İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

KHK Mağdurları Gündem ve Gelişmeler

Önerilen Yorum

Konuk
Alıntı

"Bununla birlikte, özellikle "irtibat ve/veya iltisak" unsurlarının net, keskin ve kırmızı çizgilerle belirlenmesi, demokratik toplum düzeni bakımından gereklidir.  İrtibat ve/veya iltisak unsurunun:
1- Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği ve
2- Örgüt üyesi olmamakla birlikte "paralel devlet yapılanmasına dahil olmak"
Şeklinde iki somut karşılığı bulunmaktadır. Bu iki olgunun da dar anlamda ve sınırlayıcı şekilde yorumlanması gereklidir; zira, geniş yorumlanması halinde, somut olaya uygulanan yasal düzenlemenin hukuki sonuçları itibarıyla "ölçülülük" ilkesinin yanı sıra, "hukuki güvenlik" ve "belirlilik" ilkelerinin ihlalini kaçınılmaz kılacaktır. Hukuki güvenlik ilkesi, bir kanuni düzenlemenin bireylerin davranışını ona göre düzenleyebileceği kadar kesinlik içermesi, bu kanunun düzenlediği alanda belli bir eylem nedeniyle ortaya çıkacak sonuçları makul bir düzeyde öngörebilmesini ifade etmektedir. Belirlilik ilkesi de hukuki güvenlikle bağlantılı olup, bireyin hangi somut eylem ve olguya hangi hukuki yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini ortaya çıkardığını bilmesini veya bilecek durumda olmasını ifade eder ve Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin temel ilkelerinden biridir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 6.maddesinin ilk cümlesinde; "Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatle uygulamak zorundadırlar" hükmü amirdir. Aynı Kanun'un 7. maddesinde; "Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar. Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler" düzenlemesi getirilmiştir.
Terör örgütü üyeliğinin sübutu halinde, bir kamu görevlisi bakımından yukarıda anılan "sadakat yükümlülüğünün" ağır şekilde ihlal edildiği ve irtibat ve iltisak kapsamında değerlendirilmesi gereği tartışmadan uzaktır. Yine gerekçeli kararın bizim de katıldığımız değerlendirmesine göre, bu hususun tespiti için kesinleşmiş bir ceza kararı şart olmayıp, somut deliller ile maddi olguların ceza yargılamasından bağımsız olarak hükme esas alınması mümkündür (benzer yöndeki DANIŞTAY Beşinci Dairesi'nin E:2016/16487, K:2017/2194, 13.02.2017 tarihli kararı). Terör örgütü üyeliği sabit olmamakla birlikte, bir kamu görevlisinin "paralel devlet yapılanmasına" dahil olup olmadığının değerlendirmesinin nasıl ve neye göre yapılacağının cevabı, somut olaydaki uyuşmazlığın özünü ve çözümün esasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda ve FETÖ/PDY özelinde, paralel devlet yapılanmasına dahil olmak; bir kamu görevlisinin terör örgütü hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte, FETÖ'nün bir "cemaat yahut sivil toplum örgütü" olduğu zannıyla, örgütün veya örgüt elemanlarının telkin ve propagandalarını adeta "emir telakki etmesi" ve kamu görevini yerine getirirken de "grup/cemaat taassubuyla" hareket etmesini; örneğin, o yapıya yakın/mensup kimseleri veya muhatapları kayırmayı, bunun dışındakilere sırf bu saikle 'mobbing' uygulamayı, dışlamayı ve benzeri şekilde meşru kabul edilemeyecek eylemleri ifade eder. Kamu görevi dışında, bu bağlamda meşru olmayan tutum ve davranışlar da yine bu kapsamda ele alınabilecektir. Bütün bu hususlar ve dosya kapsamındaki komisyon tespitleri ile ceza yargılamasındaki olgular dikkate alındığında, ceza yargılamasındaki "terör örgütü Üyeliğine "dair hükmün sonucu (kesinleşmesi) beklenip, belirtilen çerçevede davacının terör örgütüyle irtibat ve iltisakının değerlendirilmesi gerektiği görüşüyle, davanın reddi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum."

Daha önce paylaşılan bir karardaki azlık oyu. Sonradan bu hakimin yeri değişti.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 18 saat önce yazdı:

AYM ile ilgili olarak, yine çok iç açıcı olmasa da, mesela geçen sene (2019 Temmuz) atanan bir üyeyi örnek vereceğim: Selahaddin Menteş ? Biliyorum çoğunuz kim olduğunu hemen hatırladı, geri kalanınıza da bu isim tanıdık geldi.

Kimdi peki Sayın Menteş? Eski OHAL Komisyonu Başkanımız olur kendisi.

https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskanvekilleri-ve-uyeler/uyeler/selahaddin-mentes/

Dediğim gibi, zaman AYMnin ihraç KHKlarıyla ilgili kararı açısından aleyhimize işliyor.

İyi tanırım kendisini. Benim ihraç olmama neden olan kararın baş imzacısıdır kendileri. Adalet bakanlığı içerisinde kıyım yapmıştır. Suçlu suçsuz demeden toptancı bir anlayışla binlerce insanı torbaya doldurup ihraç ettirmiştir. Zulümkardır. Bir diğeri de şuan da adalet bakan yardımcılığı yapıyor. 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Günaydınlar, iade patlamasının olduğu bir hafta olması dileğiyle. 

  • Beğeni 5
  • Şaşırma 1

679 - Adalet Bakanlığı, Kabul

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
Karagöz, 18 saat önce yazdı:

AYM ile ilgili olarak, yine çok iç açıcı olmasa da, mesela geçen sene (2019 Temmuz) atanan bir üyeyi örnek vereceğim: Selahaddin Menteş ? Biliyorum çoğunuz kim olduğunu hemen hatırladı, geri kalanınıza da bu isim tanıdık geldi.

Kimdi peki Sayın Menteş? Eski OHAL Komisyonu Başkanımız olur kendisi.

https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskanvekilleri-ve-uyeler/uyeler/selahaddin-mentes/

Dediğim gibi, zaman AYMnin ihraç KHKlarıyla ilgili kararı açısından aleyhimize işliyor.

Aklıma bir şey geldi syn @Karagöz hocam. CB AYM nin KHK ile ilgili lehimize vereceği kararı bildiğinden bilhassa karar vermelerini engelleyip, kadronun değişmesini bekleyip kendi kadrosuna olumsuz kararı verdirmek istiyor olabilir mi sizce? Yani ise dönüşleri kesin engelleme kararını garanti altına almak istiyor olabilir mi? Ne dersiniz?

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Guardiann, 17 dakika önce yazdı:

Aklıma bir şey geldi syn @Karagöz hocam. CB AYM nin KHK ile ilgili lehimize vereceği kararı bildiğinden bilhassa karar vermelerini engelleyip, kadronun değişmesini bekleyip kendi kadrosuna olumsuz kararı verdirmek istiyor olabilir mi sizce? Yani ise dönüşleri kesin engelleme kararını garanti altına almak istiyor olabilir mi? Ne dersiniz?

Kendi atadıkları olmasa da; eğer, CB'den net bir şekilde KHK'ları iptal etmeyin talimatı gelseydi, AYM uygulardı. Daha önceki OHAL'e ilişkin kararlarındaki tutumlarından bellidir. 


KHK Forum Editörü - 672 Maliye - VDK

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Konuk
vergici672, 13 dakika önce yazdı:

Kendi atadıkları olmasa da; eğer, CB'den net bir şekilde KHK'ları iptal etmeyin talimatı gelseydi, AYM uygulardı. Daha önceki OHAL'e ilişkin kararlarındaki tutumlarından bellidir. 

O zaman bu olayı nereye yormaliyiz hocam. Olumlu bir durum o zaman. Siyaset bu durumu kullanacağı bir zamanı bekliyor olabilir mi? Çünkü ben AYM nin bu dosyaların Ahim e gitmesine izin vermeyeceğini düşünüyorum. (Suriyeliler kozu olsa bile) Adım gibi eminim ki AYM üyeleri de beraat ve takipsizlik alanların iade olması gerektiğini düşünüyorlardır. Sadece karar vermelerine izin yok. Basvuruyorum sitesinin sahibi kinness bey de AYM nin KHK dosyalarının ahime gitmesine izin vermeyeceğini düşünüyorum demişti. Karar için bu yılı işaret ediyordu ama karar çıkmadı.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

gunaydin

avrupadan, dolayisiyla aihmden khklara iliskin 0, yaziyla ‘sifir’ cozum destegi cikacagina iliskin carpici bir ornek ?

 

facebook iletisi aciliyor.

 


672

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
Guardiann, 28 dakika önce yazdı:

O zaman bu olayı nereye yormaliyiz hocam. Olumlu bir durum o zaman. Siyaset bu durumu kullanacağı bir zamanı bekliyor olabilir mi? Çünkü ben AYM nin bu dosyaların Ahim e gitmesine izin vermeyeceğini düşünüyorum. (Suriyeliler kozu olsa bile) Adım gibi eminim ki AYM üyeleri de beraat ve takipsizlik alanların iade olması gerektiğini düşünüyorlardır. Sadece karar vermelerine izin yok. Basvuruyorum sitesinin sahibi kinness bey de AYM nin KHK dosyalarının ahime gitmesine izin vermeyeceğini düşünüyorum demişti. Karar için bu yılı işaret ediyordu ama karar çıkmadı.

2017 referandumuna ilişkin bir tane dosya bekletiliyor. Bence de AİHM'e götürmeden bir şey çözecekler. Zira Demirtaş, Alpay, Altan vb. bir çok kararda tam AİHM'e gidecekken, AYM bir çözüm buldu. Sadece Alparslan Altan vb. bir kaç kararda AİHM kararına göz yumdular. Yani yukarıda bir satranç dönüyor. Biz garibanlar piyon bile olmadığımız için bilemiyoruz ?

  • Beğeni 4
  • Onaylama 2

KHK Forum Editörü - 672 Maliye - VDK

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




  • İletiler

    • dostlar cidden olanağı olan yurtdışı da düşünsün. yıllardır söyledik. şahsen iade olunca da geri dönmeyi düşünmüyorum. 
    • KHK'lıların çoğunluğu bu ülkenin en dürüst, akıllı ve çalışkan kişileridir.. memur olarak doğmadık, hatta memurluk kendi adıma hiç girmemem gereken bir alandı, vasat kişilerle muhatap ola ola, beni de ortalama düşünen, risk alamayan biri yaptı... halbuki dışarıda da yapabileceğimiz birçok iş ve alan var... zaten piyasada düzgün iş yapan adam yok... eğer ilgilendiğimiz alanda gayret gösterirsek,  dürüst ve düzgün çalışırsak, eski işimize gerek kalmayacak ve ayakta durabilecek kadar kazanabileceğimize inanıyorum...
    • Daha önce de yazdım, beklentiye girmek en büyük hayalkırıklıklarının ve depresyonun temel sebebidir... KHK'lılara yapılan muamele bu ülkede kimseye yapılmamıştır, yanımızda birkaç kişi ve Allah dışında kimse yok, bizi bizden başka anlayan da o yok... toplum bizi sanki tamamen unutmuş gibi, bir anda sanki görünmez olduk (buna benzer bir bölüm Black Mirrorda vardı, suçlu kişi kimse tarafından görünmez hale geliyordu)... bu sürecin birgün biteceğini elbet biliyorum ama o zamana kadar akıl ve beden sağlığını korumak için hiç dönmeyecekmiş gibi düşünüp, kendimize yeni bir hayat kurmaktan başka yolumuz yok... birgün inşallah iade olduğumuzda da, zaten kolaylıkla yeni sürece adapte olunur... lütfen artık beklentiye girip, yaranıza daha fazla tuz basmayın, bırakın yara kabuk bağlasın... birşeylerle meşgul olmak (tercihen toprakla), zihni en iyi rehabilite yoludur...
    • Yazıp yazıp siliyorum sayın Aylin. Forumda 5. senemdeyim. 8 yıldır dünyanın en saçma en alakasız en akılsızca iftirasıyla uğraşıp duruyoruz hepimiz. Şurada senelerdir geçecek diye insanlara moral vermeye çalışıyorum. Beni şarlatan ilan etseniz haklısınız ne diyim. geçecek ama daha yılları var bu işin. Oyalanacak şeyler bulmaya çalışın. Yıllarınız gençliğiniz geri gelmeyecek dostlar.
    • @Karagöz "Dehumanize" kavramı anlamlı...Ruhumda bıraktığı hasar, Nietzsche'nin tanrı'nın öldüğünü ifade ettiği deli adamın hikayesindeki deli karakterinin "sonsuz bir hiç gibi başıboş dolaşıyorum" sözünün vücut bulmuş haliyim😔Başardılar!!! 
×
×
  • Yeni Oluştur...