İçeriği gör
KHK Mağdurları Forum

İade Olanlar Ve Tazminatlar Forumu

Önerilen Yorum

Haksız tutukluluk için açılan tazminat davası dosyası için istinaf mahkemesi başvuru formunu nereden bulabilirim. Yardımcı olur musunuz?


BERAAT ALDIK NE FAYDA

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cuma günü iade edildikten sonra eksik verilen haklarım için açtığım davadan süreden dolayı red aldım lütfen 60 günlük süreyi kaçırmayalım... Ben avukat yüzünden geciktim... şimdi ne yapabilirim...


672 meb sendika+Cihan medya İADE

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Yukarıdan emir gelse, geçmişe dönük bütün hakları verin deseler kimse 60 günlük süreye falan bakmaz. Ödemeyin demişler. Daha alanı duymadım. Sadece yerel mahkeme ödensin demiş bazı davalarda. Tabi idare üst mahkemeye taşıyacaktır. Üst mahkeme ne der acaba?  Bu sebeple ben de dava ile uğraşmadım. İnşallah hakkını alabilen oluyordur.  Yapacagim masraf, çekeceğim sıkıntı, uğraşa değmez dedim.  Diğer tarafın hakkı olsun.


672 KHK-Çalışıyor

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Süreden dolayı red alanlar için dilekçe
ERZURUM BÖLGE İDARE MAHKEMESİ'NE

Gönderilmek Üzere

VAN 3. İDARE MAHKEMESİ’NE

 

DOSYA ESAS NO                                                   :

DOSYA KARAR NO                                              :

DAVACI                                                                  :

DAVACI VEKİLİ                                                  :

KONU                                                                       :Van 3. İdare Mahkemesinin …… Esas, …… Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarımızı içerir savunma ve bayanlarımızdır.

 

DOSYANIN ESASI HAKKINDAKİ GENEL OLARAK AÇIKLAMALARIMIZ ve İTİRAZLARIMIZ:

Van 3. İdare Mahkemesinin …… Esas, …… Karar sayılı kararı aşağıda açıklamış olduğumuz gerekçelerden dolayı hukuka aykırıdır ve bozulması gerekir.

Mahkeme her ne kadar süre yönünden davanın reddine karar vermiş ise de söz konusu karar kanunen ve hukuki ilkeler ile yerleşik mahkeme kararları, yüksek Danıştay dava daireleri kararları da dikkate alındığında açıkça hukuka aykırılık oluşturur.

→2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesinde, ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, 60 gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, 60günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri,60 günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, 60 günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır.

Kamu personelinin gerek görevde bulundukları sırada gerekse KHK ile görevden uzaklaştırılıp sonrasında göreve iade edilmiş olmaları hallerinde, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç doğuran, diğer bir ifadeyle süregelen etkileri bulunan idari işlemlere karşı ilk tesis edildikleri ya da ilk uygulandıkları anda davanın açılmamış olması, başvuru tarihinden ileriye dönük sonuçlar doğurmak üzere sonradan başvuru yapılmasına ve buna dayalı olarak tesis edilen işlemlerin dava konusu edilmesine engel teşkil etmez.

Buna göre ilgililer, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi hükmü uyarınca, haklarında kanunların öngördüğü işlemlerin yapılması için her zaman idareye başvurabilecekleri gibi isteklerinin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde anılan maddede öngörülen usule uygun olarak dava açabilecekleri kuşkusuzdur.

Nitekim Danıştay 8. Dairesinin 26/02/2020 tarihli kararında: “ Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından 03/09/1997tarihinde ilan edilen Balıkesir Meslek Yüksek Okulu ..... Bölümü için öğretim görevlisi kadrosuna yazılı ve sözlü sınavları kazandığı halde atanmasının yapılmaması üzerine davacı tarafından bu işlemin iptali ve atamanın yapılacağı tarihe kadar geçen süreye ilişkin maaş ve tüm özlük haklarının verilmesi talebiyle Bursa 2.İdare Mahkemesinin E:1998/15 esasına kayıtlı olan davanın açıldığı, Mahkemece verilen 26/02/1999 tarih ve K:1999/125 sayılı kararda"... dava konusu işlemin iptaline, işlemin tesis tarihi ile karar gereği davacının atamasının yapıldığı tarihe kadar belirlenen süre için hesaplanacak davacının yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının davacıya ödenmesine..." karar verildiği, bu karara karşı avalı idarece yapılan temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddedilerek kararın 17/07/2002 tarihinde kesinleştiği, Bursa 2.İdare Mahkemesinin kararına istinaden davacının atamasının17/05/1999 tarihinde yapıldığı ve 28/05/1999 tarihinde göreve başladığı, davacı tarafından 14/03/2003 tarihli dilekçe ile davalı idareye başvuruda bulunularak Bursa 2. İdare Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına istinaden 16/09/1997-28/05/1999tarihleri için maaş ve diğer tüm özlük haklarının hesaplanarak yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiği, bu talep üzerine davacıya 17/02/2004 tarihinde ödeme yapıldığı, daha sonra da maaş ve özlük haklarının eksik ve yanlış hesaplandığı gerekçesiyle özlük ve mali hak kayıplarının giderilmesi istemiyle 24/09/2014 tarihinde yeniden davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun idarece cevap verilmeyerek zımnen reddi üzerine31/12/2014 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Her ne kadar İdare Mahkemesince uyuşmazlığın yargı kararının uygulanmamasından kaynaklandığı değerlendirilerek karar verilmiş ise de, uyuşmazlık; yargı kararının uygulanmamasından değil, davacının hizmet başlangıç tarihinin ne zaman olduğunun belirlenerek maaş ve özlük haklarının buna göre düzenlenip düzenlenmeyeceğinin belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda, davacının başvurusunun, parasal ve özlük hakları yönünden her ay hukuki sonuç doğuran, diğer bir ifadeyle süregelen etkileri bulunan kısımlarının, 2577 sayılı Kanun'un 10.maddesi kapsamında olan bir başvuru olarak değerlendirilerek, zımnen ret işlemine karşı süresi içinde açılan davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.” Denilerek bu husus açıkça ifade edilmiştir. 

 

→Görevden uzaklaştırılan dönemde kesinle aylıkların ilgililere ödeneceği hususu, 657 sayılı Kanunun 141/2 maddesinde düzenlenmiş olmasına rağmen, bu kesilen maaş ile görevden uzaklaştırma sonucunda ortaya çıkan diğer ödemelerin geri ödenme süresi ile ilgili meri mevzuatta sınırlayıcı ve zorunlu bir süre öngörülmemiştir. Mülkiyet hakkı kapsamında bulunun davacı müvekkilin görevden uzaklaştırılmasına dair istemlerine ait davamızın kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken süre yönünden reddine karar verilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 07/02/2019 tarih, 2015/4812 başvuru sayılı kararında: “Sonuç olarak başvurucunun maaşından kesintilerin yapıldığı tarihlerden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süredeki enflasyon oranları dikkate alındığında mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen söz konusu alacakların enflasyon oranları karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşılmaktadır. Buna karşın başvurucuya herhangi bir faiz ödemesi yapılmamış, faiz ödemesi yönünde başvurucunun talebi de idari ve yargısal makamlarca reddedilmiştir. Söz konusu eğer kaybının oranın gözetildiğinde müdahalenin kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengeyi başvurucu lehine bozduğu kanaatine varılmıştı… Başvurucunun maaşından kesintiler daha sonra göreve iade edildiği enflasyon oranları karşısında değer kaybına uğratılarak ödenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır.” Denilerek bu hususu vurgu yapmıştır.

 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek Protokolün 1.maddesi (P1-1) şu ifadeyi içermektedir: “Her gerçek ya da tüzel kişi, mülkiyetinden/malvarlığından müdahale edilmeksizin yararlanma hakkına sahiptir. Hiç kimse, kamu yararı uyarınca ve yasanın ve uluslararası hukuk genel ilkelerinin öngördüğü koşullara tabi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılması hali hariç, mülkiyetinden yoksun bırakılmayacaktır.”

 

Mülkiyet hakkı, kişinin sahip olduğu şeyler üzerindeki hakkını güvence altına alır. Bu maddenin uygulanabilir olması için, kişinin sahip olduğu bir şeye kamu makamları tarafından ir müdahalede bulunulmuş olması gerekir. 

 

AİHM, mülkiyet hakkının konusunu oldukça geniş yorumlamakta, belli bir mülk tanımı yapmamaktadır. Madde kapsamında bir mülkten bahsedebilmek için, başvurucunun ekonomik bir değeri olan menfaatini ispat etmesi gerekmektedir. Mahkeme, “taşınır ve taşınmaz mülkiyetini”, “patent” gibi fikri mülkiyet haklarını, “intifa hakkını” ve “alacakları” bu madde kapsamında değerlendirmektedir. AİHM, Pressos Compania Naviera S. A. e diğerler- Belçika kararında (17849/91, 20.11.1995) iç hukukta bir malvarlığı değeri teşkil eden ve ihmal sureti ile meydana gelen zararlardan doğan “tazminat talebini” mülk olarak nitelendirmiştir.  Müstakbel kazanç da sözleşme uygulamasında mülk sayılmaktadır. Ambruasi- İtalya davasında, müstakbel kazanç hak edilmiş olduğu ve talep edilebilir bir alacağa dayandığı takdirde, madde kapsamında mülk korumasından yararlanabilmektedir (Ambruasi-İtalya, No: 31227/96, 19.10.2000). 

 

Mülkiyet Hakkının Sınırlandırılması - Mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin AY Md. 35 (veya P1-1)’in hangi kuralı kapsamında ele alınacağı belirlendikten sonra, sınırlamanın hakkı ihlal edip etmediğini tespit için üç aşamalı bir test yapılmaktadır. Bu testin unsurları şöyledir: a) Birinci aşama, söz konusu müdahalenin kanunla/hukukla öngörülüp görülmediği; b) İkinci aşama, yapılan müdahalenin sınırlama ölçütlerine ya da bir başka deyişle meşru amaçlara uygun olup olmadığı ve c) Üçüncü aşama, müdahalenin/sınırlamanın ölçülü olup olmadığı (adil denge kurup kurmadığı) veya hakkın özüne dokunup dokunmadığıdır.

 

Yukarıda izah ettiğimiz mülkiyet hakkında ilişkin açıklamalar dikkate alındığında netice itibariyle Mülkiyet hakkı kapsamında bulunun davacı müvekkilin görevden uzaklaştırılmasına dair istemlerin kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken süre yönünden reddine karar verilmesi hukuka, Anayasal ve yasal ilkeler ile taraf olduğumuz uluslar arası sözleşmeler ile hukukun genel ilkeleri ve AİHM kararlarına aykırılık teşkil etmektedir. 

 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda izah etmiş olduğumuz nedenler ve resen göz önüne alınacak sebepler de dikkate alınarak davacı müvekkil hakkında Van 3. İdare Mahkemesinin …… Esas, …… Karar sayılı kararının bozulmasını ve davamız hakkında kabul kararı verilmesini saygılarımızla talep ederiz. 

 

Davacı vekili

 

 

 


672 meb sendika+Cihan medya İADE

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Merhabalar

İade olan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Bursluluk sınavını kazanan çocuğumuzun almış olduğu burs göreve iade olunca iptal oluyor mu? artık başvuru şartlarını taşımadığı için.. Sonuçta verilmiş bir emek ve kazanılan bir hak var ortada. Bu durumu yaşamış ya da bilen arkadaşlar cevap yazabilirse çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ediyorum.


Eşim için takip ediyorum... (sahil güvenlik, 3.04.18 GGU, 11/17.05.18 gözaltı, 8.07.18 701 no.lu KHK ile ihraç, 25.10.18 ağır cezada mahk. açıldı, 25.02.19 ilk duruşma, 21.11.19 OHAL inc. kom. sistemdeki duyurusu ile RET kararı, 12.02.20 21.idare mahk. dosya açılış, 21.01.21 7. duruşma/mütalaa_ceza, 25.03.21 8. duruşma karar mahk. CMK'nın 223/3-d maddesi gereğince CVYO kararı, 17.06.21 bölge adliye mahk. dosya açılış, 1.07.22 21. idare mahk. duruşma, 25.08.22 21.idare mahk. RET kararı, 18.10.22 15. idari dava dairesi dosya açılış, 10.03.23 bölge adliye mahk. CMK'nun 223/2-c maddesi gereğince beraat, 20.04.23 istinaf kararı ile kesinleşmiş beraat ...)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş
portakal çiçeği, 17 saat önce yazdı:

Merhabalar

İade olan arkadaşlara bir sorum olacaktı. Bursluluk sınavını kazanan çocuğumuzun almış olduğu burs göreve iade olunca iptal oluyor mu? artık başvuru şartlarını taşımadığı için.. Sonuçta verilmiş bir emek ve kazanılan bir hak var ortada. Bu durumu yaşamış ya da bilen arkadaşlar cevap yazabilirse çok mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ediyorum.

Sayın portakal çiçeği,

Başvuru sırasındaki durumunuz esastır. Sizin durumunuzdan farklı bir örnek vereyim. Başvuru yapıldı, çocuk hak kazandı, burs bağlandı, başvuru sonrası bir aşamada aileye milli piyangodan yüklü bir ikramiye çıktı.

Esas olan sizin yalan yada bilerek yanlış beyan vermemiş olmanız. Sonrası hukuki değil vicdani.


689 KHK, TSK, 2' nci derece akraba gerekçe edilerek mağdur. OHAL Komisyonundan iade. 08.12.2022 ve an itibariyle Asker olarak mesleğe dönüş davası red. Araştırma Merkezinde şimdilik devam. Pes etmek yok.

13.03.2023 itibariyle eski mesleğim olan askerlik mesleğine atanmamla ilgi davada  kesin hükmüyle lehime karar verilmiştir.

07.04.2023 itibariyle eski mesleğime görevlendirme yazısı tebliğ edildi.

14 Nisan 2023 itibariyle kamu görevinden çıkarıldığında son çalıştığım birlik ve görevde mesaiye başladım.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Teşekkür ediyorum sayın Aklima. Amacım sadece oğlumun vermiş olduğu emeklerinin boşa gitmemiş olması, ödenecek olan değil.

Aklima, 09.03.2021 - 08:57 yazdı:

Esas olan sizin yalan yada bilerek yanlış beyan vermemiş olmanız.

zaten bu mümkün değil diye biliyorum. başvuru esnasında gelirinizi gösterir belge isteniyor. fert başına düşen toplam miktarın belli bir TL’yi geçmemesi gerekir.


Eşim için takip ediyorum... (sahil güvenlik, 3.04.18 GGU, 11/17.05.18 gözaltı, 8.07.18 701 no.lu KHK ile ihraç, 25.10.18 ağır cezada mahk. açıldı, 25.02.19 ilk duruşma, 21.11.19 OHAL inc. kom. sistemdeki duyurusu ile RET kararı, 12.02.20 21.idare mahk. dosya açılış, 21.01.21 7. duruşma/mütalaa_ceza, 25.03.21 8. duruşma karar mahk. CMK'nın 223/3-d maddesi gereğince CVYO kararı, 17.06.21 bölge adliye mahk. dosya açılış, 1.07.22 21. idare mahk. duruşma, 25.08.22 21.idare mahk. RET kararı, 18.10.22 15. idari dava dairesi dosya açılış, 10.03.23 bölge adliye mahk. CMK'nun 223/2-c maddesi gereğince beraat, 20.04.23 istinaf kararı ile kesinleşmiş beraat ...)

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

İyi günler.Eşim 19 şubatta kabul kararını gördü.9 martta il milli eğitim aradı.Üç ilçe tercihi istedi.Sakarya’dan iade olanlar varsa valilik onayı kaç günde çıkıyor, İl dışından taşınacağız, ilçe belli olmadığı için ev bakamıyoruz.


672 khk 27 ay sendika, inceleme devam,takipsizlik 

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Merhaba bende sağlık bakanlığına bağlı çalışıyorum 3 yil ihraç sonrası iade oldum 2020 Ekim ayında. odemelerimi hala alamadım 3 kez yazı yazdım idareye cevap da vermediler avukata vekalet versem süreçle ilgili bir faydası olur mu

Güncelleme • • Hems anne

675 iade saglik

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Haksız tutukluluk için Ağır Ceza Mahkemesinde verilen tazminat kararına, Karar Duruşmasında kararın yüzünüze söylenmesinden (tefhim) itibaren 7 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesine itiraz edilmelidir. Başvuru forma bağlı değil. İtiraz ediyorum sebeplerim şunlardır şeklinde düz yazı da yazsanız oluyor. Süreyi kaçırmayın. 


672 KHK - EGM - Rütbeli - Aralık 2019'da TAKİPSİZLİK, Ocak 2020'de KABÜL kararı çıktı. Kodlama: 'Derece 1: E - Derece 2: E' . Anlamı: Hayatının Hiçbir Döneminde Fetö ile ilişkisi olmayan ve İşini İyi takip Eden' - EGM'ye atamam yapıldı. Şükür Kavuşturana.

İletiyi paylaş


İleti bağlantısı
Sosyal Ağlarda Paylaş

Cevap Yaz

Şimdi cevap yazıp sonra kayıt olabilirsiniz. Eğer hesabınız mevcutsa, giriş yaparak üye isminizle cevaplayabilirsiniz.
Not: Gönderiniz görünmeden önce editör tarafından kontrol edilip onaylanacaktır.

Konuk
Yanıtla...

×   Yapıştırdığınız içerik biçimlendirme içeriyor.   Restore formatting

  Only 75 emoji are allowed.

×   Yapıştırdığınız bağlantı uyarlandı.   Yalnızca link göster?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Editör içeriğini temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.




×
×
  • Yeni Oluştur...