Türk Silahlı Kuvvetleri Personeli Forumu

[Mat 176]

Aklima, 2 saat önce yazdı:

Sayın Mat,

Daha öncede şahsi düşüncemi belirtmiştim. Bende değişen bir şey yok. Aynı düşüncedeyim. Hukuk, adalet, Allah, İnsanlık vb adına hiç bir şey yapmayacaklar. Eğer bir şey yapacaklarsa ya mecbur kaldıkları için yada dış siyasi yada ekonomik baskılar yüzünden yapacaklar. Bunu siyaseten yapmak içinde millete önce daha büyük bir düşman vermek zorundalar. Siyaseten yapmayacaklarsa en büyük kozları mahkeme kararları olacak. "Hukuka saygılıyız!" diyecekler.

Durumlarımı iyimi değil. Bence en büyük örneği; Bildiğim siyasi geçmişinde "Atatürk" ismini ağzına almayan hatta bu konuda eleştirilen devlet büyüğünün sadece bu 10 kasımda izlediğim haberlerde üç farklı yerde "Mustafa Kemal Atatürk" şeklinde de olsa "Atatürk" ismini telaffuz edebilmesi. Hele ki özellikle yandaş medya dahil 10 kasım öncesi yayınlanan Atatürk temalı videoları görünce; hani bir yere gidersiniz etrafta dikkatinizi çekecek seviyede aynı kişi resimleri yada aynı paylaşımlar olur da bu kim dersiniz ya. Kendimi öyle hissettim. Atatürk' le ilgili düşünceleri ayan beyan ortada olanların bu kapsamda her yıl kitaplarda ayrılan bölümü azaltan, müze olan saraya merdivenlerin yüksekliğini bahane ederek ziyarete kapatan bir zihniyetin son iki haftadır yayınladığı videolar bence durumlarının kötü değil, acınacak seviyede olduğunu gösteriyor. Tek bir şeye üzülürüm. Milletin bunları yemesine.

Siyasetçinin görevi umut dağıtmaktır. Daha önce paylaşmıştım. Mevcut ekonomik gerçeklerden yola çıkarsak artık, manevi, dini, örfi duygular gibi halkı bir arada tutmak için yeni bir yol izleyecekler. Mecburlar.

Cevabınız için teşekkürler. 

 

Eskiden Fetö ile bağı olan şimdi var mı bilmediğim insanlar - siyasetciler sosyal medya veya televizyonda açıklama yapıyorlar. Konuyu halka unutturmamak için sürekli gundemde tutma gayreti bellı olan yazarlar var. Haliyle ne oluyor/olacak sorusu geliyor aklıma. 

 

Sanırım açıklamalara göre bir çalışma var fakat bu çalışma emniyet ve TSK personelini kapsamayacak veya başka kuruma gönderilme ile sonuçlanacak. Tabi bu benim şahsi fikrim.

 

Başka kurum olursa; özlük hakları ile mi gönderirler (sağlık personeline yapılan gibi) yoksa ne özlük hakkı gidin orada çalışın mı derler?

[Aklima 4.699]

Mat, 9 saat önce yazdı:

Cevabınız için teşekkürler. 

 

Eskiden Fetö ile bağı olan şimdi var mı bilmediğim insanlar - siyasetciler sosyal medya veya televizyonda açıklama yapıyorlar. Konuyu halka unutturmamak için sürekli gundemde tutma gayreti bellı olan yazarlar var. Haliyle ne oluyor/olacak sorusu geliyor aklıma. 

 

Sanırım açıklamalara göre bir çalışma var fakat bu çalışma emniyet ve TSK personelini kapsamayacak veya başka kuruma gönderilme ile sonuçlanacak. Tabi bu benim şahsi fikrim.

 

Başka kurum olursa; özlük hakları ile mi gönderirler (sağlık personeline yapılan gibi) yoksa ne özlük hakkı gidin orada çalışın mı derler?

Önce iade olalım, hakları mahkemelerle söke söke alırız. O kısım sadece teferruat.

15 temmuz gecesinin içinde olduğunu kabul eden, bir kısmı örgütü kabul eden bir kısmı kendini devrimci olarak tanımlayan onca generali MGK ya teklif eden kişi halen görevdeyse emsal olarak bu yeter. Emsal olarak o gecenin bizzat içinde olduğu su götürmez şekilde ispat edilmiş ve ceza almış kişilerin akrabalarının üst düzey devlet yönetiminde olmaları yeter. Kendi adıma en önemli olan bana iftira atıldığının yine kendi atadıkları vasıtasıyla ortaya çıkması. Sonrası zaten hukuk. Hele o aşamaya gelelim.

Güncelleme • 12 Kasım, 2019 • Aklima

[calik87 6]

İstanbul 5. idare mahkemesine kurum savunmasını göndermiş ama gizli olduğu için göremiyorum. Oraya gitmem de mümkün değil. Kurum savunmasını nasıl görebilirim arkadaşlar?

[Güneşzag 70]

calik87, Bir saat önce yazdı:

İstanbul 5. idare mahkemesine kurum savunmasını göndermiş ama gizli olduğu için göremiyorum. Oraya gitmem de mümkün değil. Kurum savunmasını nasıl görebilirim arkadaşlar?

İYUK Madde 20

"1.(Değişik birinci cümle: 18/6/2014-6545/17 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

2.Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve arakararında bu husus ayrıca belirtilir.

3.Ancak, istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/10 md.) Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez." 

Daha öncede belirttiğim gibi malesef aynı aşamalardan geçiyoruz. aynı şekilde bizede eylül ayında gizli gizlilik derecesinde ibaresiyle ara karara cevap adı altında msb mahkemeye belge sundu ama biz uyaptan görebiliyorduk belgeleri sadece tarafımıza tebliğ edilmedi. Zaten bi kaç haftaya o belgelerin içerisinden bi kaç şeyi kırparak aynı içerikte gizlilik ibaresi olmadan tekrar yollarlar o zaman görebilirsiniz sanırım. Siz  msb bakanlığının savunmasına karşı cevabınızı sunmuşmuydunuz öncesinde?

[calik87 6]

Güneşzag, 20 dakika önce yazdı:

İYUK Madde 20

"1.(Değişik birinci cümle: 18/6/2014-6545/17 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce, süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

2.Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir edilir ve arakararında bu husus ayrıca belirtilir.

3.Ancak, istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/10 md.) Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez." 

Daha öncede belirttiğim gibi malesef aynı aşamalardan geçiyoruz. aynı şekilde bizede eylül ayında gizli gizlilik derecesinde ibaresiyle ara karara cevap adı altında msb mahkemeye belge sundu ama biz uyaptan görebiliyorduk belgeleri sadece tarafımıza tebliğ edilmedi. Zaten bi kaç haftaya o belgelerin içerisinden bi kaç şeyi kırparak aynı içerikte gizlilik ibaresi olmadan tekrar yollarlar o zaman görebilirsiniz sanırım. Siz  msb bakanlığının savunmasına karşı cevabınızı sunmuşmuydunuz öncesinde?

Hayır savunma uyapa yüklendikten birkaç gün sonra ara kararla bakanlıktan tekrar belge istediler. Bizde savunma için bu belgeleri bekledik ama belgeler gizli olduğu için göremiyoruZ. Şimdi nasıl savunma yapmalıyız

[Tweety 185]

sayin aklima, 

Idare mahk. basvurumuz artik karar sirasina girmiş.  Bekliyoruz hicbir gelisme yok.

Davamiza bakan hakim kurum savunmasindan sonra muzekkere yazmis ve elinizde varsa somut deliller gonderin demis, kurum buna cevap olarak herhangi bir şey  göndermemiş ve dosya tekemmul etmis. Goruslerinizi merak ediyorum.

Esimin durumunu ozetle  hatirlatayim, ohal sonrasi ihrac edildi ihrac gerekcesinde kurum kanaati yaziydi. Kurum tsk, kyok var, kurum mahk. savunmasinda kurum kanaati ile ihrac edildigini somut delil gostermek zorunda olmadiklarini vs yazmisti. 

[Aklima 4.699]

Tweety, 21 saat önce yazdı:

sayin aklima, 

Idare mahk. basvurumuz artik karar sirasina girmiş.  Bekliyoruz hicbir gelisme yok.

Davamiza bakan hakim kurum savunmasindan sonra muzekkere yazmis ve elinizde varsa somut deliller gonderin demis, kurum buna cevap olarak herhangi bir şey  göndermemiş ve dosya tekemmul etmis. Goruslerinizi merak ediyorum.

Esimin durumunu ozetle  hatirlatayim, ohal sonrasi ihrac edildi ihrac gerekcesinde kurum kanaati yaziydi. Kurum tsk, kyok var, kurum mahk. savunmasinda kurum kanaati ile ihrac edildigini somut delil gostermek zorunda olmadiklarini vs yazmisti. 

AYM nin iki üyesi için verdiği karara göre "değerlendirilen" ifadesinin arkasına saklanamazlar. Bu bağlamda davayı kazanacaksınız. Oldu ya ilk derece mahkemesi "takdir hakkı" diye bir hata yaptı. İstinafta kazanacaksınız. Sonuç belli. Mevzu zaman. Kurumun savunması sonrasında müzekkere yazılarak somut delil istenmesi idare mahkemesi aşamasında da kazanacağınızı düşündürüyor.

[Tweety 185]

Aklima, 2 saat önce yazdı:

AYM nin iki üyesi için verdiği karara göre "değerlendirilen" ifadesinin arkasına saklanamazlar. Bu bağlamda davayı kazanacaksınız. Oldu ya ilk derece mahkemesi "takdir hakkı" diye bir hata yaptı. İstinafta kazanacaksınız. Sonuç belli. Mevzu zaman. Kurumun savunması sonrasında müzekkere yazılarak somut delil istenmesi idare mahkemesi aşamasında da kazanacağınızı düşündürüyor.

cok tesekkur ederim, avukatimiz da umutlu bakiyor. Ancak tsk olmasindan dolayi olumsuz da olabilir ilk mahkeme dedi. Bir de somut delil isteyem hakim tayin oldu mu olmadi mi onu bilmiyormus

Aklima, 2 saat önce yazdı:

AYM nin iki üyesi için verdiği karara göre "değerlendirilen" ifadesinin arkasına saklanamazlar. Bu bağlamda davayı kazanacaksınız. Oldu ya ilk derece mahkemesi "takdir hakkı" diye bir hata yaptı. İstinafta kazanacaksınız. Sonuç belli. Mevzu zaman. Kurumun savunması sonrasında müzekkere yazılarak somut delil istenmesi idare mahkemesi aşamasında da kazanacağınızı düşündürüyor.

Sunu da belirtmek istiyorum, muzekkere yazilarak somut delil istenmesi sadece bizim dosyamiza ozzel degil ayni durumda olan tum dosyalar icin kurumlardan somut delil istenmis ve tabi bizim  dosya icin de istenmis.  Bu da bir sey degistirmez degil mi?

[Aklima 4.699]

Tweety, 1 saat önce yazdı:

cok tesekkur ederim, avukatimiz da umutlu bakiyor. Ancak tsk olmasindan dolayi olumsuz da olabilir ilk mahkeme dedi. Bir de somut delil isteyem hakim tayin oldu mu olmadi mi onu bilmiyormus

Sunu da belirtmek istiyorum, muzekkere yazilarak somut delil istenmesi sadece bizim dosyamiza ozzel degil ayni durumda olan tum dosyalar icin kurumlardan somut delil istenmis ve tabi bizim  dosya icin de istenmis.  Bu da bir sey degistirmez degil mi?

Hayır, tam tersine kurum savunmasından sonra müzekkere ile somut delil isteniyorsa bu güzel bir şey. Bunu "sen benim takdir hakkıma müdahale edemezsin kanun bana bu yetkiyi veriyor" diyen kuruma "takdir hakkı, her şeyi yaparım demek değildir, izahatını yap bakalım takdirmi keyfimi ben bakarım" demektir. Hakimin değişmesi bir şeyi değiştirmez. Kastırsalar kastırsalar ilk derece mahkemesinde kastırılar. Sonrasında ise AYM kararı ve heleki o AYM kararının AİHM de ele alınması ve devletin orada AYM kararlarındakinin üstüne başka nedenlerde göstermesi ve AİHM tarafından keyfi bir değerlendirme yapılmadığının kabulü şeklindeki kararlar varken kendileri kasılacaklar. Elbet hukuk uygulanacak.

En önemli husus, sizlere yapılan ithamları kabullenip kendinizi savunmaya çalışmayın. "Hooop bi dakka delil, tanık, ispat, keyfiyet, anayasanın şu maddesi, AYM nin şu kararı, AİHM nin şu kararının şurası bak ne diyor? Sen ne diyorsun" diye kitapla, mevzuatla, içtihatla konuşmak. Savunmadan önce sorun bakalım. Delilin ne? ispatın ne? diye.

[Tweety 185]

Aklima, 15.11.2019 - 15:26 yazdı:

Hayır, tam tersine kurum savunmasından sonra müzekkere ile somut delil isteniyorsa bu güzel bir şey. Bunu "sen benim takdir hakkıma müdahale edemezsin kanun bana bu yetkiyi veriyor" diyen kuruma "takdir hakkı, her şeyi yaparım demek değildir, izahatını yap bakalım takdirmi keyfimi ben bakarım" demektir. Hakimin değişmesi bir şeyi değiştirmez. Kastırsalar kastırsalar ilk derece mahkemesinde kastırılar. Sonrasında ise AYM kararı ve heleki o AYM kararının AİHM de ele alınması ve devletin orada AYM kararlarındakinin üstüne başka nedenlerde göstermesi ve AİHM tarafından keyfi bir değerlendirme yapılmadığının kabulü şeklindeki kararlar varken kendileri kasılacaklar. Elbet hukuk uygulanacak.

En önemli husus, sizlere yapılan ithamları kabullenip kendinizi savunmaya çalışmayın. "Hooop bi dakka delil, tanık, ispat, keyfiyet, anayasanın şu maddesi, AYM nin şu kararı, AİHM nin şu kararının şurası bak ne diyor? Sen ne diyorsun" diye kitapla, mevzuatla, içtihatla konuşmak. Savunmadan önce sorun bakalım. Delilin ne? ispatın ne? diye.

Sn. Aklima, 

tesekkur ederim, acikcasi umutlandim. Biz basvurumuzda aciklamamizi yapmistik kurum savunmasi uzerine sadeece hala neden attiklarini gosteremediklerini, neye gore iltisakli oldugumuza karar verdiklerini ortaya koyamadiklarini ve bu nedenle kararin iptalini istedigimizi yazdik. Umarim yeterli olur ve ilk mahkemeden doner. Dusunceleriniz beni umutlandirdi  tekrar tesekkur ederim.