldu

 

O zaman yüzde yüz ret bekleyelim. Ben de pesimist bakmaya başladım olaya iyice. Diyecek bir sözde yok. 

[Saik 3]

Sayin aklima hakimda sorusturma olup olmadigini nerden ogrenebilirim

[wildPuppy 1.591]

Muharrem Surucu, 2 saat önce yazdı:

Sayin aklima hakimda sorusturma olup olmadigini nerden ogrenebilirim

en son görev yaptığınız ilin adliyesinden sordurun. yok derlerse, asker olduğunuzu gizli olabileceğini söyleyin. Yine çıkmazsa terör ve örgütlü suçlar bürosuna sorun. benim öyle çıktı. 1 yıl boyunca gittim yok dediler. meğer gizliymiş. tabi halen içeriğini bilmiyorum. ne ifade alındı ne bilgi verildi.

[Konuk]

Biraz önce dzkk lerinin eşimin idare mah.'ne açtığı davaya gönderdiği savunmayı bir 5 dk inceledim. Yaklaşık 30 sayfa. Ve bu 5 dk da dikkatimi çeken 2 durum oldu. Oturup okusam 100 lerce şey bulabilirim herhalde. Onlarca yazım hatası var bundan bahsetmiyorum bile.

1. 667 sayılı khk ya sıkça yer verilmiş değerlendirilen ifadesinin altı çizilmiş, ve değerlendirilmesi yeterlidir böyle olmalıdır diye anlatılmis ama eşimin khk sı 701. Ve burada olan yazıyor.

2. Farklı bir şehirde ohal mahkemeleri dışında bir idare mahkemesine açılmış bir dava örnek gösterilmiş onlar ret vermis sizde verin diyor. Khk lar için olmayan mahkemeler zaten otamatik ret veriyor. Ama tabi kurum ret verme odaklı olduğundan khk idare mahkemelerinin hangileri olduğunu ve onlardan çıkan kararları takip etmiyor anlaşılan.

Savunmanın başı dışında eşimin adı ve durumu hiçbir yerde geçmiyor. Hazırlamışlar bir taslak kimse okumuyor zaten boşver diyorlar herhalde.

Bu dosya bu kadar üstünkörü hazırlandi ise, bizim yazdıklarımız okunuyor mu? Idare mahkemeleri gerçekten kim nedir biliyor mu?

Güncelleme • 14 Ekim, 2019 • Konuk