h) Haklarında Soruşturma Olan Kişilerle İletişim Kaydımın (HTS kaydı) Bulunması Suçlamasına İlişkin Açıklamalarım
AİHM Ilıcak (no.2) v. Türkiye kararında ; başvurucunun daha sonra ceza kovuşturmasına konu olan basında çalışan kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin, içeriğine ilişkin herhangi bir suçlayıcı delil bulunmadığı takdirde, bir gazetecinin meslek hayatının normal seyrine uygun hareketler olduğuna ve başvurucuya isnat edilen suçları işlediğinden şüphelenmek için makul gerekçeler olarak kabul edilemeyeceğine karar vermiştir. (p.152)
Bu karar doğrultusunda, içeriğinde suç unsuru bulunduğuna ilişkin bir suçlama bulunmayan, hayatın olağan akışına uygun olarak görüştüğüm ve haklarında daha sonra soruşturma açılan kişilerle iletişim kaydımın bulunması suçlamasının kamu görevinden çıkarılmama dayanak yapılması hukuka aykırı olup, bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerekir.
Bu nedenle, dava konusu işlem hukuka aykırı olduğu gibi, bu işleme karşı açtığım davanın reddi yönünde tesis edilen İdare Mahkemesi kararı ile bu karara karşı yapmış olduğum istinaf başvurusunun reddi yönünde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararı da hukuka aykırıdır.
Yukarıda paylaştığım açıklama Av. Nevra kadıgil hanımefendinin dava dilekçesinden alıntıdır.