İçeriği gör
Mahdem

Ceza Davaları Genel Forumu

Önerilen Yorum

subat 2015-kasım 2015 deki 5000 tl lik altın ve döviz hesp için yardım dan ceza aldım istinaf için TCK 30 hakkımda gecerli olur mu


679 KHK-Ret-Banka-Ankara 21.İdare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
zayzay, 4 saat önce yazdı:

subat 2015-kasım 2015 deki 5000 tl lik altın ve döviz hesp için yardım dan ceza aldım istinaf için TCK 30 hakkımda gecerli olur mu

Hakkınızda başkaca bir gerekçeden bahsetmemişsiniz. Bu kapsamda fetö denen örgütle akıl yada gönül bağı kurmadığınıza inanarak cevaplamaya çalışayım.

Kullanabilirsiniz. Ancak mahkemenin bunu kendisinin takdir edeceğini sanmıyorum. Vurgulamanız gerecektir. Her ne kadar belirttiğiniz dönemlerde fetö diye bir örgüt yoksada belirttiğiniz tarih aralığında 4 Şubat 2015 tarihinden sonra ve bu tarihe yakın para yatırmanız olmuşsa bu durumu izah edebilmeniz gerekir. Aksi durumda, o tarihte fetö diye bir örgüt olmamasına rağmen siz devlete karşı tercih yaptınız olarak nitelenecektir. Şunu diyebilirsiniz "ben devletime karşı bir tercih yapmadım, asla böyle bir şey düşünmedim, düşünmem" Ancak 04.02.2015 tarihinde bankanın bir kısım hissesine TMSF el koydu. Bunun ardından da hesap açma ve para yatırma işlemlerinde bariz bir yoğunluk oldu. Bu tarih öncesinde hesap hareketleriniz varsa sıkıntı olmayacaktır. Ancak özellikle bu tarih sonrasında hesap açtınız ve para yatırdıysanız, belirttiğim gibi taraf seçmiş oluyorsunuz.

Yapmış olduğunuz fiilin; gerçekleştiği tarihte fetö isminde bir terör örgütü olmamakla birlikte ilerde suç olarak görülebileceğini ve olası sonuçlarını bilmediğinizi, bu fiilinizin suç olarak tanımlanabileceğini, devlete karşı bir eylem olarak nitelenebileceğini bilmediğinizi, öngörmediğinizi, doğrudan yada olası kastınızın olmadığını,  hakkınızda yapılan inceleme neticesinde de bankasya hesap durumu haricinde hiç bir isnad, delil, bilgi belge, tanık vb olmadığını bu durumunda ifadenizi doğruladığını bu kapsamda durumunuzun TCK 30 uncu madde 4 üncü fıkrası kapsamında değerlendirilmesini istediğinizi belirtebilirsiniz.

 


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Aklima, 4 saat önce yazdı:

Hakkınızda başkaca bir gerekçeden bahsetmemişsiniz. Bu kapsamda fetö denen örgütle akıl yada gönül bağı kurmadığınıza inanarak cevaplamaya çalışayım.

Kullanabilirsiniz. Ancak mahkemenin bunu kendisinin takdir edeceğini sanmıyorum. Vurgulamanız gerecektir. Her ne kadar belirttiğiniz dönemlerde fetö diye bir örgüt yoksada belirttiğiniz tarih aralığında 4 Şubat 2015 tarihinden sonra ve bu tarihe yakın para yatırmanız olmuşsa bu durumu izah edebilmeniz gerekir. Aksi durumda, o tarihte fetö diye bir örgüt olmamasına rağmen siz devlete karşı tercih yaptınız olarak nitelenecektir. Şunu diyebilirsiniz "ben devletime karşı bir tercih yapmadım, asla böyle bir şey düşünmedim, düşünmem" Ancak 04.02.2015 tarihinde bankanın bir kısım hissesine TMSF el koydu. Bunun ardından da hesap açma ve para yatırma işlemlerinde bariz bir yoğunluk oldu. Bu tarih öncesinde hesap hareketleriniz varsa sıkıntı olmayacaktır. Ancak özellikle bu tarih sonrasında hesap açtınız ve para yatırdıysanız, belirttiğim gibi taraf seçmiş oluyorsunuz.

Yapmış olduğunuz fiilin; gerçekleştiği tarihte fetö isminde bir terör örgütü olmamakla birlikte ilerde suç olarak görülebileceğini ve olası sonuçlarını bilmediğinizi, bu fiilinizin suç olarak tanımlanabileceğini, devlete karşı bir eylem olarak nitelenebileceğini bilmediğinizi, öngörmediğinizi, doğrudan yada olası kastınızın olmadığını,  hakkınızda yapılan inceleme neticesinde de bankasya hesap durumu haricinde hiç bir isnad, delil, bilgi belge, tanık vb olmadığını bu durumunda ifadenizi doğruladığını bu kapsamda durumunuzun TCK 30 uncu madde 4 üncü fıkrası kapsamında değerlendirilmesini istediğinizi belirtebilirsiniz.

 

Çok teşekkür ederim iyi ki varsınız. Bankada evet devlete geçtikten sonra 6 şubat da 8 yaşındaki kızımın eğitim hayatı için yatırım olsun diye doğumu ve yaş günleri vesilesi ile gelen altınlar için onun adına hesap açılamadığı için kendi adıma hesap açılıyor ama konumum itibarı ile örgüt olduğunu ve bankacılık işlemlerimden dolayı bilerek isteyerek yardım olarak suçlanabileceğimi o tarihte öngöremezdim. İlave olarak eşimin 2 günlük termal otel konaklamasına refakat ettim kızımla ama tesadüf orda program varmış ancak şahit yok, ortak hiçbir yön ve irtibat ya da  HTS kaydı yok ordakilerle . Son olarak hakkında soruşturma olan 12 kişi 4 yıl boyunca sınırlı sayıda HTS kaydının olması mevcut. 1yıl 13 ay ceza verdiler. kasıt ve irade bilme yok.

Ayrıca "Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5495 E., 2019/353 sayılı kararında; örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açtığı, işlem yaptığı yönünde delil bulunmayan sanığın Bank Asya mutat hesap kayıtlarının bulunması, örgütsel faaliyet amacıyla konakladığı yönünde delil bulunmayan örgüte müzahir konaklama tesisinde konaklamasının örgütsel faaliyet olamayacağı vurgulanmıştır." ve

16. Ceza Dairesi         2017/3139 E.  ,  2019/4111 K. dan aşağıdaki kısmına atıfta bulunsam kaçınılmaz yanılgıya düşmüş olabilirim desem. Mahkemece TCK 30/1 ile düzenlenen cezasızlık halinden yararlandırılmam gerekirken masumiyet karinesi uyarınca FETÖ/PDY suçunu işlediğimi iddia eden mahkemece bu örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bildiğime dair somut delil olmadığından ve örgütsel nitelikli somut eylemim olmadığından mahkumiyet kararı hukuksuzdur desem ne olur istinaftan döner mi sizce;

FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğuna dair Dairemizce verilen 2015/3 E. 2017/3 sayılı kararı temyiz mercii olarak onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 Esas, 2017/370 sayılı kararında açıklandığı üzere, “...Bir suç örgütü, baştan itibaren suç işlemek üzere kurulmuş illegal bir yapı olabileceği gibi, legal olarak faaliyet göstermekte olan bir sivil toplum örgütünün sonradan bir suç örgütüne, hatta terör örgütüne dönüşmesi de mümkündür. Bu kapsamda önceden var olan ancak hakkında karar verilmediği için kamuoyu tarafından varlığı bilinmeyen örgütün hukuki varlık kazanması mahkemeler tarafından verilecek karara bağlı ise de örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyeleri; kuruluş tarihinden veya meşru amaçlarla kurulup daha sonra suç örgütüne dönüştüğü andan itibaren ceza hukuku bakımından sorumlu olacaklardır.

Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun doğrudan kastla işlenebildiği gözetilerek, hukuki zeminde faaliyet gösteren ve nihai amacını gizli tutması nedeniyle açıkça bilinmeyen yapılara dahil olan örgüt mensuplarından bir kısmının, oluşumun bir terör örgütü olduğunu bilmediklerini iddia etmeleri durumunda, TCK'nun 30. maddesinin birinci fıkrasında yer alan hata hükmü uyarınca değerlendirme yapmak gerekecektir.

Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurlarını bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olup, bu unsurlara ilişkin bilgisizlik, eksik ya da hatalı bilgi, maddi unsurlara ilişkin bir hatadır. Bu hatanın kastın varlığına engel olacak düzeyde bulunması halinde sanığa ceza verilmeyecektir. Suçun maddi unsurlarına ilişkin hata, eylemin suç teşkil etmesi için bulunması zorunlu hususlara ilişkin bir yanılmadır.

Failin, isnat olunan suçun maddi unsurlarına ilişkin hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail TCK'nın 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve suçun taksirle işlenmesi hali de kanunda cezalandırılmıyor ise CMK'nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, Devletin Anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olan nihaî amacını gerçekleştirmek için “mahrem alan” şeklinde örgütlenmesi ve devletin silahlı kuvvetlerindeki unsurları dikkate alındığında gerekli ve yeterli örgütsel güce sahip olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Örgütün bu amaç ve yöntemlerini bilen örgüt mensuplarının örgütteki konumları gözetilerek cezalandırılacağı da açıktır. Örgütlenme piramidine göre, beş, altı ve yedinci kat ve kural olarak üç ve dördüncü katlarda bulunan örgüt mensuplarının bu durumda olduklarının kabulü gerekmektedir. Ancak önce dinî bir kült, ardından da terör örgütü hâline dönüşen FETÖ/PDY’nin, başlangıçta bir ahlâk ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve genellikle böyle algılanması, örgütün gayrı meşru amaçlarını gizleyip alenen kriminalize olmamaya çalışması ve örgütün kurucusu ve yöneticisi Fethullah Gülen hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının onanarak kesinleşmesi karşısında, özellikle örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan diğer katlardaki örgüt mensupları tarafından bilinip bilinmediğinin olaysal olarak TCK’nın 30. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.”

Sanığın savunması ile tanık beyanları ve toplanan diğer deliller itibariyle hukuki durumunun TCK’nın 30/1 maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılmasında zorunluluk bulunduğu gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Uşak

2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


679 KHK-Ret-Banka-Ankara 21.İdare

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
zayzay, 03.03.2020 - 20:24 yazdı:

Çok teşekkür ederim iyi ki varsınız. Bankada evet devlete geçtikten sonra 6 şubat da 8 yaşındaki kızımın eğitim hayatı için yatırım olsun diye doğumu ve yaş günleri vesilesi ile gelen altınlar için onun adına hesap açılamadığı için kendi adıma hesap açılıyor ama konumum itibarı ile örgüt olduğunu ve bankacılık işlemlerimden dolayı bilerek isteyerek yardım olarak suçlanabileceğimi o tarihte öngöremezdim. İlave olarak eşimin 2 günlük termal otel konaklamasına refakat ettim kızımla ama tesadüf orda program varmış ancak şahit yok, ortak hiçbir yön ve irtibat ya da  HTS kaydı yok ordakilerle . Son olarak hakkında soruşturma olan 12 kişi 4 yıl boyunca sınırlı sayıda HTS kaydının olması mevcut. 1yıl 13 ay ceza verdiler. kasıt ve irade bilme yok.

Ayrıca "Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/5495 E., 2019/353 sayılı kararında; örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açtığı, işlem yaptığı yönünde delil bulunmayan sanığın Bank Asya mutat hesap kayıtlarının bulunması, örgütsel faaliyet amacıyla konakladığı yönünde delil bulunmayan örgüte müzahir konaklama tesisinde konaklamasının örgütsel faaliyet olamayacağı vurgulanmıştır." ve

16. Ceza Dairesi         2017/3139 E.  ,  2019/4111 K. dan aşağıdaki kısmına atıfta bulunsam kaçınılmaz yanılgıya düşmüş olabilirim desem. Mahkemece TCK 30/1 ile düzenlenen cezasızlık halinden yararlandırılmam gerekirken masumiyet karinesi uyarınca FETÖ/PDY suçunu işlediğimi iddia eden mahkemece bu örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bildiğime dair somut delil olmadığından ve örgütsel nitelikli somut eylemim olmadığından mahkumiyet kararı hukuksuzdur desem ne olur istinaftan döner mi sizce;

FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğuna dair Dairemizce verilen 2015/3 E. 2017/3 sayılı kararı temyiz mercii olarak onayan Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 Esas, 2017/370 sayılı kararında açıklandığı üzere, “...Bir suç örgütü, baştan itibaren suç işlemek üzere kurulmuş illegal bir yapı olabileceği gibi, legal olarak faaliyet göstermekte olan bir sivil toplum örgütünün sonradan bir suç örgütüne, hatta terör örgütüne dönüşmesi de mümkündür. Bu kapsamda önceden var olan ancak hakkında karar verilmediği için kamuoyu tarafından varlığı bilinmeyen örgütün hukuki varlık kazanması mahkemeler tarafından verilecek karara bağlı ise de örgütün kurucusu, yöneticileri ya da üyeleri; kuruluş tarihinden veya meşru amaçlarla kurulup daha sonra suç örgütüne dönüştüğü andan itibaren ceza hukuku bakımından sorumlu olacaklardır.

Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun doğrudan kastla işlenebildiği gözetilerek, hukuki zeminde faaliyet gösteren ve nihai amacını gizli tutması nedeniyle açıkça bilinmeyen yapılara dahil olan örgüt mensuplarından bir kısmının, oluşumun bir terör örgütü olduğunu bilmediklerini iddia etmeleri durumunda, TCK'nun 30. maddesinin birinci fıkrasında yer alan hata hükmü uyarınca değerlendirme yapmak gerekecektir.

Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurlarını bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi olup, bu unsurlara ilişkin bilgisizlik, eksik ya da hatalı bilgi, maddi unsurlara ilişkin bir hatadır. Bu hatanın kastın varlığına engel olacak düzeyde bulunması halinde sanığa ceza verilmeyecektir. Suçun maddi unsurlarına ilişkin hata, eylemin suç teşkil etmesi için bulunması zorunlu hususlara ilişkin bir yanılmadır.

Failin, isnat olunan suçun maddi unsurlarına ilişkin hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail TCK'nın 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve suçun taksirle işlenmesi hali de kanunda cezalandırılmıyor ise CMK'nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, Devletin Anayasal düzenini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olan nihaî amacını gerçekleştirmek için “mahrem alan” şeklinde örgütlenmesi ve devletin silahlı kuvvetlerindeki unsurları dikkate alındığında gerekli ve yeterli örgütsel güce sahip olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Örgütün bu amaç ve yöntemlerini bilen örgüt mensuplarının örgütteki konumları gözetilerek cezalandırılacağı da açıktır. Örgütlenme piramidine göre, beş, altı ve yedinci kat ve kural olarak üç ve dördüncü katlarda bulunan örgüt mensuplarının bu durumda olduklarının kabulü gerekmektedir. Ancak önce dinî bir kült, ardından da terör örgütü hâline dönüşen FETÖ/PDY’nin, başlangıçta bir ahlâk ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve genellikle böyle algılanması, örgütün gayrı meşru amaçlarını gizleyip alenen kriminalize olmamaya çalışması ve örgütün kurucusu ve yöneticisi Fethullah Gülen hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen beraat kararının onanarak kesinleşmesi karşısında, özellikle örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan diğer katlardaki örgüt mensupları tarafından bilinip bilinmediğinin olaysal olarak TCK’nın 30. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.”

Sanığın savunması ile tanık beyanları ve toplanan diğer deliller itibariyle hukuki durumunun TCK’nın 30/1 maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tartışılmasında zorunluluk bulunduğu gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Uşak

2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Özellikle dikkat çekmek istediğiniz kısımları koyu yapınız. Olayı anlatmak için kullandığınız karar alıntıları metni uzatıyor. Okunmamasına neden olabilir.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

2013 öncesi feto yoktu ancak ben ceza aldım 2013 öncesi birkaç sohbet referans iddiası görguye dayalı bilgi yok etkisi vardır şeklinde beyan gizli tanık şahsi kaanetine göre 4 2012 yılında bakanlığa gittiğini sonrasına ilişkin bilgisi olmadığını birde bilgi aktarfigini düşü nuyorum görguye dayalı bilgisi yok

Aynı iddialalrla beraat alanlar oldu adamı olan mi kurtuluyo sorusu geliyor insanın aklına 2013 sonrası iddia yok duyum yok düşü nuyorum yok


701

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Mahdem, 05.02.2019 - 18:44 yazdı:

Üyelik ten 6/3 verdiler.Tanık beyanı ile.Haziranda verildi.Başka bir kriter yok.Tanikta 2010 yılından bahsetti.Sohbet hocaligi yaptığım idda edildi.

tanık beyanı ile hüküm esas teşkil edilmiyor. başka kriterler ile delillendirilmesi lazım diyorlar.


Adalet Bakanlığı ANKARA İKM Aktif - Ceza Dosyası - Mahrem İmam HTS BAZ / Tanık Beyanı (Bağımsız) 2011 2013

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Jasbra, 04.11.2019 - 00:51 yazdı:

Benimde durum anlattığınız gibi yalnız benim tanık ifadesini bile çekmesine rağmen Ankara 13. ACM tarafından 6 yıl 3 ay ceza aldım. Şuan sadece acıktayım. Nasıl böyle bir karar verildi aklım almış değil zaten. Herkesin Allah yardımcısı olsun diyorum. 

görev kurum nedir? kriter ve tarih aralığı?


Adalet Bakanlığı ANKARA İKM Aktif - Ceza Dosyası - Mahrem İmam HTS BAZ / Tanık Beyanı (Bağımsız) 2011 2013

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
mkn8, 17.11.2019 - 22:33 yazdı:

İyi günler, ben 2012 yılında üniversiteyi kazandım. 2012-2015 arası malum yapının evlerinde kaldım. Bu yapının ülke bütünlüğüne tehdit oluşturduğunu anlamam ve 3 yıldır başvurduğum KYK yurt başvurusu ilk kez olumlu sonuçlanması üzerine tamamen ilişiğimi kesip 2015'te ayrıldım ve KYK'da devam ettim. 

Etkin pişmanlıktan yararlanan birisi hakkımda ev ablalığı yaptı şeklinde ifade vermiş ve benim hakkımda soruşturma başlatılmış. Dava açılan arkadaşımda gördüğüm benim hakkımdaki evrakta Araştırma tutanağında hakkımda şüpheli dernek sendika olmadığı, SGK kaydımın olmadığı,tepe yönetimle irtibatımın olmadığı,by lock - bank asya olmadığı yazıyor. 

Yani özetle 1 kişinin hakkımda ev ablasıydı ifadesi var, onun haricinde hiçbir şey yok.  Sağlık bakanlığında halen çalışmaktayım. Henüz ifadeye de çağrılmadım.

Soruşturma sonucu ne olur? Dava açılır mı? Dava açılırsa sonucu ne olur? İhraç olur mu? 

bendede 2019 soruşturması ile 2020 subatta açığa alındım. halen ifadem alınmadı. suçlama nedir bilmiyorum ama 2012 2014 arası gelir diye düşünüyorum. sizin gibi durumda olan bir arkadaşım var. birisi bu arkadaşa 2010 2011 de bölgeci olarak bilirim bir kaç kez gördüm samimiyetim yoktur demiş. arkadaş halen aktif çalışıyor ve temde ifade verdi . benim hakkımda da soruşturma var açığa alındım ama kendim gitmeme rağmen henüz ifadem bile alınmadı. rutin sorulara kendinizi hazırlayın derim.


Adalet Bakanlığı ANKARA İKM Aktif - Ceza Dosyası - Mahrem İmam HTS BAZ / Tanık Beyanı (Bağımsız) 2011 2013

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
mkn8, 23.11.2019 - 23:28 yazdı:

Yardımcı olabilecek biri var mı?

2015'te bu evlerden ayrıldığım, yurttaki kaydım ve ödeme makbuzlarımla sabit. Ancak 1 kişinin aleyhime ifadesi var. Sonuç ne olur lütfen yardım

ikamet için mernis adres kaydınız yada farklı bağı olmayan bir yere kayıtlı fatura bilgisi vs var mı?


Adalet Bakanlığı ANKARA İKM Aktif - Ceza Dosyası - Mahrem İmam HTS BAZ / Tanık Beyanı (Bağımsız) 2011 2013

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
mkn8, 25.11.2019 - 22:17 yazdı:

Hocam 2012 ve sonrasındaki başvurularımı nasıl ispatlarım bilemiyorum, ifade-dava vb. olursa en kötü gidip kendim isterim KYK'dan. 2015 yılnda KYK çıkınca 1 saat içinde toplanıp ayrıldım o derece. EP yapan şahıs sorumlu şahıstı, yıllardır görev alan biriydi, 3-4 kişiye ev ablası 3-4 kişiye sadece kalıyordu demiş. Bana da ablaydı demiş. Arkadaşın evraklarında gördüğüm kadarıyla da hakkımda yapılan araştırmalarda hiçbir şey çıkmamış, zaten bulamazlar da. Özetle hakkımda tek tanık ifadesi var. Sorusturma devam ediyor. 

Hocam bir de tanıgın EP den faydalanması nasıl benim lehime oluyor anlamadım, açıklar mısınız?

Etkin pişmanlık iyi düşünülmüş ama kötü uygulanan bir mesele. Bu sayede TSK sanık PKK tanık oldu. Suçu olan eylemlerinden dolayı ceza alma endişesi olan kişiler etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak adına ilgili ilgisiz alakalı alakasız delilli delilsiz herkesin adını verip "örgütün çözülmesi adına" kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. EP den yararlanan tanık az güvenilir yada güvenilmez sınıfındadır. çünkü suça iştiraki vardır. kendi menmaatine olarak beyan ve ifadede bulunabilir. EP den yararlanan tanığın başka delillerle desteklenmeyen iddiaları hükme esas teşkil edilemez diye yargıtayın kararı var. Siz kendinizi daha iyi biliyorsunuz. Evrensel hukuk sistemi işletilirse 15 temmuz 2016 tarihine kadar evlerinde kalanların bile hüküm almaması mümkündür. şöyleki suçun şahsiliği vardır. birde bilerek ve isteyerek yardım etme durumu. bu durumda sizin faaliyetleriniz devreye girer. yapmış olduğunuz şeyler eylem içermesede örgüt menfaatine ise örgüt üyesi olmamakla beraber .... diye hüküm alırsınız. sizin durum da bayan olmanız kyk çıkmayışı tek başınıza gurbette ikamet edemeyecek olmanız vs gibi mecburiyetten kaynaklı durumlar olabilir. bu durumda yapının işleyişini 3 yıl kalıp bilmemek olmaz. size ev ablası denmiş ise sizde değilim derseniz size "kimdi o zaman " diye muhtemelen sorarlar. onun dışında paraları toplayıp faturaları kirayı ödeyip market alışverişi yapma işi sorumluluk almaktır. 


Adalet Bakanlığı ANKARA İKM Aktif - Ceza Dosyası - Mahrem İmam HTS BAZ / Tanık Beyanı (Bağımsız) 2011 2013

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...